Türkiye Suriye ortak kabine toplantısı

Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugünün iki ülke için tarihi bir dönüm olduğunu belirtirken bu güne dair hissettiklerini anlattı.

ABONE OL
GİRİŞ 14.10.2009 00:20 GÜNCELLEME 14.10.2009 00:20 SİYASET
Türkiye Suriye ortak kabine toplantısı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün gerek Suriye gerekse Türkiye tarafında hissi anlar yaşadıklarını belirterek, "İki halkın birbirini bu kadar özlediği hepimizce malumdu ama bu kadar özlemle birbirlerini beklediklerini ve kucaklaşma arzusu içinde olduklarını bir kez daha müşahede ettik" dedi.

Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Kurulu toplantısının kapanış oturumunun ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Davutoğlu, bugünün Türkiye ve Suriye tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Gerek Türkiye gerekse Suriye tarafında son derece hissi anlar yaşadık. İki halkın birbirini bu kadar özlediği hepimizce malumdu ama bu kadar özlemle birbirlerini beklediklerini ve kucaklaşma arzusu içinde olduklarını bir kez daha müşahede ettik. Son derece hissi ve asırların getirdiği o kültürel harmanı yansıtan bir buluşma oldu."

Bu tür buluşmaların bölgedeki tüm kardeş ülkeler arasında gerçekleşmesini dileyen Davutoğlu, bunun bölgeye ve dünyaya, bölgesel ve küresel barışa en önemli mesaj olacağını bildirdi.

Davutoğlu, daha sonra Gaziantep'e geldiklerini hatırlatarak, bu çerçevede "diplomasi tarihine araç diplomasisi adında yeni bir diplomasi usulü" kazandırdıklarını söyledi. Halep'ten Öncüpınar'a, Öncüpınar'dan Gaziantep'e yaklaşık 2 saat ilgili bakanların bir otomobilde birlikte kaldıklarını ve çok güzel projelerin  çıktığını bildirdi.

Toplantılara ilişkin ortak açıklamanın yapılacağını belirten Davutoğlu, bunun dışında bugünkü görüşmelerde ulaşılan 40'a yakın protokol, proje, mutabakat zaptı ve anlaşma üzerinde çalışma kararı alındığını, ilgili bakanlıkların bunları 10 gün içinde eylem planı halinde birbirlerine bildireceklerini, aralık ayı başındaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şam ziyaretinde ilk yüksek düzeyli stratejik işbirliği toplantısının gerçekleşeceğini kaydetti.

"Bundan sonra artık Türkiye, kaderi, tarihi ve geleceği ortak olarak aynı yolda yürümeye devam edecek. El elde yürüyeceğiz bu yolda ve bölgemizi tekrar yükselen bir medeniyet merkezi yapmak için hep beraber çalışacağız" diyen Davutoğlu, bugünün her iki halk için de iki bayram arasında bir bayram, bir düğün günü olduğunu söyledi.

Davutoğlu, iki ülke arasında en kısa zamanda daha çok kapının açılması için altyapı çalışmalarının başlamasına karar verildiğini de anlattı.

-SURİYE HEYET BAŞKANI TÜRKMENİ-

 Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Vekili Hasan Türkmeni de açıklamasında tarihi bir gün yaşadıklarını söyleyerek, işbirliği konseyinin kurulmasına karar verilmesinden hemen sonra yürürlüğe girmesinden son derece mutlu olduğunu kaydetti.

Türkmeni, bugünkü görüşmelerin her iki ülkenin halkına hayırlı olmasını dileyerek, görüşmelerin ekonomi, güvenlik, savunma, sağlık ve çevre gibi alanlarda işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunacağını kaydetti.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bu olayın temellerini attıkları ve karşılıklı güven sağladıkları için teşekkür eden Türkmeni, Suriye'nin de kendi eylem planını hazırlayarak, sunacağını bildirdi.

-ATALAY VE GÖNÜL-

Daha sonra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terör örgütüne karşı işbirliği ile ilgili bir soru üzerine, 1998 yılında Suriye ile Adana mutabakatı, 2001 yılında da bir anlaşma imzalandığını hatırlatarak, iki ülke arasındaki bu sürecin yürümekte olduğunu kaydetti.

Atalay, Suriye tarafının bu konuda çok hassas davrandığını, hem bilgi alış verişi hem de terör unsurlarına dönük işbirliğinde Türkiye'ye yardımcı olduğunu belirterek, Suriye'nin 2003 yılından bu yana Türkiye'ye iade ettiği terör örgütü mensubu sayısının 122 olduğunu, bunların 77'sinin PKK terör örgütü mensubu bulunduğunu bildirdi.

Bakan Atalay'ın Suriyeli mevkidaşı da terörle mücadelede Türkiye ile sürekli işbirliği kanalları bulunduğunu, düzenli şekilde bilgi alış verişinde bulunduklarını kaydetti.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de askeri alandaki işbirliğine ilişkin soru üzerine, iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların her türlü temas ve çalışma için hukuki zemin sağladığını kaydetti. Gönül, ekim ayı sonuna doğru temas gruplarının devreye gireceğini ve üç ayrı çalışma yapılacağını belirterek, bu grupların kendi alanlarında çalışma yapacaklarını bildirdi. Gönül, savunma sanayi alanında bugüne kadar gelinen noktanın daha ilerisine gidilmesini umduklarını da belirtti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Türkiye'nin kapısı hiç kimseye kapalı değildir, kapımız, gönlümüz bütün komşularımıza sonuna kadar açıktır'' dedi.

Türkiye Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı'na katılan Davutoğlu, burada yaptığı konuşma sonrasında bir gazetecinin, Türkiye Suriye ilişkilerine atıfta bulunarak ''Bu gelişme Ermenistan ile de yaşanacak mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

''Ülkelerin, kendi meselelerini çözebilecek bir altyapı kazanmasına büyük önem veriyoruz. Sloganlarla ve iddialı sözlerle değil, ülkeler arasındaki ikili ilişkiler geliştirile geliştirile, altyapı güçlendirile güçlendirile, bölgesel birlik projelerinin altyapısının sağlam oturması lazım. Eğer biz, Suriye ile vizeleri kaldırmak yerine, çok daha geniş kapsamlı toplantılar yapmaya kalksaydık, bir sonuç elde etmiş olmazdık. Gerçek adım, reel alanda, somut olarak bir zeminin oluşturulmasıdır. Türkiye Suriye ilişkileri bunun en güzel örneğidir. Güven ilişkisi sözde kalmadı, çok pratik adımlarla hayata geçirilen bir işbirliği mekanizmasına dönüştü.

Benzer bir ilişki mekanizması Irak'la da sağlanabilir. Mısır'la da sağlanabilir. Lübnan ile çok yakın ilişkilerimiz var. İran'la komşuluk ilişkilerimiz son derece sağlam. Arabistan'la da iyi ilişkilerimiz var. Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle işbirliği aslında çok iyi. Bazen ikili ilişkileri üçlü mekanizmalara dönüştürmek gerekir. Eğer, bu sağlam bir zemine oturursa, geleceğe ortak potansiyel olarak bakarsak, önümüzdeki dönemde her meseleyi çözmek için iç bölgesel dinamiğin kendi doğası içinde çıktığını, çıkacağını söyleyebiliriz. Türkiye'nin kapısı hiç kimseye kapalı değildir, kapımız gönlümüz bütün komşularımıza sonuna kadar açıktır. Bölgemizde, nerede bir problem çıkarsa devreye girmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de bizimle gerçek anlamda, sadece bizimle değil, bölgesinde de gerçek anlamda, ilişki kurmak isteyen her ülkeyle bu ilişkileri kuracağız. Buna Ermenistan da dahil.''

-''TÜRKİYE AKTİF DIŞ POLİTİKA İZLİYOR''-

Türkiye'nin aktif dış politika takip ettiğini işaret eden Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Türkiye, sadece ikili ilişkiler anlamında değil, bölgesel bir barış vizyonu bağlamında, sonuç getirecek çabalar içinde. Türkiye'nin ilkesi 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh'tur. Bölgede kalıcı barışı tesis etmek için, ekonomik alanda güçlü adımlar atılabilmesi için, bölge ülkeleri ile işbirliği her zaman devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin çekindiği hiç bir konu yoktur. Köklü bir devletiz. Dış politikamızı öz güven içinde yürütüyoruz.''

Davutoğlu, sözlerini herkesle her türlü diyaloğa açık olduklarını söyledi. Hiç kimseden çekinmelerinin söz konusu olmadığını belirten Davutoğlu, diyalog kapılarının her zaman açık bulunduğunu ifade ederek tamamladı.

KAYNAK : AA