Osman Kavala krizinin mimarı katipler
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 10 elçiyi neredeyse “istenmeyen adam” pozisyonuna getiren Kavala bildirisinin arkasında “genç diplomatlar grubu” olduğunu açıklamıştı. Bu diplomatların elçiliklerde görev yapan katipler olduğu ortaya çıktı.
ABONE OLDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 büyükelçinin Viyana Sözleşmesi’ni ihlal eden bildirinin genç diplomatlar işi olduğunu, bildiriye Nordik ülkelerinin öncülük ettiğini açıklamıştı. Edinilen bilgiye göre, İskandinav ülkeleri Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya’nın Ankara büyükelçilikleri öncülüğündeki girişim, büyükelçiliklerde kıdemli memurların görevli olduğu Friends of Human Rights (İnsan Hakları Dostları) Grubu tarafından organize edildi.
BAŞKENTLERE DE SORULMADI
Bulundukları ülkelerde insan hakları durumunun takibiyle görevli genç diplomatlar, Türkiye’de Osman Kavala konusunda ortak bir hareket geliştirip geliştiremeyeceklerini çalıştı. Ortak açıklama önerisi, büyükelçilere iletildi, birçok ülkeye de açıklamaya katılma davetinde bulunuldu.
Bazı büyükelçilerin açıklama konusunda başkentlerini bilgilendirmedikleri de öğrenildi.
KENDİNİZE BAKIN
Türkiye’deki insan hakları durumlarını izleyen Nordik ülkeleri, bölücü terör örgütü PKK/PYD-YPG ve FETÖ başta olmak üzere terörist örgütlere verdikleri desteklerle tanınıyor. Başta ERNK olmak üzere birçok paravan kuruluşa ev sahipliği yapıyor, Türk vatandaşlarından teröristlerin zorla para topladığı derneklerin faaliyetlerine izin veriyor.
PKK’YA KUCAK AÇAN ÜLKELER
PKK terör örgütü, paravan kuruluşlarıyla İskandinav ülkelerinde şiddet kullanılan gösteriler, uyuşturucu ticareti, işçi simsarlığı türünden faaliyetler yürütüyor. Parlamentolarında dahi teröristler ve yandaşlarına kucak açıyorlar.
KİM BU GENÇ DİPLOMATLAR
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, genç diplomatlar; diplomatik kariyerlerinin ilk aşaması olarak büyükelçiliklerde bölge uzmanı olarak göreve başlayan genç kariyer diplomatlarına verilen isim. Genç kariyer diplomatları yurt dışı görevlere büyükelçiliklerde üçüncü katip olarak başlıyor ve sırasıyla ikinci katip, birinci katiplikten baş katiplik seviyesine yükseliyor. Büyükelçiliklerdeki danışmanlar da yine genç diplomatlar sınıfına giriyor.
EN ÇOK KRİZ DANİMARKA'YLA
Teröristlere sözde insan hakları savunucuları olarak sahip çıkan bu ülkelerle Türkiye’nin bugüne kadar yaşadığı krizlerden bazıları şöyle: Türkiye ile Danimarka arasındaki ilişkilerde 1994 yılından bu yana sürekli sıkıntılar yaşanıyor. 1994’te PKK’nın siyasi kanadı ERNK’nın Kopenhag’da resmi büro açtığı Danimarka, Leyla Zana’ya “Gül” ödülü vermişti. Aynı yıl içinde sözde Kürt parlamentosunun 4. Genel Kurulu da Danimarka Meclisi’nde yapıldı. Şubat 2004’te PKK’nın yayın organı Roj TV Danimarka’dan yayına başladı.
İSVEÇ, PKK VE FETÖ'NÜN SIĞINMA EVİ
FETÖ ve PKK’nın sığınma evi halinde bulunan İsveç ile son olarak nisan ayında YPG krizi yaşandı. İsveç Dışişleri ve Savunma Bakanlarının Suriye’deki PYD ve YPG’lilerle yürüttüğü görüşmeler üzerine İsveç Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Mart ayı sonunda İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin Suriye Demokratik Güçleri Eş Başkanı İlham Ahmed ile internet üzerinden görüştüğü medyaya yansımıştı. Ardından İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist’in, PYD elebaşı Ferhat Abdi Şahin ile video konferans yoluyla görüştü. İsveç’in, SDG kontrolündeki Haseke kentinde bir irtibat ofisi açmaya hazırlandığı da ortaya çıkmıştı. Norveç ile de son kriz, terör örgütü PKK’nın Avrupa yapılanmasında olan Seher Aydar ve Mani Hüseyni, Norveç Meclisi’ne girmesiyle yaşandı. Finlandiya da PKK’nın korunduğu ve gözetildiği İskandinav ülkeleri arasında. Finlandiya, Salih Müslim’in oturma izninin olduğu bir ülke olarak Müslim’e kucak açıp açmayacağı tartışmalarıyla da gündeme gelmişti.