DEM Partili Tülay Hatimoğulları ağzındaki baklayı erken çıkardı!
DEM Parti Eş Bakanı Tülay Hatimoğulları'nın İmralı görüşmelerine ilişkin ''Her yer Gazze olur'' çıkışı sonrasında uzman isimler Haber7'ye değerlendirmelerde bulunarak dış güçlerin DEM Parti üzerindeki etkisi olup olmadığını değerlendirdi.
ABONE OL-
Haber7 - ÖZEL
Koşulsuz ve şartsız şekilde terör örgütü PKK’nın silah bırakıp Öcalan’ın örgütü lağvetmesi için tanınan fırsat üzerine İmralı’ya ziyaret gerçekleştirip parti ziyaretlerine başlayan DEM Parti yönetiminden çatlak sesler yükseliyor. İmralı’da Öcalan’la görüşen heyette yer almayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “Ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek barışı inşa edeceğiz ya negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek ve her yer Gazze olacak” şeklinde tehditvari ifadeler geniş yankı uyandırdı.
Hatimoğulları’nın İsrail’in Gazze’deki yıkıcı saldırılarına işaret ettiği konuşması provokasyon olarak nitelendirildi. Terör örgütü PKK güdümündeki DEM Parti kurmaylarının “iyi polis-kötü polis” rolü mü oynadığı, yoksa parti içerisindeki “güvercin kanat-şahin kanat” çatışmasının mı dışa yansıdığı tartışma konusu oldu. Daha önce akamete uğratılan benzer süreçlerin bir benzerinin yaşatılması için DEM üzerinde egemenlik kurmak isteyen dış güçlerin devreye girdiği de yansıtılan görüşler arasında.
Konuyu Haber7’ye değerlendiren siyasetçiler, yazarlar, kanaat önderleri ise önemli değerlendirmelerde bulundu.
Siyaset Bilimi Uzmanı ve yazar Cemal Toptancı, Akşam Gazetesi Yazarı Emin Pazarcı, İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hakkı Öcal, ÜLKE TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Kadim Aşiretler Federasyonu (KAF) Başkanı Rasim Aslan ve Siyaset Bilimi Uzmanı Yazar Cemal Toptancı konuya ilişkin Haber7'ye özel değerlendirmelerde bulundu.
TOPTANCI: HATİMOĞULLARI KARAR VERİCİ DEĞİLDİR
Siyaset Bilimi Uzmanı ve yazar Cemal Toptancı, Tülay Hatimoğulları’nın sözlerine ilişkin Kürtleri savunmadığını belirterek, ‘’Mevcut durumda terör örgütünün siyasal kanadını teşkil eden günümüzün son parçası Dem partisidir. Dem partisi Kürtlerin bir parçası değildir. Tülay Hatimoğlulları da bir Kürt değildir. Kendisi aslen Hatay'ın Samandağı'ndan bir siyasal bir mezhep müntesibidir. Bu insanlar dökülen Kürt çocuklarının kanları üzerinde siyasi arenada rant devşiren, makam sahibi olan, hem millete hem vatana ihanet eden, esasında siyaset maskesiyle ortada arz-ı endam eden provokatörlerdir.’’ dedi.
DEM Partisi’nin Müslüman Kürtlere yönelik zulüm gerçekleştirdiğini belirten Toptancı, ‘’Kürtlerin adına konuşmasını ben lanetliyorum, Müslüman bir Kürt olarak Tülay Hatimoğulları karar verici bir mercide bulunmuyor. Kürt Partisi diye ortaya çıkarılan bugün günümüzdeki Dem Partisi, Kürtlerin partisi olmadığı gibi, Müslüman Kürtlere de esasında zulüm yapmaktadır’’ dedi.
'CHP KANDİL'İN 2'İNCİ PARTİSİDİR'
DEM Parti’nin dış güçlerin aparatı olduğunu belirterek CHP’nin de Kandil’in ikinci partisi olduğunu belirterek, ‘’Bunlar dış güçlerin aparatı. Çünkü terör örgütünün siyasal kanadının bir müntesibi olarak Kürt halkına ve Türk solcularına dayatılmak suretiyle seçilen aparatlardır. Bu tür söylemlerde bulundurmaya müsevip olanlar Türkiye'nin kurucu partisi olduğu iddia edilen veyahut da iddia ettiği Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Günümüzdeki Cumhuriyet Halk Partisi Kandil'in ikinci partisidir. Terör örgütünün ikinci partisidir’’ dedi.
Hatimoğulları’nın sarf ettiği sözlerle haddini aştığını ifade eden Toptancı, ‘’İslam'a düşman olan bir siyasi zihniyetin sebebiyet vermiş olduğu esas haddini aşan, vatana ve millete ihanet eden Müslüman Türk'üne de Kürtüne de bu ülkenin öz evlatlarına bütün bir halklara ihanet eden aparatlar olarak görüyorum’’ dedi.
'HATİMOĞULLARI KÜRT HALKI ADINA KONUŞAMAZ'
Hatimoğulları’nın Kürt olmadığını ve Kürtler adına konuşma yetkisinin bulunmadığını belirten Toptancı, ‘’Bu dış güçler terör örgütü PKK'yı kurdu, DAEŞ'i getirip orada nefesimizin burnunun dibine yerleştirmek suretiyle Kürt milliyetçiliğini, ümmetçi bir halk olan Kürtlere dayatmak suretiyle özlerinden kendilerini uzaklaştırdı. Dolayısıyla Hatimoğulları Kürt değildir, Kürtler adına konuşma yetisi yoktur’’ ifadelerini kullandı.
ÖZTÜRK: ÇOK TEHLİKELİ SÖZLER
ÜLKE TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ise Tülay Hatimoğulları’nın sözlerine ilişkin, ‘Çok tehlikeli bir söz. Diyarbakır'da kendi tabanlarına sesleniyor. Gazze olur sözünden öncesinde. ‘Kobani düştü düşüyor diyenler bugün tekrar Kobani düşeceğini bekliyor’ diye devam ediyor. Egemen güçleri, uluslararası güçleri bu meseleye müdahil olması için çağrı yapıyor.’’ diyen Öztürk, ‘’ En tehlikeli olan bölümü budur. Biz şu anda yeniden bir umut kapısı çerçevesinde Türkiye'de barış iklimini oluşturmak istiyoruz ama bununla birlikte de terörü de tasfiye etmek istiyoruz’’ dedi.
''HATİMOĞULLARI MESELEYİ ÇIKMAZA SÜRÜKLÜYOR''
Öztürk Hatimoğulları'nın dış güçlere çağrı yaptığını belirterek, ''Tülay Hatimoğulları’nın Devletin bütün aktörleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan MHP'li Devlet Bahçeli, Hakan Fidanına kadar 'bütün aktörleri pazarlık yok, ya kendilerini laf edenler ya da tasvir olurlar' cümlesinin karşılığı olarak da Tülay Hatimoğulları diyor ki, ‘Kobani meselesinde yani Ayn- El Arap meselesinde uluslararası aktörler acil müdahil olun’ diyor.'' diye ekledi.
Öztürk, ‘’Bu, bizim kendi içimizde çözmemiz gereken meseleye Amerika gibi, İngiltere gibi, Fransa gibi, Ruslar arası aktörleri, hatta Rusya gibi aktörleri tekrar dahil ederek meseleyi çıkılmaz bir noktaya getirmek istiyor’’ dedi.
''HER YER GAZZE OLUR NE DEMEK?''
Öztürk Hatimoğulları'nın Türkiye'yi işgalci İsrail ile eş gördüğünü belirterek, Hatimoğulları’nın ‘Şayet bu işler böyle olmazsa her yer Gazze olur’ sözlerine ise, ‘Her yer Gazze olur ne demek? Türkiye'yi işgalci olarak düşünüyor. Türkiye'nin terörle mücadelesini, sivillerin katliamına yol açan İsrail'in zalimce, soykırıma varan tutumuyla eş görme çabası içerisine giriyor. Bu son derece tehlikeli’ dedi.
''BEDELİNİ ER YA DA GEÇ ÖDER''
Dış güçlerin süreci bozabileceğini belirten Öztürk, ‘’Abdullah Öcalan'ı da yine boşa düşürme çabasıdır ve İmralı'ya tekrar diri diri gömme çabasıdır. Bugün DEM Heyeti Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'yla görüştü. Bu sorularda soruldu ve Sırrı Süreyya Önder ise 'Bağlamadan kopartılmış bir cümleyi cımbızlandı diyor' ve DEM'in eş başkanlığı dahil hepimiz aynı noktadayız diyerek de sürece dahil edilmeye çalışılıyor. Bu süreci dış müdahalenin bozabileceğini düşünüyorum. DEM'in içerisindekiler üzerinden yapacaklar diye düşünüyorum.’’ ifade etti.
Bu kez süreç başarıyla devam ederse Hatimoğulları’nın sözünün bedelini er yada geç ödeyeceğini dile getiren Öztürk, ‘’ 2013-2015 sürecinde Selahattin Demirtaş üzerinden bu süreci hem zehirlemişlerdi hem de masayı devirmişlerdi. Ona zemin oluşturmaya çalıştığını düşünüyorum Hatimoğulları’nın. Ama bence bu sefer başarılı olunca Hatimoğulları bunun bedelini öder’’ dedi.
PAZARCI: PKK'NIN ASKER ŞUBESİ GİBİ ÇALIŞTILAR
Akşam Gazetesi Yazar Emin Pazarcı ise Tülay Hatimoğulları'nın sözlerinin kendi içlerinde hayal kırklığı yaratmasının yansıması olduğunu belirterek, ''Tehlikeli sözler bunlar. Yani iyi yönde kırılmadan kastı bugüne kadar peşinden koştukları hayallerse eğer, öyle bir kırılma olamaz. Yani ne istiyor tepki parti? O bölgede bir ayrı yapı istiyor. Bugüne kadar da PKK'nın asker alma şubesi gibi çalıştı. Gelinen noktada ellerindeki bu hayal yok oldu gitti. Yani bunu demek istiyor herhalde, çünkü terörün yok olmasının tartışılacak bir tarafı yok.'' dedi.
'KIRILMALAR ŞİMDİDEN BAŞLADI'
Pazarcı sözlerine ise, ''Bir tarafta Abdullah Öcalan var, kendini kurtarmaya çalışıyor, dünyayla ilişkisi kesilmiş bir adam. Bu fırsatı elbette kendi lehine bir kazanıma çevirmek isteyecek, muhtemelen örgüte yine bir takım çağrılar yapma noktasında gereken adımları atacak. Ama öbür taraftan bu iş üzerinden siyasetini ekmek yiyen DEM Partiler var, onlar rahatsız'' diye ekledi.
Kandil'in de Öcalan'a ilişkin açıklamalarına değinen Pazarcı, ''Nitekim Kandil'e bakıyoruz, Kandil'den yapılan açıklamalar var, onlar ne diyorlar? Onlar şunu söylüyorlar, 'Asıl alanda olan pratiği yürüten biziz. Abdullah Öcalan olsa olsa müzakereci olur ama asıl kararı biz veririz' diyorlar. Kırılmalar şimdiden başladı ve önümüzdeki günlerde bunlar da devam edecek. Önemli olan bu süreci çok da fazla uzatmadan sonuç almak. Çünkü burada tartışılacak görüşü için herhangi bir şey yok.'' dedi.
'HATİMOĞULLARI KARDEŞLİĞİN GELİŞMESİNDEN RAHATSIZ OLDU'
Pazarcı işin bir an önce çözülmesi gerektiğini belirterek, Tülay Hatimoğulları'nın süreçten rahatsız olduğunu sözleriyle belirttiğine vurgu yaparak, ''Çağrı belli, net. Devlet bahçeli, net. Örgütü davetinde, onun üzerinden Sayın Erdoğan'a da yaptığı açıklamalar var. ya silahlar gömülecek ya siz gömüleceksiniz. Örgütü davetinde, onun üzerinden Sayın Erdoğan'a da yaptığı açıklamalar var. O da diyor ki 'ya silahlar gömülecek ya siz gömüleceksiniz.' Nitekim şu anda Suriye'de ve Irak'ta da terörle mücadele amansız bir şekilde devam ediyor. Yani burada artık uç uzatmadan bir çağrının gelmesi lazım ve bu çağrının da samimi olması lazım. Tülay Hatimoğulları belli ki rahatsız olmuş. Neden rahatsız oldu? Terörün yok olmasından, kardeşliğin gelişmesinden rahatsız oldu. Ama bu çatlak sesler çıkacak elbette önümüzdeki günlerde. Süreç engellenemez'' dedi.
'TÜRKİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜNE HİZMET ETMİYORLAR'
Pazarcı, terör örgütlerinin dış güçler tarafından yönlendirildiğini ifade ederek, ''Dış güçlerin desteği olmadan hiçbir terör örgütü ayakta kalamaz. DEM Partili bunun siyasi uzantısı olduğuna göre zaten uzun süreden beri, yıllardır bunlar dışarıda hizmet ediyorlar. Türkiye'nin kardeşine, birliğine, bütünlüğüne hizmet ettiklerini söylemek mümkün değil. Elbette dış güçlerin işine gelir bu açıklamalar çünkü Zaten PKK denilen terör örgütü, geçmişte Sovyetler Birliği’nin destekli ortaya çıktı. Baba Hafız Esad'ı destekledi, Şam'da Abdullah Hocalarına özel yerler tahsis edildi. Şu anda da hala daha Suriye'de Amerika Birleşik Devletleri bunlara örtüleme yapmaya çalışıyor ve bunlarla birlikte yol yürümenin çarelerini arıyor. O açıdan elbette dışarıya hizmet edecekler çünkü varlık sebepleri bu'' dedi.
ÖCAL: DEM KRALDAN ÇOK KRALCI OLDU
İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hakkı Öcal ise DEM Partililerin Kraldan çok kralcı gibi davrandıklarını ifade ederek, ''Dünyanın farkında değil. Kandil daha iyi biliyor gelişmeleri diyerek Kandil'den sert sözler duyulmadığını ancak DEM Partililerin 'Kraldan çok kralcı' görünmeye çalıştıklarını ifade etti.
DEM Parti'nin PKK'nın Türkiye'yi bölme hedefi ile şuan ki hedefini canlı tutmak için çabaladığını belirten Öcal, '' Abdullah Öcalan'ın PKK'yı kurduğu zaman fikrinin Türkiye’yi bölmek olduğu ve Kürdistan kurmak islediklerini ancak Türkiye’ye bağlı kalarak kendi içerisinde özel olacağını ve DEM Parti’nin de şu anda bu ayrılıkçılığı canlı tutmaya çalıştığını iade etti. Öcal, Devir o devir değil, artık DEM dünyanın farkında değil, PKK daha farkında. Kandil'dekiler daha fazla farkındalar olup bitenin'' dedi.
'NE KÜRTLERİ TAHRİK EDEBİLİR NE DE TÜRKİYE'Yİ KIZDIRABİLİRLER'
Öcal, Hatimoğulları'nın sözlerinin Kürtleri tahrik edemeyeceğini belirterek, Yani Türkiye Suriye'de deprem yaptırmış, sen nereyi Gazze’ye çeviriyorsun? Türkiye Gazze’yi Suriye'ye çevirmek üzere bugün, yarın Ateşkes gelecek. dedi.
DEM Parti’nin sözleri ile hiçbir yere varılamayacağını belirten Öcal, ''Ne Kürtleri tahrik edebilirler, ne Türkiye'yi kızdırabilirler. Sadece kendileri artık Türkiye'de hükmü olmayan bir hareket haline gelirler. Başka hiçbir şey de sağlayamazlar. Konuya ilişkin değerlendirmelerini sürdüren Öcal, ''Amerika'nın Orta Doğu'yu yeniden planlamak isteyen derin devleti Türkiye'de DEM'le oynayabileceği kanaatinde' diyerek, 'DEM Parti'yi ön plana sürüyorlar. Dem sanki onlar için Türkiye'de sonuç alınabilir bir oyuncu gibi duruyor' dedi.
'DEM PARTİ DIŞ GÜÇLERİN ALETİDİR'
Öcal DEM Parti'nin dış güçlerin aleti olduğunu ifade ederek, ''Bütün bunlar İsrail'i koruyan Irak ve Suriye ile başlayacak, sonra Türkiye ve İran'daki Türkleri de için alan dört Kürt bölgesinden oluşan bir Kürdistan kurma fikri. Kimseye güvenemezler. Yani ne Irak Barzani'ye, ne Talabani’ye, ne Suriye'de varlığı bile henüz tam belli olmayan Kürtlere güvenebilirler. Türkiye'de Ahmet Türkleri şunlara bunlara güvenebilirler. PKK'ya güvenebilirler ancak DEM Parti dış güçlerin aletidir.'' dedi.
ŞEYHANLIOĞLU: AĞZINDAKİ BAKLAYI ERKEN ÇIKARDI
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr.Hüseyin Şeyhanlıoğlu ise Tülay Hatimoğulları’nın çıkışına ilişkin, ‘’Tülay Hatimoğulları ağzındaki baklayı erken çıkardı diyerek, ‘Bu süreç çok tehlikeli, çok riskli, çok ağır gitmesi gerekiyor. Çok ciddi'' dedi.
'BU SÖZLER SÜRECE VERİLEN DEĞERİ GÖSTERİR'
Hatimoğulları’nı sözlerinin sürece verilen değeri gösterildiğini belirten Şeyhanlıoğlu, ‘’Tülay Hatimoğulları'nın, HDP Eş Başkanı’nın Diyarbakır'daki konuşması Demokratik Bölgeler Partisi'nin Kapsamda bunu yaptı. Yapmaması gereken bir şeydi. Sürece verdikleri değeri gösteriyor. Bakış açısını gösteriyor. O yüzden ben daima devletin B planı olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir çözüm sürecinin daha çöktüğünü milletimiz görmek istemiyor bunlar yüzünden’’ diye ekledi.
Şeyhanlıoğlu, ''DEM Parti'nin görevi, tıpkı Suriye Baas Partisi gibi, Kürtleri de seküler bir şekilde Batı'nın peşinden mankurt yapmaktır. Kürt'ü de, Türk'ü de, Arap'ı da kardeşçe yaşayabilir'' dedi. 100 yıllık hakimiyetin bölgede riske gireceğini ve Hatimoğulları'nın düşüncesinin cahilce olduğunu belirten Şeyhanlıoğlu, Bölgenin 100 yıl daha Suriye ve Gazze gibi olması anlamına gelir. Hatimoğulları gerçek niyetinin, barışla olan güvenimin düşüncesini ortaya koymuş olduğu. Öcalan bu kadar cahilce düşünmüyordur’’ dedi.
ASLAN: YÜZYILIN ELE GEÇEN FIRSATI
KADİM Aşiretler Federasyonu (KAF) Başkanı Rasim Aslan ise sürecin dış güçlere göre hareket etmemeleri gerektiğini belirterek, ''Samimi olarak kendi içimizde çözüm bulmamız lazım. Sürece kardeşçe yaklaşmamız lazım. Bir şey yapılacaksa kendi içimizde çözelim. DEM Parti'nin tamamı Kürtleri temsil etmiyor. Yüzyılın ele geçen fırsatıdır bu. Halkta bir güven var ve sarsılmaması lazım. Batı iç işlerimize neden karışıyor, biz çözemiyor muyuz? Yıllarca Batı çözsün diye beklemedik'' dedi.