Gebe ve emziren çalışanların hayatı değişecek
İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yeni yasanın neredeyse bütün maddeleri şu anda yürürlüğe girdi.
ABONE OLSadece 50'nin altında işçisi olan işyerlerinde istihdam edilecek olan iş güvenliği uzmanı, hekim ve yardımcı sağlık personeli bakımından kademeli bir yürürlülük söz konusu. Bu yasa sadece maddeleriyle değil, beraberinde getirdiği yönetmeliklerle de önemli.
Son olarak, gebe ve emziren kadınlarla ilgili düzenleme uygulamaya kondu. Yönetmelik kadın çalışanlara önemli haklar getiriyor. Kadın çalışanı olan işverenlerin de yönetmelik hükümlerini uygulamak için bazı tedbirler alması gerekecek.
İşveren yurt kuracak
Uygulamaya yeni giren yönetmeliğe göre 100-150 kadın çalışanın bulunduğu işyerlerinde çalışma yerinden ayrı ve en fazla 250 metre uzaklıkta bir emzirme odası kurulmak zorunda. Bunun yanında yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150'den çok kadın çalışanın bulunduğu işyerlerinde 0-6 yaş çocukların bırakılması ve kadın çalışanların çocuklarını emzirmeleri için çalışma yerinden ayrı bir yurdun kurulması da gerekiyor. Eğer bu yurt işyerine 250 metreden daha fazla uzaksa, yönetmeliğe göre işverenlerin kadın çalışanlarına bir taşıt sağlaması gerekiyor.
Emzirme odalarına kadın çalışanların 0-1 yaş, yurtlara ise velisinin isteği üzerine ilkokula kaydı yapılmayan 66 aylığa kadar çocuklar alınabilecek.
Oda ve yurtlarda hangi personelin görev yapacağından, çocukların yemek ve sağlık kontrollerine kadar pek çok yükümlülük sözkonusu. Yeni dönemde işverenin kurmak zorunda olduğu oda ve yurtlara yönetici ataması yapması gerekiyor. Bu yönetici yeni düzenlemeye göre, çocuk gelişimi ve eğitimi, okul öncesi eğitim, psikoloji, çocuk sağlığı veya çocuk gelişimi ve anaokulu alanlarından birinde yükseköğrenim görmüş olacak ve aynı zamanda okul öncesi öğretmeni unvanı bulunacak.
Yurtlar işyeri hekimine emanet
İşverenin kuracağı oda ve yurtlar, işyeri hekiminin tıbbi gözetimi altında olacak. Bu nedenle fazladan hekim bulundurma zorunluluğu bulunmuyor. Ancak işveren emzirme odalarında her 10 çocuk için bir kadın çocuk bakıcısı istihdam edecek. Bu bakıcılarından en az biri Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu veya benzeri mesleklerden olacak. Yurtlarda, her 20 çocuk için bir çocuk bakıcısı ile Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu veya benzeri meslek mensubu eleman bulundurulacak.
Menüde süt ve yoğurt yerini aldı
Kurulacak olan oda ve yurtlarda, çocukların ihtiyaçlarına göre gerekli besinler, kahvaltıları ve yemekleri verilecek. Yemek listeleri ve tamamlayıcı beslenmenin düzenlenmesinde işyeri hekiminin görüşleri alınacak.
Çalışan kadınların çocuklarına ayrıca, günde 250'şer gram dayanıklı veya pastörize, yoksa kaynamış süt veya yoğurt verilecek.
Oda ve yurtların bina, kuruluş, döşeme, araç, gereç, taşıt, beslenme gibi giderlerinin tamamı işverenlerce karşılanacak. Ayrıca, buralar, ayda en az bir defa işveren veya vekili tarafından denetlenecek.
Bankalar, güvenlik şirketleri, marketler dikkat!
Emzirme odası ve yurt kurulması zorunluluğunda belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde aynı işverene bağlı işyerlerindeki kadın çalışanların tümü dikkate alınarak hesaplama yapılıyor. Özellikle bu yönetmelik bankaları etkileyecek gibi.
Bankaların yanı sıra temizlik ve güvenlik şirketleri de aynı belediye sınırları içerisinde yer alan projelerindeki toplam kadın çalışan sayısını dikkate alarak emzirme odası ve yurt kuracaklar. Ayrıca, bu hesaba işyerlerinde çalışan erkeklerden, çocuğunun annesi ölmüş ve velayeti babaya verilmiş olanlar da dâhil ediliyor.
Yurt kurulması zorunluluğu çalışan anneler için önemli bir düzenleme. Ancak yönetmelik hükümlerine baktığımızda kaç annenin bu düzenlemeden yararlanabileceği şüpheli.
Kapsam sınırlı olabilir
TUİK Hane Halkı İşgücü Anketleri'nin detaylarına bakıldığında az çok bir tahmin yapmak mümkün. TUİK Mayıs 2013 verilerine göre kadın çalışanların sadece yüzde 18'i 50 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde istihdam ediliyor. Bu oran oldukça düşük.
İstatistiklerde 50 çalışandan sonrası 100 ve 150 olarak detaylandırılmamış olduğu için yurt ve emzirme odası kurulması için net rakamlara ulaşmak mümkün değil.
Ancak, 100 ve daha fazla kadın çalışana sahip olan işyerlerinin toplam işyerleri içerisinde çok daha düşük bir oranda kalacağının tahmin edilmesi, uygulamanın kapsamının çok dar olacağını akla getiriyor.
Aynı işverene bağlı işyerlerinin belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde birlikte değerlendirilmesi bu sayıyı biraz yukarıya taşıyabilir. Ancak bunun yeterli olamayacağı açık şekilde ortada. Kadın çalışan sayısı üzerinden değil, toplam çalışan sayısı üzerinden belirlenen bir yurt zorunluluğu daha kapsayıcı olabilirdi.