İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye açıklaması

İsrailli çiftin İstanbul'da casusluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından başlayan tartışmalar sürüyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail vatandaşlarının Türkiye'yi terk etmeleri konusunda uyarı yapıldığı iddialarını yalanladı.

ABONE OL
GİRİŞ 16.11.2021 06:22 GÜNCELLEME 16.11.2021 07:41 SİYASET
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye açıklaması

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyince Türkiye'deki İsrail vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri yönünde uyarı yapıldığı şeklinde basında yer alan haberlerin doğru olmadığını bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haitat, konuya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.

Haitat, İsrail'de Arutz Sheva'nın İbranice internet sitesinde ve İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) Arapça internet sitesinde yer alan, "Ulusal Güvenlik Konseyinin Türkiye'ye yönelik yeni seyahat uyarısı yayımladığı ve İsrail vatandaşlarının ülkeyi terk etmesi gerektiği" şeklindeki iddiaları yalanladı.

GEÇMİŞTEKİ UYARI GEÇERLİ

Türkiye'ye yönelik geçmişte yaptıkları seyahat uyarısının geçerliliğini koruduğunu aktaran Haitat, "bunun mevcut durumla ilişkili olmadığını" belirtti.

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi, Eylül 2017'de Türkiye'ye yönelik "terör saldırıları endişesi" iddiasıyla seyahat uyarısı yayımlamış ve vatandaşlarından ülkeyi en kısa sürede terk etmesini istemişti.

İSRAİLLİ ÇİFTE SİYASAL VE ASKERİ CASUSLUK SUÇUNDAN TUTUKLAMA

İstanbul Üsküdar'daki Çamlıca Kulesi'nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konutunun fotoğraflarını çektikleri iddiasıyla gözaltına alınan İsrail uyruklu çiftin de aralarında bulunduğu 3 şüpheli "siyasal ve askeri casusluk" suçlamasıyla 12 Kasım Cuma günü tutuklanmıştı.

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, önceki gün, Türkiye'de gözaltına alınan İsrailli çiftin ailesiyle görüşmüş, çiftin İsrail'e getirilmesi çabalarından bahsetmişti.

Bennett, daha önce İsrail resmi makamlarının ifade ettiği şekilde İsrailli çiftin "herhangi bir İsrail teşkilatında çalışmadıklarını" savunmuştu.

İsrail Başbakanı, başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere İsrail devletinin en üst düzeyde konuyla ilgilendiğini dile getirmişti.