' YÖK'ü koruyanlar kötülük yapıyor'

Çelik, "Bugün YÖK Yasası önünde büyük engel teşkil edenler, bence bu ülkeye en büyük kötülüğü yapan insanlar oldular" dedi. Bakan okullarda şiddettin büyütüldüğünü savundu.

ABONE OL
GİRİŞ 16.04.2005 14:40 GÜNCELLEME 22.07.2024 16:00 SİYASET
' YÖK'ü koruyanlar kötülük yapıyor'

Milli Eğitim Bakanı HüseyinBakan Çelik, Bahçeşehir Üniversitesi'nin "Siyaset ve Liderlik Okulu" programı çerçevesinde Conrad Oteli'nde "Türkiye'nin Eğitim Politikaları" konulu konferans verdi.
Konuşmasından sonra katılımcıların sorularını yanıtlayan Çelik,
"Üniversitelere hazırlık için öğrencilerin dershanelere gitmesinin
önüne geçmek amacıyla bir sistem kurulacak mı?" sorusu üzerine,
Türkiye'de dershaneciliğin patlamasının en temel nedenlerinden birinin
lisede okutulan derslerin müfredatı ile üniversite sınavında sorulan
soruların birbiriyle örtüşmemesi olduğunu söyledi.
Çelik, "Maalesef üniversite sınavında ne tür sorular sorulması
gerektiğine karar veren Milli Eğitim Bakanlığı değil. Bunun kapsamının
ne olup olmadığına da biz karar veremiyoruz" dedi.
Dershanelerin ise ÖSS'de çıkan sorular paralelinde eğitim
verdiğine işaret eden Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O zaman siz de bırakın dersleri, üniversite sınavı paralelinde
eğitim yapın... Böyle bir komedi yeryüzünde yok. Bugün YÖK Yasası
önünde büyük bir engel teşkil eden insanlar, bence bu ülkeye en büyük
kötülüğü yapan insanlar oldular. Bugün yükseköğretim mevzuatı,
maalesef böyle bir sonuç doğuruyor. Eğer dershanelerin patlama
düzeninden kurtulmasını istiyorsak, üniversite sınavında çıkan sorular
ile lise müfredatını mutlaka örtüştürmemiz lazım."

-"YENİ ÜNİVERSİTE AÇMADAN..."-

Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Türkiye'deki üniversitelerin sayısı
çoğaltılacak mı?" sorusu üzerine de, Türkiye'de 53'ü devlet, 24'ü
vakıf olmak üzere 77 üniversite olduğunu hatırlatarak, 77
üniversitenin de 40 vilayete dağılmış durumda bulunduğunu söyledi.
Geriye kalan 41 ilin bir kısmında üniversitelere bağlı yüksekokul,
meslek okulu veya fakülte bulunduğunu anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Yeni üniversite açmadan, altyapısı olan, yani üniversitesi
olmayan, ancak üniversitelere bağlı yüksekokul veya fakülteleri olan
illerde, mesela Çorum'da rektörlük birimlerini oluşturacağız. Onlara
akademik ve idari kadro vereceğiz. Bunların müstakil bütçeleri de
olacak ve kendi ayakları üzerine durarak yollarına devam edecekler.
Popülizm yapsak 41 ilde üniversite açmamız lazım. Ama bugünkü
şartlarda Şırnak, Mardin, Iğdır ve Ardahan'da üniversite açmak mümkün
değil."
Çelik, Türkiye'nin 70 bin öğrencisinin yurtdışında eğitim
gördüğünü dile getirerek, Kırgızistan, Moldavya, İngiltere ve ABD'nin
yanı sıra 18-19 bin ile de en çok KKTC'de olmak üzere birçok ülkede
Türk öğrenci bulunduğunu anlattı.

-"ÜNİVERSİTEYİ POLİTİZE ETMEMEMİZ LAZIM"-

"Üniversitelere yeterince bütçe ayırmadıklarına" dair bazı
eleştiriler olduğunu kaydeden Hüseyin Çelik, devlet üniversitelerine
geçen yıl verilen bütçedeki artış oranının yüzde 41.5 olduğunu, buna
karşılık bakanlıkların artış oranının ise yüzde 10-15 civarında
bulunduğunu vurguladı.
Çelik, 2005 bütçesinde TÜBİTAK'ın araştırma fonuna 450 trilyon
lira ayrıldığını ve TÜBİTAK'ın bütçesinin 40 kat artırıldığını
belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Üniversite öğretim üyesi arkadaşlarıma söylüyorum; Hükümet
mensuplarına laf yetiştirme çabasında olmayın. Eğer siyaset yapmak
istiyorsanız sırtınızdaki cüppenizi çıkartın benim gibi, çıkın halkın
karşısına. Desteğinizi alın, milletvekili olun. Üniversite bilim
yapacak, araştırma yapacak. Bir bakıyorum bir üniversiteden bir ses
yükseliyor, tamamen siyasi söylem. Üniversiteyi politize etmememiz
lazım."

-"ÇOK NADİR RASTLANABİLECEK OLAYLAR"-

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, konferanstan sonra da
gazetecilerin "Okullarda şiddet olayları tırmanıyor mu? Bu konuda
alınan önlemler var mı?" sorularına şu karşılığı verdi:
"Aslında okullarımızda ürkeceğimiz sistematik bir şiddet meselesi
yoktur. 'Okullarda yaygın bir şiddet varmış' gibi bunu kamuoyuna
duyurmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. 'Okullarda sanki şiddet
varmış, yaygınmış, her tarafta her gün olabilen normal olaylarmış'
gibi kamuoyuna yayın yapılmasını doğru bulmuyorum. Bunlar, çok nadir
rastlanabilecek olaylardır. Bunlar tabii ki bizim istemediğimiz nahoş
durumlardır. Biz şiddeti ve her türlü olumsuzluğu okullarımızın
uzağında tutmak için büyük bir gayret içindeyiz. Ama bütün bu
olumsuzlukların yaşanmaması için arkadaşlarımızı pazartesi gününden
itibaren bir kez daha uyaracağız."
Türkiye'de 20 milyonluk bir öğrenci kitlesi olduğunu vurgulayan
Çelik, "20 milyonluk bir öğrenci kitlesi içinde zaman zaman bu tür
anormal durumlar ortaya çıkabilir. Çocuklarımız çantalarında bıçakla
vesaire okula gitmişler... 10 bin çocuktan birisinde böyle bir şey
olmuş. Maçlarda da bu tür olumsuzluklarla karşılaşabiliyoruz" dedi.