Mehmet Acet yazdı: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı çıkmaza mı girdi?

Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in Yeni Şafak Gazetesi için kaleme aldığı yazıda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için önüne çıkan engelleri ve Kılıçdaroğlu'nun elindeki kozu yazdı.

ABONE OL
GİRİŞ 06.04.2022 10:35 GÜNCELLEME 06.04.2022 11:26 SİYASET
Mehmet Acet yazdı: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı çıkmaza mı girdi?

2023 seçimlerine yaklaşırken 6'lı ittifak henüz Cumhurbaşkanı adayına karar veremedi. Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet de, Yeni Şafak'taki bugünkü köşe yazısında muhalefet partileri arasında dönen adaylık tartışmalarını kaleme aldı. 

İşte Mehmet Acet'in bugünkü köşe yazısı:

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener TV100 kanalında katıldığı programda, “Kılıçdaroğlu aday olursa nasıl tavır alırsınız” şeklindeki soruya, 40 yıllık bir diplomat gibi cevap verdi.

Şöyle dedi:

“Herkesin aday gösterdiği bir insan reddedilir mi? Elbette reddedilemez ama benim adaylıktan feragat etmek, önceden bunu ilan etmek isteğimin arka planında tek adayla gitme talebinin olduğunu söylemeye çalıştım.”

Görüldüğü üzere, içeriği bütünüyle siyasi olmasına rağmen, gayet diplomatik bir üslup var karşımızda.

Adrese teslim, alıcı kısmında ‘Kemal Kılıçdaroğlu/CHP Genel Merkezi’ yazan bir mesaj var bu sözlerde.

Bir değil, iki türlü mesaj aslında.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener diyor ki:

1-“Ey Kılıçdaroğlu, aday olmak istiyor olabilirsin ama başta biz, ittifak yaptığın partiler senin aday olmanı istemiyoruz. O yüzden vazgeç bu sevdadan.”

(Herkesin aday gösterdiği bir insan reddedilir mi ifadesi tam da bu anlama geliyor)

2-Ben “Cumhurbaşkanı değil, Başbakan adayıyım” derken, senin de cumhurbaşkanlığı adayı olmaman gerektiğini, bunu kamuoyuna benim gibi açıklaman gerektiğini ima etmiştim ama sen hâlâ benim o sözlerimi duymazlıktan geliyorsun.

KILIÇDAROĞLU İÇİN KIRMIZI, İMAMOĞLU YA DA YAVAŞ İÇİN YEŞİL IŞIK

Aynı programda sunucu Akşener’e “İmamoğlu ve Yavaş aday olur mu?” sorusunu da yöneltmiş.

İYİ Parti lideri, “‘Hayır olmaz’ diye bir durumumuz yok. Kılıçdaroğlu, 6 genel başkanının inisiyatifine bıraktı işi. Orada çıkan karara uyacağız” şeklinde bir cevap vermiş bu soruya.

Meral Hanım’ın önceki akşam yaptığı bu açıklamalar, cumhurbaşkanı adaylığı için asılan isimler arasında yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özgüvenini artırmış görünüyor.

Akşener’in konuşmasından saatler sonra, adaylık mevzuu ile alakalı olarak şöyle bir değerlendirme yapmış o da:

“Her CHP’linin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Benim de adayımdır.”

İmamoğlu içinden geçenleri tam olarak açıklayabilmiş olsaydı, o cümlenin devamını şöyle getirecekti:

“Ancak, görüldüğü üzere Sayın Genel Başkanımızın ortak aday olma şansı bulunmuyor. O nedenle muhalefetin ortak adayı ben olmalıyım.”

KILIÇDAROĞLU ‘İSTENMEYEN ADAY’ DURUMUNA DÜŞTÜ AMA ALTIN KOZ YİNE ONUN ELİNDE

Bu ortaya çıkan yeni bir durum değil aslında.

Başından beri pozisyonlar böyleydi.

Sadece bu sözlerle, bilinen görüşler biraz daha belirgin hale gelmiş oluyor.

Tabii, bu böyle diye Kılıçdaroğlu’nun şansı tümden kaybolmuş olmuyor.

Süreci yakından izleyemeyenler için şöyle bir hatırlatmada bulunalım:

İttifak içinde ‘istenmeyen aday’ konumuna getirilen Kılıçdaroğlu, daha önce muhalefetteki diğer bütün partileri suspus edecek bir çıkış yapmış, “Gerekirse çoklu adayla seçimlere gidilir” demişti.

Çoklu aday seçeneği, Kılıçdaroğlu’nun elindeki ‘altın koz’ niteliğinde.

Sonuçta ittifak paydaşları arasında henüz, ilk turda ortak bir adayla çıkılması kararı verilmiş değil.

Seçimleri ikinci tura taşıyarak, ikinci tura kalacak adayı destekleme gibi bir seçenek de söz konusu olabilir.

Böyle olursa, muhalefet partileri arasında en fazla oyu alan partinin genel başkanı olma ayrıcalığı, Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatır.

Burada temel soru, Kılıçdaroğlu gerçekten aday olmayı kafaya koydu mu sorusudur.

Ben kişisel olarak Kılıçdaroğlu’nun aslında aday olma kararlılığında olmadığı, ‘süreç yönetimi’ yaptığı, bu şekilde hem ‘müstakbel adayın’ isminin gizli kalmasını sağladığı, bu arada aday belirlemede en başat aktör rolünü korumak için bu şekilde davrandığı fikrine kendimi daha yakın hissediyorum.

Ama yok gerçekten cumhurbaşkanı adayı olmayı kafaya koyduysa, “Madem ortak bir aday ismi üzerinde anlaşamıyoruz, o halde ilk turda herkes kendi adayıyla yarışa girsin, ikinci turda güçlerimizi birleştirelim” de diyebilir.

Burada kilit mesele, hâlâ belirlenememiş olan ve hâlâ birden fazla senaryoya açık halde bekleyen ‘Ortak aday kim olacak’ sorusuna, 6’lı masadan (artı HDP) ortak bir cevap verilip verilemeyeceği meselesi.

Bu anlamda hâlâ çok bilinmeyenli bir denklemle karşı karşıyayız.

KAYNAK : YENİ ŞAFAK