Villasına kaçak yapı dikti, şikayet gelince balyozla yıktı, CHP'den belediye adayı oldu!
Lüks villasına kaçak yapı inşa ettiği için şikayet edilen ve bu kaçağı balyozla yıkma şovuna imza atan CHP'li Aykut Erdoğdu'nun İstanbul'un Ümraniye ilçesinde belediye başkanlığına aday gösterilmesi şok etkisi oluşturdu.
ABONE OL-
HABER7
31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala CHP, tartışmalarla dolu adaylık sürecini sona erdirdi. CHP yönetimi İstanbul'un 39 ilçesindeki adaylarını tek tek açıkladı. CHP'nin Ümraniye Belediye Başkanlığı için Aykut Erdoğdu'nun ismini açıklaması ise tepki çekti. Erdoğdu, CHP geçmişinde kaçak villalar ve terör örgütüne açık destek veren hendekçi akademisyenler için para toplamasıyla tanınmıştı.
Yerel seçimlere yaklaşık 50 gün kala CHP'nin İstanbul ilçe adayları netleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel yer almadığı aday tanıtım toplantısında Ümraniye Belediyesi adaylığı için Aykut Erdoğdu'nun ismi açıklandı. 2011 yılında CHP milletvekili seçilen ve dört dönem bu görevini sürdüren Aykut Erdoğdu'nun Ümraniye'den aday gösterilmesinin partideki tartışmaları alevlendireceği öngörülüyor.
KAÇAĞA MÜHÜR
Aykut Erdoğdu'nun CHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde İzmir'in Çeşme ilçesindeki bir siteden satın aldığı villası, site yönetiminin kararlarına aykırı eklentiler yapıldığı ve planlara göre inşa edilmediği gerekçesiyle belediye tarafından mühürlenmişti.
Site sakinleri, villanın belirlediği plan dahilinde inşaat projesinin yürütülmediğini, balkonun içeri alınarak 90 cm eklentinin yapıldığını, binanın arka tarafına bir odanın daha yaptırıldığını öne sürmüştü. 2019 yılında yapılan incelemelerin ardından Erdoğdu'ya ait villa, Çeşme Belediyesi tarafından mühürlenmiş ve inşaatı durdurulmuştu.
LÜKS VİLLADA KAÇAK YAPILAŞMAYA GİTTİ
Villadaki kaçak bölümler için yıkım kararı çıkarılması üzerine Aykut Erdoğdu tuhaf bir hamle yapmıştı.
Erdoğdu, kameralar kayıttayken eline aldığı balyozla kaçak yapıyı yıkmıştı.
Bugün Ümraniye Belediye Başkanlığı için aday gösterilen Erdoğdu, sitedeki diğer villalarda da kaçak yapılaşmanın olduğunu dile getirerek kendisini aklamaya çalışmıştı.
İSKANI OLMAYAN EVİ ALDI
CHP'nin belediye başkan adayı olarak ilan ettiği Aykut Erdoğdu'nun kaçak yapılarla ilgili tek skandalı villa ile de sınırlı kalmadı. Erdoğdu, 2021 yılında da Kadıköy Moda'da muhteşem deniz manzaralı bir dubleks daire satın aldı. İskânı olmayan 6 katlı binanın en üst katında bulunan 175 metrekarelik dubleks dairenin kayıtlarda 'arsa' olarak göründüğü ortaya çıktı.
Erdoğdu'nun satın aldığı Kadıköy'deki lüks binanın onaylı projesine aykırı imalatlar yapıldığı için iskân alınamadığı öğrenildi. Erdoğdu'nun o dönem belediyeye verilen emlak beyanında arsa olarak görünen iskânsız lüks dairesi için sık sık Kadıköy Belediyesi'ne gittiği ve iskan almaya çalıştığı belirlenmişti.
REZALET SONRASI İSTİFA ETTİ, ÖZGÜR ÖZEL SEÇİLİNCE GERİ DÖNDÜ
Haziran 2022'de CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ile CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun'un evlenmesinin ardından Erdoğdu'nun boşandığı eşi Özge Erdoğdu bomba ses kayıtları yayınladı.
Karıştığı büyük skandal sonrası partiden istifa etmek zorunda kalan Aykut Erdoğdu CHP'ye geri döndü.
"LİYAKATSİZLİK" İTİRAFLARI
Paylaşılan ses kaydında Erdoğdu'nun şu ifadeleri yer alıyordu:
"Bak dertleşmekse şuysa buysa Tuba hiçbir şey çekmedi tamam mı? Tuba 50 kişiyle birlikte olmuş bir kız. 4 senedir ehlinamus. Parasını da evini de her şeyini şey yaparak... Harbiden babalık yaptım ben. Ben olmasam gidecekmiş evlenecekmiş de yuva kuracakmış... Ulan ben bin kere söyledim. Önüne biri çıkarsa git! Şimdi bana böyle hayvanmışım gibi davranıp... Bak Özge kurultayda... Ben niye parti meclisine giremedim biliyor musun?
Kemal Bey'i 5 kere aradım bunu listeye al diye. Oğuz'u 5 kere aradım beni çıkarın bunu alın diye. Çıktım, kurultayda buna oy topladım. Kim yapar bunu be?"
Erdoğdu'nun telefon kayıtlarında CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu şuan evli olduğu Tuba Torun'un Parti Meclisi üyesi olabilmesi için Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile görüştüğünü itiraf etti.
Bu ifadeler 'liyakat' tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. 2020'de 36. Olağan Kurultay gerçekleştirildiğinde Aykut Erdoğdu Parti Meclisi listesinde vardı ancak yeterli oy almasına rağmen 'cinsiyet' kotasına takılarak parti meclisine girememişti. Parti Meclisi üyesi olmasını istediği Tuba Torun ise Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesinde yer almamasına rağmen listeyi delerek parti meclisi üyeliğine seçilmişti.
İSTİFA ETMİŞLERDİ
Yaşananlar sonrası Erdoğdu ve Torun CHP'den istifa etmişti. CHP'den yapılan açıklamada, "Sayın Genel Başkanımız, yaşanan süreç ile ilgili kararı, kendi takdirlerine bırakmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendileri üzerinden yıpratılmaması amacıyla bu kararı aldıklarını bildirdiler" ifadelerine yer verilmişti.
HENDEKÇİ AKADEMİSYENLER İÇİN PARA TOPLAMIŞTI
Aykut Erdoğdu, 2016 yılında terör örgütü PKK'ya yönelik başlatılan operasyonlara karşı bildiriye imza atan 1128 hendekçi akademisyene de destek olmuştu. Aykut Erdoğdu, hendekçi akademisyenler için 23 maddelik bir bildiri paylaşarak yardım talep etmişti.
Erdoğdu'nun paylaştığı maddeler şu şekilde sıralanıyor;
*Barış Akademisyenleri üniversiteden ihraç edildikten sonra CHP’de sivil ölüme terk edilen bu akademisyenlerle dayanışma kararı alındı… Bu karar Genel Başkanımızın talimatıydı…*Alınan karar gereği ihraç edilen Barış Akademisyenleri belediyelerimizde istihdam edilecek ve kendilerine yaşama tutunacak kadar ücret ödenecekti… Bu ücret sigorta ve diğer masraflar dahil 5.000 TL’ydi.
*Ben aralarında Hayri İnönü’de olan üç belediye başkanı ile görüştüm… Her biri altı Barış Akademisyenini işe alacaktı… Kalan akademisyen ve uzmanların ücretleri de Parti kaynaklarından ödenecekti…
*Akademisyenler Belediyelerde çalışırken kurduğumuz Online çalışma grubu üzerinden Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarıyla ilgili raporlar hazırlayacaklardı…
*Akademisyenlerin iş başvuru dosyaları hazırlanarak Belediyelerimize gönderildi… Ve akademisyenler çalışmaya başladı… Ancak aradan aylar geçmesine rağmen akademisyenlere maaş ödenmemeye başladı…
*Ben bu arada söz veren Belediye Başkanlarını defalarca aradım ve mesaj attım… Bugün yarın diyerek beni sürekli oyaladılar… Ben de söz verdiklerini maaşların ödenmesi gerektiğini söyledim…
*Bu arada sadece Hayri İnönü resmi işe başlama tarihine kadar maaşları nakit ödeyelim dedi… Tamam dedim… Akademisyenlerin hesap numarasını gönderdim… “Belediyenin adı kayda girmesin hukuki soru olur… Elden ödeyelim” dedi
*Daha sonra Şişli Belediyesinden bir Meclis üyesi nakit olarak 30 bin TL getirdi… Ben paraya asla dokunmam bu parayı muhasebe ödesin dedim… Ve 5-6 ay boyunca 5 akademisyenin maaşı bu şekilde ödendi…
*Diğer iki Belediye Başkanı KHK’lıları güvenlik soruşturması dolayısıyla alamıyoruz dediler… Ancak daha öncesinden söz verdikleri için bu akademisyenler ve uzmanlar işe başlamıştı… Ve maaşlarının ödenmesi gerekiyordu…
*Bu arada CHP hesapları Anayasa Mahkemesi tarafından denetleneceği gerekçesiyle akademisyenlere bir ödeme yapılamadı… Sadece o dönem görevli olan yöneticilerden birkaçı ceplerinden ödemelere yardımcı oldular…
*Şişli Belediyesi dahil Belediye Başkanları verdikleri sözleri tutmadığı için yaklaşık 3 yıl boyunca birkaç MYK üyesinin kişisel desteği dışında aylık yaklaşık 100 bin TL maaşları ben ödemek zorunda kaldım…
*Maaşlar ödendiği sırada bir yandan da hakkımda açılan tazminat davalarını da ödemeye çalışıyordum… Nakde çok sıkıştığım bu dönemde kredi ve açık hesap limitlerim doluydu…
*Bankalar tarafından takibe düşmem aileme karşı beni çok zor durumda bırakabilirdi… Sabah’ın haber yaptığı Whatsapp mesajları söz verip sözünü tutmayan veya tutamayan Belediye Başkanı ile olan yazışmalarımdır…
*Bu durumu dönemin MYK üyelerine defalarca anlatmama rağmen hukuki bir çözüm bulunamadı… Ben bu ödemeleri yaparken yakın akrabam ve arkadaşlarım dışında hiç kimseden kör kuruş almadım…
*Bu ödemeleri ve seçim giderlerini karşılamak için ağırlıklı eşimin ailesinden miras kalan arsa, tarla, ev, yazlık gibi 9 parça gayri menkulümüzü satarak karşıladık… Bunların hepsi kayıtlarda var… Bu eşimin ısrarlı tercihiydi…
*Görevde olduğum sırada bağış yapmak isteyenlerden yardım kabul etmedim… Yardım etmek isteyen güvendiğim birkaç kişiyi de ya yeddi emin sıfatıyla adaylara ya da makbuzlu bağışa yönlendirdim…
*Benim bu sorulara bu kadar detaylı cevap vermemi gereksiz bulanlar olduğunu biliyorum… Bu cevaplarımı yazarken Genel Başkanımız dahil hiçkimse ile müzakere etmedim…
*Hazinede çalıştığım yıllardan itibaren yolsuzluklarla mücadele ettim… Bana kimse yolsuzluk ima dahi edemez… Eğer en küçük ima dahi olsa kendimi cevap vermek zorunda hissediyorum…
*Sabah Kadıköy’de ve Çeşme’de aldığımız iki evi nasıl aldığımız soruyor… Söz bu sorulara da cevap vereceğim… Ancak bir tek şartım var… Bu konuyla ilgili bana ATV’de 2 saat canlı yayın hakkı verecekler… Bu yayında tek tek cevap vereceğim… Var mısınız?