Babacan'dan dolar uyarısı: Hiçbir şey söylemeyin
Dolardaki yükselişle ilgili Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bakanların kurla ilgili hiçbir şey söylememeleri gerektiğini belirtti.
ABONE OLBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, TRT Haber'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Dolar kurundaki yükselişe ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, öncelikle uluslararası konjonktürün dikkate alınması gerektiğini kaydetti.
Ali Babacan, uluslararası finans piyasalarının, dalgalanmanın çok yüksek olduğu bir dönemden geçtiğine işaret ederek, 6 ay öncesine göre petrol fiyatlarının yarı yarıya düştüğünü ifade etti. Aynı şekilde avro/dolar paritesinin Mayıs 2014'te 1,40 düzeylerinde olduğunu hatırlatan Babacan, "Şimdi ise 1,12-1,13. Yani dolar, avro karşısında bu kadar değerlenmiş. Dolar aslında dünyada pek çok para birimi karşısında değerlendi bu dönemde. Dolayısıyla volatilite çok yüksek" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de iç piyasada yaşananların büyük bölümünün de aslında dış piyasalardaki dalgalanmalarla ilgili olduğunu anlatan Babacan, ayrıca Türkiye'de serbest kur rejimi uygulandığını hatırlattı.
BAKANLAR DOLARLA İLGİLİ BİRŞEY SÖYLEMESİN
Bu rejimde, hükümetin telaffuz edilen bir kur hedefinin olmadığını belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Öte yandan, Türkiye'de kurdan enflasyona bir geçişkenlik var. Bu geçişkenlik eskiye göre azaldı ama hala var. Türk Lirası değer kaybettiğinde, yani dolar, avro yükseldiğinde bu, bir süre sonra bizim enflasyonumuza da kısmen yansıyor. Merkez Bankamızın birinci önceliğine bakıyoruz, fiyat istikrarı, yani enflasyonla mücadele. Birinci önceliği böyle tanımlanmış bir merkez bankasının, 'kurlar beni ilgilendirmez' demesi mümkün olmuyor. Dolayısıyla Merkez Bankamız, kur hareketlerini yakından takip ediyor ve gerekirse de gerekli müdahaleleri yapıyor.
Biz hep şunu önemsiyoruz. Şahısların kendine ait tahminleri, gönlünden geçenleri olabilir. Her bakanımıza sorsanız, 'senin gönlünden geçen kur nedir?' diye, her birinden ayrı ayrı cevap alabilirsiniz. Normalde hiçbirinin bir şey söylememesi lazım. Çünkü hükümetin resmen bir kur hedefi yoksa, telaffuz edilen kurun tamamen şahsi bazda olacağını baştan kabul etmek lazım."
MERKEZ GEREKİRSE MÜDAHALELERİNİ YAPAR!
Nihai değerlendirmeyi ise herkesi dinledikten sonra, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) yaptığını belirten Babacan, şöyle konuştu:
"PPK 7 kişiden oluşur, artı çok güçlü bir teknik ekip vardır ve pek çok kurumda olmayacak kadar bilgi Merkez Bankasında vardır. Dolayısıyla Merkez Bankası o geniş data seti ışığında ve fiyat istikrarı önceliği çerçevesinde kurla ilgili gelişmeleri takip eder, gerektiği zaman da gerekiyorsa da müdahalelerini yapar. Biz buna böyle bakıyoruz ve bunun hükümet açısından günlük bir tartışma konusu olması gerektiğini de doğru görmüyoruz. Çünkü hangi ülkede bunlar çok böyle günlük siyasi polemik haline getirilirse, sonuçta o ülke komple zarar görüyor, o ülkede risk pirimi yükseliyor, o ülkede faizler yükseliyor, öngörülebilirlik azalıyor. Kurla ilgili iletişimin tek bir kanaldan, asıl yetki ve sorumluluğun olduğu Merkez Bankası üzerinden yapılmasını biz önemli görüyoruz. Kurlarla ilgili bir iletişim olacaksa, bunun Merkez Bankasından yapılmasını ve Merkez Bankasının söylediklerine itibar edilmesini önemli görüyoruz. Çünkü hem sorumluluk onlarda hem yetki onlarda. Dışarıdan herkesin görüşü olur ama nihai değerlendirmeyi Merkez Bankası yapar."