Yeni Ekonomi Programı'na destek

Kaan, yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından kamuoyu ile paylaşılan Yeni Ekonomi Programı'nda sunulan üç etaplı ilerleme senaryosunun, Türkiye ekonomisinin yeniden makro değişkenler anlamında stabiliteye kavuşmasını, denge hattının sıkı maliye ve para politikaları, bu politikaların güncellenerek denetimi ile devamlılığını ve nihayet ekonomik mantalitedeki paradigma değişimini ortaya koyduğunu belirtti.

Bu üçlü ilerlemenin reel sektör açısından ana yol haritası niteliğinde olacağını vurgulayan Kaan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Büyüme, enflasyon, dış ticaret ve istihdam rakamları, 2019 ve 2020 yılları için makul ve erişilebilir bir seviyeye işaret etmektedir. Tüm dünyanın dramatik ekonomik değişimlere sahne olacağı öngörülen 2019 yılı için ülkemizin aldığı ihtiyatlı makro duruş hem gerçekçidir hem de ekonomi çevreleri açısından bir uyarı niteliğindedir. Kamu maliyesi anlamında tasarruf kalemlerine yapılan ısrarlı vurgu ve bunun için özelleşmiş bir ofisin kurulmuş olması iki açıdan tatmin edicidir. Öncelikle bu ofisin ilgili tüm bakanlıklar ile işbirliği şeklinde kurulması, iletişim ve senkronizasyon sorunlarını giderecektir. Öte yandan ofisin sahada aktif olarak çalışacak olması, üzerinde ısrarla durduğumuz sahadan gelen mikro verilerin, makro politikalar üzerindeki belirleyici önemini nihayet doğrulamıştır."

Programın üçer aylık periyotlarla denetlenmesinin hem planın işleyiş verimliliğini, hem de mikro değişimlerin izlenerek makro planda güncelleme yapılması ihtimalini desteklediğini anlatan Kaan, bu tür güncellemelerin değişimlere karşı hızlı refleks verme ve programın disiplin etabının işletilmesi adına elzem olduğunun altını çizdi.

Kaan, bankaların mali yapı ve aktif büyüklükleri üzerinde çalışmalar yapılacağının kaydedilmesinin hem reel sektörün bankacılık sektörü ile güven ilişkisini güçlendireceğini, hem de güçlü finansal kesim yaratma politikasını destekleyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dengelenme, disiplin ve değişim aşamaları üzerine inşa edilmiş Yeni Ekonomi Programı'nı gerek temel makro parametreler için hedeflediği düzeyler, gerekse üretim, tasarruf ve yatırım üçgeninde reel sektöre vadettiği açılımlar bağlamında dünya ve Türkiye ekonomisinin gidişatı açısından makul, ölçülebilir ve ihtiyatlı buluyoruz. Programın denge, disiplin, değişim etaplarının sağlıklı şekilde işletilmesi ve ekonomik büyümenin yeniden yüzde 5'leri görmesi adına sanayi kesiminin de bu hususta hassas olmasının gerektiğini hatırlatmak isteriz. Bilhassa üretim, millileşme ve istihdam konularında özel sektörün de elinden geleni yapacağına dair umudumuz tamdır. Programın beklenen hedeflere ulaşmasında hem mikro aksiyon planlarının, hem de uluslararası politik duruşun da hayli önemli olacağının altını çizmek isteriz. Bu yeni sürecin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederiz."