Sibel Can: TRT beni kabul etmedi

MAagazin dünyasının önde gelen isimleri arasında yer alan ve hemen hemen her programda hayatıyla ilgili kimi detaylar ekrana gelen Sibel Can, hiç bilinmeyen hayalinin TRT sanatçısı olarak çalışmak olduğunu açıkladı.

ABONE OL
GİRİŞ 23.01.2006 16:13 GÜNCELLEME 23.01.2006 16:13 YAŞAM
Sibel Can: TRT beni kabul etmedi

TTRT ekranlarında sık sık yayınlanan korolarda fasıl yapan isimlerden biri olabilmenin hayalini kurduğunu açıklayan Sibel Can, TRT’nin televizyon dergisine verdiği röportajda âdeta içini döktü.

Kadrolu TRT sanatçısı olabilmenin hayalinin dahi kendisini heyecanlandırdığını açıklayan Sibel Can, “Kendini daima TRT sanatçılarıyla şarkı söylerken hayal ederdim” dedi.

Hayallerini gerçeğe dönüştürebilmek için yıllar önce sınava girdiğini ve kabul edilmediğini şu cümlelerle anlatıyor. “Herkesin bildiği gibi sahneye ilk adımı dansla attım. Fakat dans benim için paravandı. Asıl gayem, daima ses sanatçılığı oldu. Doğru zamanın geldiğine inandığımda Türkiye’nin en büyük sahnesi Maksim’da sahneye çıktım. Ama aklım hâlâ TRT’deydi. Mustafa Erses Hocamın hazırladığı birkaç parça ile TRT sınavına katıldım. Maksim’de sahneye çıktığım günden daha da heyecanlıydım. Aralarından rahmetli Ziya Taşkent’in de bulunduğu çok değerli isimler karşısında parçalarımı seslendirdim. Beni fazla popüler buldukları için, maalesef kabul etmediler. TRT rüyama ulaşamadım. Nasıl üzülmüştüm anlatamam. Günlerce gözyaşı döktüm. Kimse bilmez ama gözyaşlarım kurumak bilmedi.”

Babam gibi

Çocuk denecek yaşta sahneye çıkan ve her daim kocaman hayalleri olan Sibel Can, “Şarkı söylemek istiyordum fakat bu günlere geleceğimi doğrusu hiç tahmin etmiyordum” ifadesiyle büyük hayranlık duyduğu Orhan Gencabay ile çalışmasının kendisini son derece heyecanlandırdığını dile getirdi. Muazzez Abacı ve Emel Sayın dinleyerek büyüdüğünü ve bunun kendisi için bir avantaj olduğunu söyleyen Can, “Her şeyden önemlisi işimi severek yapıyorum. Böyle olunca mutlaka bir yerlere geliyorsunuz” diye konuştu.

Hayatında bir dönüm noktası olarak ifade ettiği Fahrettin Aslan ve Orhan Gencebay’ın ise kendisi için ayrı bir önemi olduğunun altını çizdi.

Çocuk ve kariyer

Toplumbilimciler tarafından yapılan araştırmalarda Türkiye’nin kadın yüzü olarak gösterilen isimlerden birisi olduğunu dile getiren Sibel Can, bunu şu şekilde açıklıyor. “Klasik ve ideal bir Türk kadınıyım ben. Çok genç yaşta evlenen, çocuk doğuran, aynı zamanda işini düzgün yapmaya çalışan bir örnek olarak gösteriliyorum. Şarkı söyleyen ama oyunculuk gücünü de ispatlayan, herkesin hayal ettiği bir kadınım. kısacası Nil Karaibrahimgil’in şarkısında söylediği gibi ‘Çocuk da yaparım, kariyerde’ gibi oldu. Kariyer sahibiyim ama anne de oldum.”

Sağlığı olduğu müddetçe müzikten kopmayı düşünmediğini belirten Sibel Can, “Hayatı dolu dolu yaşamayı seviyorum ve yaşlılığımı da sabırsızlıkla bekliyorum. Nasıl olacağım diye merak ediyorum. Yaşlandığımda oyunculuğumu da sürdürmek niyetindeyim” diye konuştu.