2. Abdülhamid'in siyonizmle savaşı

İsrail saldırıları Filistin’e kan ağlatmaya devam ediyor.

ABONE OL
GİRİŞ 04.08.2014 09:28 GÜNCELLEME 04.08.2014 09:28 Tarih ve Fikir
2. Abdülhamid'in siyonizmle savaşı

Filistin 70 yıldır gittikçe daralan bir kafes. Ölümle yüzgöz olmuş insanların diyarı… Derin Tarih dergisi son sayısında Ramazan ayını Müslümanlara zehir eden Gazze saldırıları sebebiyle İsrail sorununu kapağına taşıdı.

Mustafa Armağan’ın II. Abdülhamid’in Siyonizmle mücadelesine yer verdiği yazısının yanında dosyada Celal Tahir, James L. Gelvin, Mim Kemal’in görüşleri de bulunuyor.

OSMANLI'NIN BORÇLARINI ÖDEMEYİ TEKLİF ETTİLER

1890’lı yıllardan itibaren ama özellikle 1897’de toplanan Basel Siyonist Kongresi’nden çıkan kararla ayrımcılık ve anti-semitizmden bizar olan Avrupalı Yahudilere kucak açacak bir ülke aranıyordu. Filistin topraklarını sömürgeleştirme niyetinde olan emperyalizm ve Siyonizm kardeşlerin önünde ise güçlü bir engel vardı: Sultan II. Abdülhamid’in emperyalizme zekice ve kararlı direnişi…

Gazeteci ve oyun yazarı Siyonist Lider Theodor Herzl ilk hedef olarak Filistin’e uzanmayı dener ve Sultanın danışmanı Nevlinski kanalıyla bir teklif götürdüklerini aslı Almanca olan günlüklerinde uzun uzun anlatır. Buna göre Avrupalı zengin Yahudiler 20 milyon sterlin olarak tahmin ettikleri Osmanlı’nın dış borcunu (public debt) ödeyecekler, buna karşılık göç etmelerine izin verilecek ve Filistin topraklarından kendilerine bir “yurtluk” yer verilecekti.

FİLİSTİN'DEN BİR KARIŞ TOPRAK VERMEM

Teklif II. Abdülhamid’e götürüldüğünde alınan cevap Yahudiler için büyük bir hayal kırıklığına sebep olacak türdendir:

“Ben bir karış dahi toprak satamam, zira o bana değil, halkıma aittir. Onlar (halkım) bu İmparatorluğu kurup kanlarıyla mahsuldar kıldılar. Onu, bizden koparılmadan önce üzerini kanımızla bir kere daha kaplamayı biliriz.”

Yine Theodor Herzl hatıratında Abdülhamid Han’ın “Dindaşlarımızın ölüm fermanını bu göçlerin önünü açarak imzalamam asla mümkün değildir” dediğini yazmaktadır.

SULTAN, ABD BÜYÜKELÇİSİNİ KOVDU

Filistin’de kurulacak bir Yahudi devletini engellemek amacıyla diplomatik, siyasî, yasal ve zekice girişimlerle mücadele eden Sultan, Siyonizme hizmet eden ABD elçisini kovmaktan çekinmedi. Sultan Abdülhamid Filistin’e Yahudi göçüne tam olarak engel olamadıysa da, bu akını durdurmaya çalışmış ve Filistin’e özel bir statü getirerek doğrudan merkeze bağlamış, kendisinden habersiz işlem yapılmasının önüne geçmeye çalışmıştı.

Ancak Siyonistlerin faaliyeti duracak gibi değildi. Herzl, Osmanlı Devleti’ni ikna edemeyeceğini anlayınca bu işi Büyük Güçler ile halletme stratejisini gündemine aldı. Onun günlüğüne düştüğü not şöyle:

“Planım, Sultan’a karşı bir kampanya açmak, sürgün edilmiş prensler ve Jön Türkler ile temas kurmaktır.” Bu, Siyonizmin İngiltere başta olmak üzere Büyük Güçler’in himayesine girmesi ve Abdülhamid’in devrilmesini desteklemesini getirecekti.

FİLİSTİN DEĞİL, İSRAİL SORUNU!

Dosyaya katkıda bulunan yazarlardan Celal Tahir, Yahudi tarihine, İsrail’in kuruluşu ve bölgede sebep olduğu gerilimlere değindiği yazısında problemin Filistin değil, “İsrail sorunu” olduğuna dikkat çekiyor. James L. Gelvin ise Siyonizmi ve İsrail’in kuruluşunu destekleyen İngiltere’nin bölgedeki faaliyetlerine Balfour Deklarasyonu bağlamında vurgu yapıyor. Mim Kemal Öke dosyada Osmanlı’nın bölgeden tasfiyesini sonuçları üzerinden değerlendiriyor.