Mondragon, arkadaşının infaz edildiği anı unutamıyor! Kendi kalesine gol attı diye...
Tarihler 1994’ü gösterdiğinde Kolombiya Milli Futbol Takımı, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Dünya Kupası’na katılmaya hak kazandı. Eleme sürecinde Arjantin’i 5-0 geçip, Brezilya’yı mağlup eden Latin Amerika ülkesi, turnuvanın favori takımları arasındaydı. Kolombiya mafyası ise, futbol üzerinde doğrudan etkiliydi. O dönem, henüz 23 yaşında olan Faryd Mondragon; takım arkadaşı Andres Escobar’ın mafyaya kurban gitmesini unutamıyor.
ABONE OLFaryd Mondragon… Bir dönem yolu Galatasaray’dan da geçen, Dünya Kupası tarihinin en yaşlı kalecisi unvanına sahip file bekçisi. 1994 Amerika Birleşik Devletleri Dünya Kupası, onun ilk tecrübesiydi. Henüz 23 yaşındaydı. Kolombiya ise, o dönem Latinlerin ve Kupa’nın favori ülkeleri arasındaydı. Elemelerde yıldızlar geçidiyle dolu Arjantin ve Brezilya’yı mağlup eden ekip, Amerika’ya tarihlerinde bir ilki yaşamak için gidiyordu.
Hernan Gaviria, Carlos Valderrama, Luis Herrera, Leonel Alvarez, Wilson Perez, Freddy Rincon gibi yıldızlarla Mondragon aynı takımdaydı. Takımın fenomeni ise, “El Caballero-Centilmen” lakaplı Andres Escobar’dı. Escobar, sadece Latinlerde değil, Avrupa’da da büyük bir popülariteye sahipti. Hatta 1990’lı yılların en güçlü ekibi AC Milan, Andres Escobar’la ön protokol dahi imzalamıştı. O da, Amerika seyahatinden sonra ailesini bir kez daha görüp İtalya’ya gitmek için hazırlık yapıyordu. Escobar’ın önlenemez popülaritesi mafyanın da takibindeydi.
Mafya, Kolombiya’ya Büyük Para Yatırdı
Kolombiya’da 1970’li yıllardan itibaren yerel yönetim birimlerinde ve futbol idarelerinde etkili olan mafyalar, futbolu fanatizm düzeyinde yaşıyordu. Uyuşturucu, adam kaçırma ve her türlü terörizmle gelir elde edip, haksız hukuksuz şekilde varlıklarını sürdürüyorlardı. Özellikle futbol üzerinde çok etkililerdi. Neredeyse her mafya babasının bir kulübü vardı.
1990 yılında Dünya Kupası biletini alan Kolombiya, 1994’te efsanevi kadrosuyla ABD’ye favori olarak gitti. Elemelerde, Güney Amerika’nın iki başarılı ekibi Brezilya ve Arjantin’i mağlup etmesini bildiler. Mafya da, Kolombiya’nın şaşırtıcı başarısı karşısında oldukça etkilendi. Turnuva öncesi binlerce doları ülkelerine yatırdılar. Birkaç gün içinde “Turnuvayı Kolombiya kazanır” bahisleri patlama yaşamıştı.
Uyuşturucudan milyonlar kazanan karanlık kişiler, Kolombiya’nın Dünya Kupası’nı kazanacağından emindi. Fakat, Gheorghe Hagi’nin de yer aldığı Romanya, 1994’te Kolombiya’yı mağlup etti. Turnuvaya büyük umutlarla gelen ekip, ikinci maçını ev sahibi ABD ile oynayacaktı. Devam etmeleri için kazanmaktan başka çareleri yoktu.
Sanki Öleceğini Hissetti
Mafya, Kolombiya Milli Takımının oyuncularını ölümle tehdit ediyordu. Ölüm kalım maçına İtalyan Fabio Baldas hakem olarak atanmıştı. Kritik maç, 34’üncü dakikada Andres Escobar’ın kendi kalesine attığı golle başladı. Bu gol, Escobar’ın ve Kolombiya’nın üstüne kara bulut gibi çöktü.
ABD kaptanı John Harkes’ın içeriye yaptığı ortayı kendi kalesine gönderen Andres Escobar, takım arkadaşı Faryd Mondragon’u ters ayakta yakalamıştı. Bu golden sonra büyük üzüntü yaşadı. Sanki öldürüleceğini anlamışçasına uzun süre yerden kalkmadı. Kritik maç, ABD'nin 2-1’lik galibiyetiyle sonuçlanırken Kolombiya Milli Takımı için kara günler başlamıştı.
Tarih: 2 Temmuz 1994, Yer: Medellin
Kolombiya’da El Caballero “Centilmen” olarak anılan Andres Escobar, takımının Dünya Kupası’na veda etmesiyle başı öne eğik bir şekilde evine döndü. Mafyanın cirit attığı Medellin kenti, ailesinin yaşadığı yerdi. Amacı, İtalya’ya gitmeden önce son bir kez ailesini görmekti. Öyle de yaptı.
İlk önce ailesini ziyaret etti, ardından Escobar’ın arkadaşları İtalya’ya gitmeden önce onu dışarı çıkartmak istedi. O da arkadaşlarından gelen teklifi kırmadı. Faryd Mondragon da o gece Escobar’a eşlik eden kişiler arasındaydı. Galatasaray’da oynadığı dönem binlerce taraftarın gönlünde taht kuran Mondragon, arkadaşının yanı başında infaz edilmesini hiç unutamadı.
Mondragon, Andres Escobar ve arkadaşları Medellin’de bir mekanda oturuyordu. O esnada ülkenin ünlü mafyalarından Humberto Castro Munoz, Escobar’ın nerede olduğu istihbaratını almıştı. İki adamını infaz için görevlendirdi. Peter David ve Juan Santiago Gallon, Escobar’ı hunharca katletmek için Humberto’dan emir almıştı.
Önce Mondragon ve Escobar’ın yanına yaklaşıp sözlü şekilde sataştılar. Escobar’ı kendi kalesine attığı golden ötürü aşağılamaya başladılar. Escobar ise, kendisine sözlü sataşan bu iki kişiye karşılık verdi. Daha sonra görevliler Gallon ve Peter David’i dışarı çıkarttı. Mondragon ve Escobar ilerleyen saatlerde evlerinin yolunu tutmak için mekandan ayrıldı.
Tam o anda Humberto, Gallon ve David de kapıdaydı. Dakikalarca Escobar’ın dışarı çıkmasını beklemişlerdi. Escobar dışarı çıkar çıkmaz Humberto Munoz, 38 kalibrelik silahıyla ateş etmeye başladı. Tam 12 el ateş etti. Ve her ateşte “GOL” diye bağırdı. Olaydan sonra Escobar’ın arkadaşları panik halde hastaneye yetişmeye çalıştılar. Lakin o, arkadaşlarının tüm çabalarına rağmen 45 dakika içerisinde hayatını kaybedecekti.
Cenazesine Binlerce Kişi Katıldı
Andres Escobar’ın beklenmedik ölümü Kolombiya ve Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. 27 yaşında katledilerek öldürülen futbolcunun cenaze törenine tam 120 bin kişi katıldı. Her yıl ölüm yıldönümünde mezarlığına fotoğraf bıraktılar. 2002 yılında da Medellin kentine heykeli dikildi.
Kolombiya polisi 1 yıl boyunca Escobar’ı öldüren kişi veya kişileri bulamadı. 1995’te Humberto Munoz, adamlarıyla birlikte oyuncuyu katlettiğini itiraf etti. Bu itiraftan sonra 48 yıllık hapse çarptırıldı. Fakat iyi hal indirimiyle beraber 2005’te cezaevinden çıktı. Neredeyse yarım asra yakın cezanın sadece 10’unu hapishanede geçirdi.
Andres Escobar, 27 yıllık ömrüne Copa Libertadores, Categoria Primera A, Copa Interamericana ve Kıtalararası Kupa ikinciliği gibi zaferler sığdırdı.
Mondragon İntiharın Eşiğinden Döndü
Faryd Mondragon ise bu olaydan sonra psikolojik travma yaşadı. Tekrar futbol ile hayata tutunduysa da 2017’de intiharın eşiğinden döndü.
2017’de futbolu bırakıp bir televizyon kanalında yorumculuk yapan emekli eldiven, “İnsanların beni yargılamasından yoruldum” diyerek onlarca ilaç yuttu. Günlerce yoğun bakımda yattı. Mondragon’un intihar girişimine neden olan olay için birden fazla iddia ortaya atıldı.