Fatih'i tarihe geçiren olayın en önemli tanığı
İstanbul'da 4 müzede sergilenen Haliç Zinciri, İstanbul'un fethinin canlı tanığı olarak geleceği ışık tutmaya devam ediyor.
ABONE OLFerhat Esnek'in haberi
İstanbul'da 4 müzede sergilenen Haliç Zinciri, İstanbul'un fethinin canlı tanığı olarak geleceği ışık tutmaya devam ediyor.
Osmanlı İmparatoru 2. Mehmet’i tarihe çağ kapayıp açan padişah olarak geçmesini sağlayan İstanbul’un fethinin sembolik göstergelerinden biridir Haliç Zinciri.
Efsane mi yoksa gerçek mi tartışmalarının yapıldığı bu önemli kalıntı günümüzde Bizans'ın yıkılışını, Osmanlı'nın kudretini sembolize ediyor.
KONSTANTİN’İ GEÇİLMEZ YAPMIŞTI
İstanbul, Bizans şehriyken Galata ve Sarayburnu arasına çekilerek şehri denizden gelecek saldırılara karşı koruyan zincir, son Bizans İmparatoru 11. Konstantin Palaigolos tarafından Venedikli Soligo’ya yaptırılmıştı.
Galata ve Sarayburnu arasına çekilmiş olan zincir, tarihte birçok kez aşılmaya çalışılsa da istenilen başarıya bir türlü ulaşılamamıştır.
Cihan imparatorluğu önündeki tek engel olarak Konstantin’i fethetmek olarak gören Osmanlı Padişahı 2. Mehmet, geçmiş yıllardaki savaş analizlerini yapmış ve şehri ele geçirmenin tek yolunun bu zincirleri aşmak olduğunu görmüştü.
Toplam uzunluğu 550 metre olan baklalar halindeki zinciri, suyun üzerinde batmaması için dubalar taşıyordu.
Her bir baklasının ortalama 14 kg olduğu zincirden günümüze sadece 115 metresi kalmış ve bunlarda İstanbul’da Deniz Müzesi, Topkapı Sarayı, Harbiye Askeri Müze ve Hisarlar Müzesi’nde sergileniyor.
İstanbul Deniz Müzesi’nde Deniz Tarihi Araştırmaları Şube Müdürü olan Öğretmen Binbaşı Gökhan Atmaca, İstanbul’un fethinde önemli bir yere sahip olan ve dönenim savunma stratejileri hakkında önemli bulgular içeren Haliç Zinciri hakkında konuştuk.
ZİNCİR, EN AZ FETİH KADAR ÖNEMLİ UNSUR
‘Fetih ne kadar önemli bir olgu ise zincirin varlığı da bu olgunun en önemli unsurlarından biri olmuştur’ diyen Deniz Binb. Gökhan Atmaca, ‘Haliç Zinciri standart Ortaçağ iç liman koruma mekanizmalarının büyük bir benzeri olarak Akdeniz limanlarındakine benzer bir şekilde dizayn edilmiş ve 2 Nisan 1453 tarihinde Bartelmo Soligo tarafından Galata surları ile şehrin şimdiki Yalıköşkü yakınındaki Kentarion kulesi arasına gerilmiş bir savunma mekanizmasıdır. Alçak gövdeli Ortaçağ kadırgalarının kırıp geçemeyeceği bir engel olarak düşünülmüş ve Konstantinopolis’in savunmasında etkin rol almıştır.
Bu zincirin varlığı gemilerin Dolmabahçe’den Kasımpaşa’ya karadan yürütmek suretiyle indirilmesi olayının nedeni olarak ortaya çıkmıştır. Bu yüzden fetih ne kadar önemli bir olgu ise zincirin varlığı da bu olgunun en önemli unsurlarından biri olmuştur. Zira Osmanlıların Baltalimanı civarında üslenerek 9 Nisan’da Kabataş, 20 Nisan’da Zeytinburnu ve 16-17 Mayıs’ta Haliç önlerinde Doğu Roma ve bağlaşıkları olan Venedik ve Cenovalılarla deniz çatışmalarına girmelerine hep bu zincir neden olmuştur’ dedi.
FATİH’E GEMİLERİ KARADAN YÜRÜTTÜ
‘Ortaçağ’ın en iyi korunan şehri İstanbul’un en zayıf yeri Haliç’teki surlarıydı’ diyen Atmaca, ‘Bunun için Haliç’e girişi engellemek için 2 Nisan 1453’te buraya zinciri geriyorlar. 20 Mayıs’ta Zeytinburnu harekatını kaybeden 2. Mehmet, oldukça sinirleniyor, askerin morali bozuluyor ve meşhur o atını denize sürmesi sahnesi de orada oluyor. Son olarak tek yol kalıyor o da 67 tane olduğu söyleyen gemileri karadan Haliç’e indirmekti’ diyor.
Fatih’in müthiş bir stratejist olduğunu da söyleyen Atmaca ’22-22 Nisan gecesi gemiler yağlı kalaslar üzerinde hayvan ve binlerce insan tarafından Tophane önünden Asmalımescit ve Tepebaşı sırtlarından Kasımpaşa’ya indirildi. Eğer Haliç Zinciri olmasaydı harekat daha kısa sürede başarıya ulaşacaktı. Zincir fethin ana unsurlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. En az surlar kadar şehrin güvenliğini sağlamıştır. Fatih’in bu zincirleri aşması dünya şehir planlamacılarının da artık kapalı şehirlerden açık şehirlere geçmelerini de sağlamıştır’ dedi.
HALİÇ ZİNCİRİ EFSANE DEĞİL
Bazı tarihçiler İstanbul’un fethinde gemilerin karadan yürütülmesi kadar Haliç Zinciri’nin de hayal ürünü olduğunu savunmuş.
Ancak yapılan araştırmalar ve tahliller sonucu, bu zincirlerin gerçek olduğunu ortaya koydu.
Tarihçi Uğur Genç, ‘Fatih, fetihten sonra bu zincirleri hususi olarak muhafaza etti. Analizlerimiz sonucu elimizdeki bu zincirler çekiçlerle demiri dövme tekniği ile yapılmış ve karboz özelliği kazanmıştır. O yüzden yakın bir zamanda yapılmış olamaz’ diyerek tüm şüpheleri kaldırmıştır.
ferhat.esnek@haber7.com
twitter: twitter.com/fesnek