İmamoğlu kendisini Menderes'e benzetti: O sözleri CHP'nin karanlık geçmişini hatırlattı!

• Haber7

İBB’de yolsuzluk ağının başında yer alan ve suç örgütü kurmakla yargılanan Ekrem İmamoğlu’nun “Bilirkişi Davası” devam ediyor. 

Geçtiğimiz gün hakim karşısına çıkan İmamoğlu savunmasında, Silivri’de inşa edilen yeni mega duruşma salonuna atıfta bulunarak, “Görüyorum ki inşaatı başlamış, boynunuza asacağınız o kara leke madalyonu, hayırlı uğurlu olsun. Ey iktidar, 64 yıl sonra aynı ayıbı, aynı utancı tekrar ediyorsunuz. Bu zihniyet bu ülkeye Silivri’de Yassıada’yı kuruyor. İkinci Yassıada'yı yapanlara sesleniyorum, hesabını vereceksiniz” dedi.

Kendisini merhum Başbakan Adnan Menderes'e benzetmeye kalkışan İmamoğlu'nun sözleri, CHP'nin ülkeyi sürüklediği 27 Mayıs 1960 darbesini akıllara getirdi. 

HALKI KIŞKIRTIP DARBEYE ÖN AYAK OLAN ZİHNİYET

Demokrasi yoluyla Demokrat Parti'nin önüne geçemeyen CHP, 27 Mayıs darbesine giden süreçte medya eliyle algı operasyonlarını yürütmüş, Adnan Menderes ve arkadaşları sayısız iftiraya maruz kalmıştı. 

1960 yılında orduyu ve üniversiteleri kışkırtarak Adnan Menderes'i Yassıada'da ipe götürmesi Türk siyasi tarihinde yeni bir dönemin kapılarını aralamıştı.

ADNAN MENDERES ÖNCEDEN UYARMIŞTI

Türkiye’nin kara lekesi olan ve demokrasiye karşı yapılan 27 Mayıs 1960 Darbesi öncesinde Adnan Menderes il kongresinde CHP’li ihtilal havası yaratmakla suçlamış, “Milleti tahrik ederek bunları da öldürecek bir serseri çıkmayacak mı diyorlar” diyerek memleket üzerinde sis perdesi yaratmaya çalıştıkları ve ülkede manevi huzuru yeninden yakalamak için mücadele ettiklerinden bahsetmişti.

MEDYA ELİYLE DARBE HAZIRLIĞI

27 Mayıs sonrası CHP'den milletvekili olan darbeci Orhan Erkanlı "Biz darbeyi Akis dergisi ve Ulus gazetesi okuyarak yaptık" diyerek darbenin medya eliyle tetiklendiğini de gözler önüne serdi.

Yıllar sonra darbeci Erkanlı, "Biz darbeyi Akis dergisi ve Ulus gazetesi okuyarak yaptık” demiş, İnönü ile uzun bir müddet siyaset yapan ve CHP’nin kurmaylarından olan Nihat Erim’in 27 Şubat 1962’de İnönü’lü CHP’nin 27 Mayıs’taki rolünü anlatarak “İnönü’nün bu işte büyük sorunu var. 27 Mayıs’ı teşvik etti. Askeri, politikaya teşvik etti. İhtilale azmettirdi.” dediğini belirtti.

"BAŞLADIĞINIZ İŞİ BİTİRİN"

Milli Birlik Komitesi üyesi Yüzbaşı Ahmet Er, "Ordu içindeki birçok subay İnönü ile irtibatlıydı. Darbeden sonra bazı Milli Birlik Komitesi üyeleri ile Afet İnan'ın evinde İnönü ile toplantı yapmışlar. 'Bize iktidarı verin sizi senatör yapalım' pazarlığı olmuş. Tabii daha sonra onlar senatör oldular" demişti.

Milli Birlik Komitesi'de yer alan subayların İnönü'ye, "Paşam şu Yassıada mahkemeleri bitmedi daha, kararlar açıklanacak. İdam kararlarının onaylanıp onaylanmamasını da Temsilciler Meclisi'ne devredelim, siz orada hakimsiniz. Ona göre istemiyorsanız onaylamazsınız, isterseniz onaylarsınız.' dedikleri İnönü'nün ise 'Başladığınız işi bitirin" dediği aktarılmıştı.

MEDYA ELİYLE DARBE HAZIRLIĞI

Medyanın da darbeye giden süreçte kullanılarak bazı kuruluşların 1957 yılında asılsız haberlerle Menderes hükümetine sert eleştiriler yöneltilmiş karalama haberlerle darbe yapılmıştı.

Demokrat Parti, dini özgürlükler adına attığı adımlar nedeniyle irticai faaliyetlere göz yumduğu, hatta desteklediğine dair tepkilerle karşılaştı. 

Ulus gazetesinde Yalçın Tuna tarafından yazılan yazıda, bazı Atatürk heykellerine karşı saldırı düzenlendiği iddialarına yer verilirken, bazı vaizler üzerinden "DP mitinglerine gitmeyenlerin kafir sayılacağına" yönelik tezvirat üretildi.

Darbe öncesinde basında yer alan ekonominin sıkıntıda olduğuna yönelik haberler yer almıştı.

YASSIADA'NIN İDAMLARA TANIKLIK ETTİĞİ GEÇMİŞİ

1923’ten itibaren devam eden Tek Parti idaresinden sonra 14 Mayıs 1950’de gerçekleşen seçimle millet Beyaz bir ihtilal yaparak  Adnan Menderes’in Demokrat Parti’sini demokratik yollarla iktidara taşımıştır.

On yıl iktidarda kalan Demokrat Parti, askeri darbe ile halkın iradesi hiçe sayılmış, 14 idam, onlarca müebbet ve yüzlerce kişiye verilen uzun süreli hapis cezaları ile son bulmuştu.

Darbe ile cuntanın başına getirilen Cemal Gürsel Yassıada'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes'in idam edilmesi için ilk emri vererek, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile birlikte idamını gerçekleştirmişti.