Kılıçdaroğlu'nu savunmak isteyen Sözcü işleri daha da karıştırdı: Algı ellerinde patladı!
Bürokratları tehdit eden Kılıçdaroğlu'nu savunmak isteyen Sözcü Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 20 yıl önce benzer sözler söylediğini iddia etti. Ancak gazetenin savunmasının arkasından 28 Şubat'taki baskıcı zihniyetin zulmü çıktı.
ABONE OLCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada bürokrasiyi tehdit etti. Gelen tepkiler sonrasında geri adım atmayan Kılıçdaroğlu, tehdit ettiğini kabul etti ve "Daha görecekleri çok şey var" dedi.
ERDOĞAN'DAN TEHDİT DİLİNE TEPKİ
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına hem hükümet yetkilileri hem de siyasi partilerden tepki geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19-20 yıl içerisinde böyle bir şey duydun mu?" ifadelerini kullandı.
SÖZCÜ'DEN SAVUNMA
Bu gelişmelerden sonra Sözcü Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 20 yıl önce bürokratları uyardığını iddia ederek Kılıçdaroğlu'nu savundu. 18 Ekim 2021 tarihli Sözcü gazetesinin birinci sayfasında, "CHP lideri Kılıçdaroğlu'na kızıyorlar ama Erdoğan da bürokratları 20 yıl önce uyarmış" ifadelerine yer verildi.
SELVİ O AÇIKLAMALARIN PERDE ARKASINI YAZDI
Sözcü'nün Kılıçdaroğlu'nu savunma çabası sonuçsuz kaldı. Erdoğan'ın söz konusu açıklamaları, o dönem Yeni Şafak çalışanı olan Gazeteci Abdülkadir Selvi'nin, "Gazetemizin ortasına karakol kuruldu. Kadınlar, çocuklar gözaltına alındı" sorusu üzerine yaptığı ortaya çıktı.
"DEVLETİN BÜROKRATLARINA SUÇ İŞLETTİRİYORLAR"
Devletin bürokratlarına suç işlettirildiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bazı kamu görevlileri operasyon yaparken tüm insan hakları hukukunu çiğneyen davranışlar sergiliyorlar. Evlerinde bulunamayan kişilerin ele geçirilmesi için evde bulunan kadınlar, küçük yaştaki 5 yaşında, 6 yaşında,11 yaşındaki çocuklar hürriyetleri kısıtlanmak suretiyle adeta rehin alınıyorlar. Evet, bu çağda insanlar bu güzel ülkemizde rehin alınıyor. Gözaltında bulunan vatandaşlarımıza kötü muameleler yapılıyor. Devletin imkânları belli bir siyasi parti veyahut siyasi maksatlı operasyonlar için kullanılıyor. Devletin bürokratlarına suç işlettiriliyor. Bütün bunlardan sorumlu olan hükümet üyeleri kendileriyle görüşen arkadaşlarımıza olaylara el koyacaklarını söylemelerine rağmen gözaltında bulunan vatandaşlarımıza kötü muamele günlerce sürmüştür. Buradan açıkça ilan ediyorum. Bu işleri yapanlar yaptıkları hukuksuz ve ahlaksız her türlü faaliyetin altında ezileceklerdir."
POLİSTEN GECE BASKINI: KADIN VE ÇOCUKLARI ZORLA GÖTÜRDÜLER
28 Şubat sürecinde medyanın üzerinde ciddi bir baskı vardı. Bir gece saat 22.30'da Yeni Şafak gazetesine ve gazetenin sahiplerine eşzamanlı baskın düzenlenmişti. Polis, Albayrakların evine terör hücre evi muamelesi yapmış, kadın ve çocuklar silah zoruyla gözaltına alınmıştı. O gün gözaltına alınanlar arasında Nuri Albayrak'ın eşi Havva Albayrak, 15 yaşındaki oğlu Faruk, 11 yaşındaki Muhammed gözaltına alındı. Bir seyahatte bulunan Muzaffer Albayrak'ın eşi Ayşe Albayrak ve 6 yaşındaki kızı Meryem ile 10 yaşındaki oğlu Hamza, polisler tarafından derdest edildi. Kadınlar ve çocuklar, "Yabancılar Şubesi"nden geldiğini söyleyen ekipler tarafından, "Haklarında tehdit var" denilerek adeta kaçırılmıştı. Gözaltına alınan Albayrak ailesi üyelerinden uzun süre haber alınamamıştı.
Albayrak Holding İcra Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, gözaltı sürecini yıllar sonra bir televizyon programında anlatmıştı.