AK Partili Orhan Miroğlu: PKK artık böyle devam edemez!
AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, "Öcalan ne der, ne demez bilemeyiz ama beklenti bellidir. Bir çağrı yapması beklenmektedir ama yapsa da, yapmasa da PKK'nın artık böyle devam edemeyeceği en büyük gerçeklerdendir" dedi.
ABONE OLKanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, bugün Başkent Kulisi programında AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu'nu ağırladı.
Orhan Miroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
(Bahçeli'nin çağrısı) Bölgede son derece olumlu karşıladılar. Radikalizmin içinden bir türlü çıkamayan kesimlerin dışında genel olarak çok iyi karşılandı. 'Biz Kürtler' diye bir cümle kullanıyoruz ama Kürtler de farklı fikirlerden etkileniyorlar. PKK ile alakalı olan Kürtler var, olmayan Kürtler var. Genel olarak çok iyi karşılandı. Devlet Beyin isminin geçtiği her yerde bölgede bir sevinç, bir memnuniyet hissettim. Biz oraya çay, kahve içmeye gitmiyoruz. Siyaset yapıyoruz. Diyarbakır ve Şarlıurfa'da kongrelerimiz olacak. Muhalif kesimler de dahil olmak üzere tüm kesimlerle, seküler Kürtler olsun herkesten edindiğimiz izlenim bu.
Barış kelimesi tüm demeçleri süsleyen bir kelime. Bir demet içinde en kıymetli çiçek hangisiyle barış kelimesi de odur. Kızılelema fikri, ülkücü camianın tahayyülü. Bin yıllık bir hafızadan beslenen bir tahayyüldür bu. Türkiye, herkesin merak ettiği bir ülke. Herkesin ne yapacağını sorduğu bir ülke. Türk milliyetçisinin temel sorusu ne olmalı? Bu yeni koşullarda Türkiye Orta Doğu'da nasıl var olacak? ABD ile kurduğu ilişkilerde nasıl bir model üretecek. Bu vasıflarda bir ülke daha yok.
"KÜRT MESELESİ SINIRLARIMIZIN İÇİNDE KALMIYOR"
Orta Doğu'da 35-40 milyon Kürt varsa yarısı Türkiye'de yaşıyor. Bu halk topluluğunun çoğu metropollerde yaşıyor.
Kürt meselesi dediğimiz şey bizim sınırlarımızın içinde kalmıyor. Türkiye'nin Orta Doğu'daki Kürt varlığına yönelik paradigmasında ciddi değişimler oldu. Böyle bilinçaltındaki bir takım korkuya dayalı paranoyalar yavaş yavaş aşılıyor. Aşılma yönünde çok adımlar atıldığını görüyorum. Bakan Fidan'ın her konuşmasında halklara dönük kurduğu çok müspet cümleler üzerine bile saatlerce konuşabiliriz.
Cumhurbaşkanımızın manifesto niteliğindeki konuşması bence layıkıyla tartışılmadı. Ama o bütün bu konuştuğumuz meselelerde bir referans.
"PKK'NIN ARTIK BÖYLE DEVAM EDEMEYECEĞİ EN BÜYÜK GERÇEKLERDENDİR"
Öcalan ne der ne demez bilemeyiz ama beklenti bellidir. Bir çağrı yapması beklenmektedir ama yapsa da yapmasa da PKK'nın artık böyle devam edemeyeceği en büyük gerçeklerdendir.
İmralı'ya gidip gelen arkadaşlarımız keşke daha az konuşsa. Soruyorlar işte Irak'taki yönetimi, yok sayıyorlar. Dışişleri Bakanımız Suriye'de yabancılar çekip gitsin demiyor. Ama o yabancılar gitmesi lazım, nereden geldi o yabancılar. Kandil'den geldiler.
Nereden bakarsan bak, Türkiye'nin büyük ideali 'Yeni yüzyıl' projesi. Bir Türk milliyetçisi Türkiye'nin büyüme yollarını düşünür. Varsa Türk kardeşlerimizin elinde bir şemsiye, biz de o şemsiyenin altına girmek isteriz. Çok geniş bir fikri zemin açmak lazım buna. Yoksa ben de sadece Öcalan'ı yorumlayıp geçebilirim.
Biz farkındayız ya da değiliz. Öcalan'dan böyle bir çağrının beklendiği durumda ABD'de olan patlamalar nedir? DEAŞ bayrakları koyuyorlar. Nedir bölgede ABD'nin DEAŞ'la mücadelesi bitmesin diye. ABD'liler eninde sonunda Rusyaların çekip gideceği gibi gidecekler. Birbirimizin yüzüne bakacağız. Çok problem olabilir aramızda, Kürtler, Araplar ama biz kendimize ait, kendi medeniyetimize ait fikirlerle hareket etmeliyiz.
"PYD'NİN TOPRAKLARINI ESED ONLARA VERDİ"
Kürtler Arap devrimine büyük bir destek verdi Suriye'de. PYD ile Esed anlaştı. Esed karşıtı Kürtlere karşı cinayetler yaşandı. Esed tarafından o bölge teslim edildi onlara.
Mesud Barzani ile görüşmemiz oldu. Dedi ki "Biz bu arkadaşlara diyoruz, siz Esed ile anlaştınız. Esed size özerklik mi verdi? Esed size hiçbir şey vermemiş, Esed sizi Türkiye'ye karşı kullanıyor."
Esed'in varlığı devam etseydi, bugün bu konuları konuşuyor olmazdık. Bahçeli bu çağrıyı yapar mıydı? Baas rejiminin yıkılacağının ayak sesleri geliyordu.
2012'de Esed, Talabani'yi çağırıyor diyor ki "Ben Araplardan korkmuyorum ama Kürtler sokağa çıkarsa benim iktidarım sarsılır." Sonra Celal Talabani diyor ki, "Ben Kürtleri çekeceğim, PKK ile anlaşacaksın." O bölgedeki bir arkadaşım o dönem için dedi ki, "Arap devrimcilerine biz yazık ettik, onları yalnız bıraktık."
"ÖCALAN'IN ÇAĞRI YAPMASI VE TARİHİ TABLO ORTAYA KOYMASI İYİ OLUR"
Şimdi artık Suriye'de eski ilişkilere göre PKK'lıların yol alması mümkün değil. Öcalan'ın bu çağrıyı yapması artık çok daha zor. Birinci çözüm sürecinde ne oldu? Suriye'de bozuldu. Suriye'de bozulan şey belki şimdi komplolar olmazsa Suriye'de düzelebilir. Ama ABD'de patlayan bombalar bunun net işaretidir. Trump'ın kurduğu kabineye bakarsan, daha radikal isimler var. Trump'ın alacağı tutumu etkileyecek hazırlıklar var. Hiçbir lider sabah uyanıp bunu yapalım demez. Onu etkileme kabiliyeti olan insanları dinler.
Öcalan'ın esaslı bir silahsızlanma çağrısı yapması ve bu çağrı bağlamında bir tarihi tablo da ortaya koyması iyi olur. PKK'nın bu çağrıya uyup uymamasından ziyade, bu örgütü kurmuş kişiler bu çağrıya uyacaktır. Çağrı yapması tarihi bir şey. Burada 100 kişi varsa 50'si silah bırakır, 50'si bırakmaz. Silah bırakmayanların toplumda bir karşılığı kalmayacak. Elinde silah tutsan ne olacak? Bir karşılığı olmayacak. PYD'nin silah bırakması için sadece Öcalan'ın çağrısı değil, Suriye'nin şartları da önemlidir. Belli garantiler verilirse Suriye Kürtleri PYD'ye desteğini çeker.
Ahmet Türk'ün "50 milyon Kürt'ün yüzü Türkiye'ye dönüktür" demesi iyi bir şeydir. Biz Kürtler ve Türkler kalem ve silah arkadaşıdır. Tarihe merak duygusuyla söylemiyoruz bunu.