Perinçek'in davasında Yargıtay kararı

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in, ''Ergenekon'' soruşturmasında tutuklanan Emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk aleyhine açtığı manevi tazminat davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.

ABONE OL
GİRİŞ 19.07.2008 09:53 GÜNCELLEME 19.07.2008 09:53 SİYASET
Perinçek'in davasında Yargıtay kararı

İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, bir gazetede yer alan röportajında, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ettiği, ''Ergenekon'' soruşturmasında tutuklanan Öztürk, gazete ve muhabir aleyhine manevi tazminat davası açmıştı.

Perinçek, dava dilekçesinde, Öztürk'ün bir gazetede yayımlanan röportajındaki ''İP içinde hala PKK yanlısı bir yapı bulunuyor'', ''İP ve Perinçek, yabancı servisler1e işbirliği içerisinde. TSK'yı mevcut siyasi yapıya karşı kışkırtmak istiyor'', ''Perinçek'in 'Kızılelma'yı tercih etmesinin sebebi MHP'nin tabanına oynamaktı'' ve ''İP ve Perinçek mevcut illegal örgüt orijinli altyapı kadrolarıyla bir eylem yaptırabilir, planlayabilir veya eyleme destek verebilir. Amaçlarına ulaşmak için her yolu denerler'' ifadeleriyle kendisini ve partisini karalamaya ve halkın gözünde küçük düşürmeye çalıştığını iddia etmişti.

Davanın görüldüğü Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, röportajda yer alan iddiaların eleştiri sınırları içinde kaldığını, manevi tazminat gerektirmeyeceğini belirterek, Perinçek'in manevi tazminat taleplerini reddetmişti.

Perinçek'in, yerel mahkemenin kararını temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesince görüşüldü.

-YARGITAY'IN KARARI-

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin davanın reddi kararını, gazete ve muhabirler yönünden onarken, Zekeriya Öztürk yönünden bozdu.

Daire kararında, ''davalı Zekeriya Öztürk'ün, davacı Perinçek ile bir dönem 'ölçüsü bilinmeyen şekilde' birlikte olduklarına ancak daha sonra ayrıldıklarına'' işaret etti.

Öztürk'ün, İP ve Perinçek hakkında bildiklerini açıklamasında ve hatta ceza anlamında bir suç var ise bunları gerekli mercilere bildirmesinde yasal engel bulunmadığını vurgulayan Daire, kararında şunları kaydetti:

''Bölücü terör örgütü PKK ise herkesin nefretini çeken bir örgüt olup bir kişi ya da kurumun kendisi ile anılması dahi o kişiye yönelik toplumsal nefreti doğuracak nitelik kazanmıştır. Günümüzde görüş ve düşüncelerini paylaşmadığı kişi ya da kurumları PKK ile ilişkilendirmek ve böylece iddia ve savunmalar ve delillerle yapılması gereken tartışmalar kişi ya da kurumları karalamak şekline dönüşmüştür.

Varsa böyle bir ilişkinin açıklanmasında bir engel bulunmayıp bu ifadeler dava konusu edildiğinde iddialar ispat edilmelidir. Aksi halde sarf edilen sözler iddia olmaktan çıkıp iftira anlamına gelir ki hukukun bunu koruması düşünülemez. Açıklanan bu sebeple ispat olunmamış iddialar sebebi ile davacıların kişilik haklarının ihlal edildiğinin kabulü ile uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerekir. Mahkemece ifadelerin eleştiri sınırları içinde kaldığının kabulü ile davanın reddi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.''

Öztürk'ün bozma kararına itiraz etme hakkı bulunuyor. Karara itiraz edilmesi halinde dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca görüşülecek.

 

 (aa)