İmamoğlu'na hapis cezası sonrası Bakan Bozdağ ve AK Parti'den peş peşe açıklamalar
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İBB Başkanı İmamoğlu davasıyla ilgili olarak, "7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar kesinleşmiş, nihai bir karar değildir" dedi. AK Partili isimler de kararın henüz kesinleşmemiş olmasına dikkati çekti.
ABONE OLİstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davasına ilişkin karar verildi. İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AA muhabirinin, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" diye konuştu.
Hakimlerin görevlerinde bağımsız olduğunu, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun, kanaatlerine göre hüküm verdiklerini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği karar kesinleşmiş, nihai bir karar değildir. Bu karara karşı istinaf ve temyiz yolu açıktır. İlk derece mahkemelerinin verdiği kararlar, hukukumuzun öngördüğü yargı mercii tarafından da denetlenmektedir. Bu karar da istinaf ve Yargıtay denetimine açıktır. Yargılama süreci devam etmektedir."
Bakan Bozdağ, İmamoğlu hakkında verilen karara ilişkin ertesi gün yaptığı açıklamada ise, "Kesinleşmiş mahkeme kararı yok. İstinaf, temyiz yolu açık. İmamoğlu hakkında kesinleşmiş ne siyasi yasak ne de hapis cezası var. 'Siyasi yasak geldi' diyerek algı oluşturmak doğru değil" dedi.
AK PARTİ'DEN PEŞ PEŞE AÇIKLAMALAR
AK Parti Grup Başkanvekilleri Bülent Turan, Emin Akbaşoğlu ve Yılmaz Tunç; karara ilişkin açıklamalarda bulundu.
"KARAR KESİNLEŞMİŞ DEĞİL"
Turan, İmamoğlu davasında verilen karara ilişkin şöyle konuştu:
"Biz siyasi rekabeti önemseyen bir ekibiz, biz meydanlarda siyasi polemik yapmayı seven bir ekibiz. Şu an kesinleşmeyen bir karar söz konusu. Yerel mahkemenin verdiği bir karar var. Bu kararın da konusu yargıya hakarettir. Ancak bundan sonraki süreçte hem istinaf hem Yargıtay konusu olacaktır. Yani kesinleşmeyen bir karar var. Biz isteriz ve dileriz ki bütün siyasi rakiplerimiz hakarete varan davalara konu olan açıklamalar yapmasın. Ancak meydanlarda gümbür gümbür demokratik bir yarış yapalım."
"BAĞIMSIZ YARGI KARARINI YÜRÜTME ORGANINA YAMAMAK ACZİYETTİR"
TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, İmamoğlu’na verilen cezaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Muhalefet milletvekillerinin kararı eleştirmesi üzerine söz alan Akbaşoğlu, "Sayın İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla ilgili yapılan yargılamada bir karar verilmiştir. Bunun kanun yolları açıktır. Bu konu ile ilgili yasama Meclisinde görüşme yapılamayacağını ifade ediyorum" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, kararın Saray talimatıyla alındığını söylemesi üzerine tekrar söz alan Akbaşoğlu, "Mesnetsiz iddia ve iftiraları reddediyorum. Burada kurul halinde çalışan kamu görevlilerine TCK çerçevesinde hakaret edildiği gerekçesiyle bağımsız ve tarafsız yargı kararını vermiştir. Hiç kimsenin hakaret etme özgürlüğü yoktur ve olamaz. Tabii ki seçimle gelenin seçimle gitmesi taraftarıyız. Halk en güzel vicdani kararları her zaman vermiştir. 15 seçimde AK Parti'yi iktidar yapmıştır. Mahkemenin bağımsız verdiği kararı yürütme organına yamamaya çalışmak acziyettir. Reddediyoruz" diye konuştu.
"KARAR KESİN DEĞİL"
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yazılı açıklama yaptı.
Tunç, İmamoğlu'nun YSK üyelerine "ahmak" diyerek hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararının, ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararı olduğunu belirtti.
İstinaf ve temyiz yolu açık bir karar üzerinden fırtına kopararak mağduriyet algısı oluşturmanın kimseye faydası olmadığını vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"Kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiası karalama siyasetinden ibarettir. Yargı kararları eleştirilebilir, ancak bu kararlar üzerinden karalama siyaseti yapmak yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, bağımsız ve tarafsız yargıya müdahale söz konusu olamaz."
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Bu karar İstinaf Mahkemesi'ne gidecek. İmamoğlu'na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası onanırsa, İmamoğlu siyasi yasaklı olacak.
Bugün verilen karar sonrası İmamoğlu cezaevine girmeyecek; belediye başkanı olarak görevine de devam edecek.
MEHMET SARI: KAMU GÖREVLİSİNE HAKARET BAĞLAMINDA İŞLENEN BİR SUÇ
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Mehmet Sarı, Avukat Cavit Tatlı ve Avukat Cüneyt Toraman, konuya ilişkin olarak Haber7'ye özel açıklamalarda bulundu.
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve TÜRKAD Başkanı Mehmet Sarı, CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı şu sözlerle özetledi:
"Şimdi biliyorsunuz ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine dönük olarak yapmış olduğu hakaret davasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Biliyorsunuz ki Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddesinin 5'inci fıkrası bağlamında, kurul halinde görev ifa eden kamu görevlisine hakaret suçundan verilmiş ceza olduğunu belirtmem lazım.
Tabii burada, bu noktada yapılan yargılamalarda şikayetçi Hakim ve Yüksek Seçim Kurulu üyeleri. Yani yüksek yargıçlardan teşekkül eden bir heyete kamu görevlilerine karşı hakaret bağlamında bir suç. Bu noktalarda suçun yaptırımı 1 ile 4 yıl arasında değiştiğini, nitekim bu çerçevede Savcılık iddianamesinde tanzim edildiğini belirtebiliriz."
"31 MART SEÇİMLERİNİ İPTAL EDEN AHMAKLAR"
Ekrem İmamoğlu ve avukatlarının hakaret edilenin YSK üyelerinin olmadığı, muhatabın İçişleri Bakanlığı olduğunu iddia etmesine değinen Sarı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Davanın tüm safahatı içerisinde, özellikle Sayın İmamoğlu ve avukatları marifetiyle davada sarf edilen, biliyorsunuz ki '31 Mart seçimlerini iptal eden ahmaklar' bu minvaldeki ifadedeki kastettiklerinin yüksek yargıçlar veya kamu görevlileri olmadığını, kamu görevlilerine değil İçişleri Bakanlığı'na karşı sarf edildiği yönünde savunmada bulundular.
Mahkeme, bu noktalarda yaptığı değerlendirme çerçevesinde özellikle hakaretin işlendiği kurulun kamu görevlisi olması ve kamu görevlisine dönük olarak iptal kararını veren merciinin de Yüksek Seçim Kurulu olduğu birlikte ele alınarak bu noktalardaki değerlendirmek suretiyle kararını verdi. Ama nihayetinde verilen bu karar İstinaf Mahkemesinin denetimine açık."
"TEMYİZE DE GİDİLEBİLİR"
AK Parti'nin İstinaf Mahkemelerindeki rolünü ve 2019'daki yargı paketi hamlesini İmamoğlu davası özelinde değerlendiren Avukat Sarı, şöyle devam etti:
"Ayrıca yine biliyorsunuz ki 2016 yılında AK Parti tarafından İstinaf Mahkemelerinin faaliyete geçirildiğini belirtmem lazım. CHP'li İBB Başkanı itiraz başvurusu hakkını bu noktada kullanabilir. Yerel mahkeme kararında bir eksiklik, hukuka aykırılık varsa bunların derece mahkemesi incelemesini isteyebilir. İstinaf Mahkemesi bu kararı onayabilir veya reddedebilir. Ya da kararı kaldırıp yeniden karar vermek suretiyle yerel mahkemeye gönderebilir.
Tabii bu noktada İstinaf Mahkemesi de kararı düzelterek onarsa, özellikle 2019'daki yargı paketinde getirmiş olduğu kurum halindeki kamu görevlilerine karşı işlenen suçlar bakımından da her ne kadar cezanın alt sınırı İstinaf Mahkemesi tarafından 5 yılın altında bir sınır olsa dahi bu karar bir istisna olacağından ötürü bunlar temyiz sürecine tabi tutulabiliyor. Dolayısıyla bu noktada temyize de gidebilir.
Hem İstinaf hem temyiz yolu açık. Ayrıca bir taraftan da derece mahkemelerinde de kesinleşirse Anayasa Mahkememize ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yolunun açık olduğunu da belirtebilirim."
CAVİT TATLI: ÜST MAHKEMELERE GİTME HAKKI VAR
Avukat Cavit Tatlı, Ekrem İmamoğlu'nun üst mahkemelere gitme hakkını elinde bulundurduğunu, görevine devam etmesinde herhangi bir engel olmadığını şu sözlerle anlattı:
"Üst mahkemelere gitme hakkı var. Süreç işleyecek. Göreceğiz. Cumhurbaşkanlığı için -Çünkü Ekrem Bey'in adı hem Cumhurbaşkanlığı ile geçiyor ya- Cumhurbaşkanlığı için özel bir düzenleme yoksa seçilmesi için herhangi bir engel yok. Genel düzenlemeye göre ne belediye başkanlığı yapmasına ne de aday olmasına dair hiçbir engel yok. Devam edebilir."
CÜNEYT TORAMAN: SİVİL ŞAHISLARA HAKARET DE SUÇ
Avukat Cüneyt Toraman ise, mahkemenin açıkladığı Ekrem İmamoğlu kararına yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Valla hakaretini o süreç içerisinde ben hatırlıyorum. Ağır hakaretler ettiğini... Mahkeme başkanına değil, sivil şahıslara hakaret de suç. Bundan dolayı ceza verilmesinden daha doğal bir şey olamaz. Yani bu belediye başkanı diye muhaf değil. Hakaret etme özgürlüğü yok milletvekillerinin, belediye başkanlarının, bakanların... Böyle bir karar tabii ki verilebilir."
İstinaf yolunun açık olduğunu tekrar eden Toraman, İmamoğlu'nun 'Hakaret etmedim' demediğini şöyle anlattı:
"Eğer ceza kanununda bu suçun unsurları varsa ve bu kanıtlanmışsa, ki 'Hakaret etmedim' demiyor bildiğim kadarıyla, ceza verilmesi gayet doğal. Süreci beklemek lazım. Nihayetinde İstinaf Mahkemesi tarafından değerlendirilecek. İstinaf Mahkemesi son noktayı koyacak bu olayla ilgili."
AHMET YILMAZ: BU AŞAMADA SİYASİ YASAK SÖZ KONUSU DEĞİL
Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz, İmamoğlu hakkında verilen karar sonrası şu değerlendirmede bulundu:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 Kasım 2019 tarihinde gazetecilere yaptığı bir açıklamada, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan ve daha sonra YSK tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kastederek '31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır' ifadesini kullanmıştır. Savcılık makamı, bu sözler üzerine başlattığı soruşturma sonucunda düzenlediği iddianamede söz konusu ifadelerin, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yönelik olduğunu ve bu sözün, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğunu belirtmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kamu davası görülmüş ve yerel mahkeme tarafından bugün kü duruşmada verilen kısa hükümle Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmiş ve aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'nun 'Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma' başlıklı 53.maddesinin uygulanmasına hükmedilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki ilk derece mahkemesi tarafından henüz gerekçeli karar açıklanmamıştır. Mahkeme tarafından gerekçeli karar açıklandığında hangi delillerle ve hangi gerekçeyle ceza verildiğini hep birlikte göreceğiz.
İlk derece mahkemesi tarafından verilen bu karar İstinaf ve sonrasında da Yargıtay denetimine tabidir. Bu süreçte ilk derece mahkemesinin verdiği kararın hukuka uygun olup olmadığı tekrar incelenecektir.
Dolayısıyla bu aşamada siyasi yasak söz konusu değildir.
Mahkemeler önlerine gelen gelen davalarda yargılanan kişilerin kimliğinden tamamen bağımsız bir şekilde yargılama yapmak durumundadır.
Kısaca ifade etmek gerekirse;
İlk derece mahkemesi dosyadaki delilleri değerlendirerek Ekrem İmamoğlu tarafından söylenen 'ahmak' sözünün Yüksek Seçim Kurulu’nda görev yapan hakimleri hedef aldığını ve dolayısıyla hakaret suçunun oluştuğuna kanaat getirdiği anlaşılmaktadır.
Hukuki süreç devam etmekte olup hep beraber hukuki sürecin tamamlanmasını bekleyeceğiz.
Bu kararın siyasi sonuçlarının ne şekilde olacağını yine bu işin siyasi muhatapları değerlendirecektir. Bu sonuçları da yaşayarak göreceğiz."
