Eski Türk kadınının güzelliği ve gücü

Bin yıl önce Türkler kadın güzelliğini nasıl anlatıyordu? Türk kadınının güzellik ünvanları nelerdi? Tarihteki Türk kadınının gücü neydi. İşte ilginç bilgiler...

ABONE OL
GİRİŞ 14.04.2011 17:45 GÜNCELLEME 14.04.2011 17:45 Sosyal Yaşam
Eski Türk kadınının güzelliği ve gücü

Bin yıl önce Türkler kadın güzelliğini nasıl anlatıyordu?

Kâşgarlı Mahmud, Divanü Lügati 't- Türk'te kadınlara verilen özük unvanından söz ederken 'ruhu altın gibi temiz olan kadın'ın altın özük, 'vücudu inci gibi pürüzsüz kadın'ın da ertini özük diye tanımlandığını belirtiyor.

Kadın güzelliğinin değerli maden ve taşlarla tanımlanması ilgi çekicidir. Ertini sözünün 'emsalsiz inci' anlamında kullanıldığı bilgisini veren Kâşgarlı Mahmud, kadının süslenmesini de bezendi, bilezüklendi, büründi gibi madde başı sözlerde çeşitli cümlelerle örneklendirmektedir: Uragut bezendi Kadın süslendi', İşler bilezüklendi 'Kadın (kendisine) bilezik taktı', Uragut yogurgan büründi 'Kadın süslü bir örtüye büründü'.

Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Şükrü Haluk Akalın imzalı Kaşkarlı Mahmud ve Divanü Lugat't- Türk adlı eserde yer alan bilgilere göre; Divanii Lügati 't- Türk,'te yer alan bir atasözü de kadının giysisinin renginin onun ruh durumunu gösterdiğini bildirmektedir. Kızıl sözünün açıklandığı bölümde Kâşgarlı Mahmud örnek olarak Kılnu bilse kızıl keder, yaranu bilse yaşıl keder atasözünü verir. 'Kendini sevdirmeyi bilse kırmızı giyer, yaranmayı bilse yeşil giyer' diye bu atasözünü anlamlandıran Kâşgarlı Mahmud, mutlu olmak için iyi geçinmesi öğütlenen kadınlara söylenen atasözünü şöyle açıklıyor: Kadın kocasıyla iyi geçinmek isterse kırmızı ipekli elbise; kocasına nazlanmak isterse de yeşil ipekli elbise giysin...

Kâşgarlı'dan bir öğüt: Kızlarla güreşme!
Oğuz Türkçesindeki kısrak sözünün açıklandığı maddede erkeklere kızlarla güreşmemeyi öğütleyen bir Hakanı yani Karahanlı atasözünden söz edilmektedir. Üstelik bu atasözü, tarihî bir olaya dayandırılmaktadır.

Tarihte Türk kızlarının da çok iyi at bindiği, çok sert yay çektiği, çok iyi güreştiği ve savaştığı bilinmektedir. Bu ifade Kâşgarlı döneminde de kızlarla erkeklerin güreş yaptıkları bilgisini aktarmaktadır.

Kısrak Genç dişi at. Oğuz lehçesinde herhangi bir kısrak. Şu atasözünde de geçmektedir: Kız birle kiireşme, kısrak birle yarışma 'Kız ile güreşme, kısrakla yarışma'. Kızla güreşme çünkü güçlüdür, seni yere yıkar, alt eder; kısrakla yarışma çünkü kısrak attan daha çeviktir ve yerinde duramaz, seni Klsrak geçer. Bu Hakanîlere ait bir atasözüdür. Sultan Mesud'un gerdek gecesinde eşinin ayağına dokunuşuyla yere yıkılması üzerine söylenmiştir. Kâşgarlı Mahmud'un sözünü ettiği kişi, Gazneli Sultan Mesud'dur.

Haber 7