Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TÜSİAD'a sert tepki: Sizin cibiliyetinizi biliyorum!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ey TÜSİAD ve yavruları sizlere sesleniyorum. Kalkıp hükümete saldırmanın farklı versiyonlarını aramayın. Bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de iyi biliyorum" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 19.12.2021 21:22 GÜNCELLEME 20.12.2021 00:44 SİYASET
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TÜSİAD'a sert tepki: Sizin cibiliyetinizi biliyorum!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Ödül Töreni'nde açıklamalarda bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Tarihi ilim ve irfan cehdiyle dolu cemiyetimizin mücadelesi 1961 yılında başladı. Vakıf statüsüyle de yarım asıra yaklaşan bir geçmişe ait.
Tek amacı insan yetiştirmek olan cemiyetimizin, milletimizin milli ve manevi değerlerini güçlendirmek için bu çatı altında verdikleri hizmetler saymakla bitmez. Cemiyetten hizmetini almış bir kardeşinizim. Ülkemizin ilk imam hatip okulu açılmıştır. Vakfımızın kurucularından biri de Turgut Özal olduğunu hatırlatmak isterim.

BÜYÜK ÖDÜL ZEKAYİ ŞEN'E

Bugün de cemiyetimizin öğrenci yurtlarıyla, ödülleriyle yerli ve milli duruşuyla ülkemiz sivil toplum kuruluşları arasında öncü bir yola sahip. Büyük ödülü Zekayi Şen hocamızın almasından da mutluyum. Büyükşehirdeyken İSKİ'de Zekayi Hocamızdan büyük destek almıştık. İstanbul'umuza temiz suyu sağlamışlardı, kendilerinden Allah razı olsun. İlim Yayma Ödülleri'nin akedemi dünyasında gördüğü ilgi, cemiyetimizin bu alanda sağlam bir temele sahip olduğunu gösteriyor. Kuruluşundan bugüne kadar, İlim Yayma Cemiyeti'mizin hizmetlerine, malıyla mülküyle, kalbiyle katkısı olan herkesten Allah razı olsun. İlme irfana karşı döndüğümüz, üretmek yerine birbirimizle uğraşmaya başladığımız dönemde medeniyetimiz irtifa kaybetmiştir. İlk emri ikra, "oku" olan bir dinin mensupları olarak eğitim-öğretimi hayatımızın merkezine yerleştirmemiz şarttır. Gönül coğrafyamızın gözü her konuda olduğu gibi gözü bize dönüktür.

"MÜCADELE SANCAĞINI YERE DÜŞÜRMEDİK"

İki gün önce bu kubbenin altında Türkiye Afrika liderleri zirvesinin kapanışını yaptık. İstiyorduk ki bu buluşma birliktelik dayanışma, nasıl ki buradan farklı bir şekilde kıtama erdi yine buradan ayağa kaldıralım. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa zalimlerin pervasız saldırıları da o kadar canımızı yakıyor. İnsanlara zulm edenlerin o çok güvendikleri evlerin viran olması kaçınılmazdır. Bugün o kifayetsiz muhterislerin ismini kimse hatırlamıyor. Günümüz zalimlerin sonu da farklı olmayacaktır. Bizim de tek gayemiz bu süreci, yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirmektir. Bu mücadelenin çok derin ve geniş bir arka planı bulunuyor. İstanbul'un fethiyle çağ açıp çağ kapayacak bu hikaye, Yavuz'un hilafeti devralmasıyla farklı bir seviyeye ulaştırdı. Çok çile çektik, çok bedel ödedik. Ama hamdolsun mücadele sancağını asla yere düşürmedik. Son 2 asrımız sürekli bir uçtan diğerine savrulduğumuz arayışla geçti. Kudüs davasından nihayete erdirdiğimiz Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi konundan pek çok örneğini sayabiliriz. Bizim vesayete karşı verdiğimiz mücadele tarihimize, değerlerime sahip çıkma mücadelesiydi. Bizim emperyalizme erdiğimiz mücadele, hakkı, hukuku üstün tutma insanlığımızı koruma mücadelesiydi.

FAİZ AÇIKLAMASI: BENDEN BAŞKA BİR ŞEY BEKLEMEYİN!

Türkiye'nin son 19 yılı Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim mücadelesinde yeni bir safhaya geçişin mücadelesidir. Biz ülkemizde asırlık özlemleri de dindirdik. Ülkemizden eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda kurduğumuz güçlü altyapıyla milletimizin hak ettiği hayat standartları kavuşturduk. FETÖ ihanet çetesinin, 15 Temmuz'a kadar başlattığı darbe girişimlerinde ekonomimizi kıskaca almalarını hatırlayın. Uluslararası alanda ekonomimize kur ve kumpasları hatırlayın. Büyüme rakamlarımızla üretimimizle, istihdamımızla ihracatımızla tüm göstergeler, ülkemiz bakımından küresel çapta başarıyı işaret ederken, kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede değerlendirmek lazım. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarıyla enflasyon 10 katı bulmuşken bizim yaptığımız faiz indirimleri bu tablonun gerekçesi olamaz. ABD'ye Avrupa'ya bakın. Hepsinde durum felaket.

Son 19 yıldır attığımız her adımda, önümüzü çıkartılan engellerin arkasındaki saik neyse bugünde karşımıza çıkartılanların aynısı odur. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz enflasyon bu değil miydi. Biz göreve geldikten sonra faizi, hatta 6 sıfır attığımızda bize karşı çıkanlar ile "Taksim meydanına çıkıp anırırım" diyen yazarlar çıkıp anırdılar mı? Çünkü 'Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar' hükmü bize sıradan gelen bir hüküm değildir. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle büyümesiyle sanayisiyle, teknolojisiyle, altyapısıyla dışarı bağlı kalmasını isteyenler var güçleriyle direniyor. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Allah'ın emriyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımıza ben şüphe duymuyorum.

TÜSİAD'A ÇOK SERT TEPKİ

Fiyat artışlarının insanlarımızın günlük hayatları üzerinde açtığı sıkıntıyı elbette biliyoruz. Ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere nasıl direndiysek bunlara karşı da direneceğiz.

TÜSİAD ve yavruları size sesleniyorum. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Son 19 yıldır attığımız her adımda önümüze çıkartılan engellerin arkasındaki saik neyse, bugünlerde yaşananların sebebi de aynıdır. Diğer ülkeler hayata geçirdiğinde alkışlanan her adım, Türkiye teşebbüs ettiğinde akıl dışı bir saldırıyla karşılaşıyoruz. Hükümetimizin uyguladığı ekonomi politikası kararlılıkla devam edecek. Türk ekonomisi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde yoluna devam edecektir. Bu ülkeyi bir dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık, bırakmayacağız.

DÖVİZ REZERVİ

Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27 buçuk milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da, fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz.

EKONOMİDE OHAL DEĞERLENDİRMESİ BÜYÜK BİR YANLIŞTIR

Salgında bu kuruluşlar ne kadar milletin yanında oldular? Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatandaşlarını satanların ellerine bırakmadık, bırakmayacağız. Bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden değiştirmek isteyenlerinde eline teslim etmeyeceğiz. Türkiye'nin ekonomide OHAL değerlendirmesi, akıl karışıklığının ötesinde büyük bir yanlıştır. Ülkemizin ekonomi planlaması belirlediğimiz doğrultuda ilerlemektedir. Ekonomide bir kural vardır; Dere yatağında akar. Ve bizim de takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almalarını istiyorum.

KAYNAK : Haber7