Abdülhamit nasıl 'Kızıl Sultan' oldu!
Kudüs'te Siyonizm'i yeniden inşası için Osmanlı Sultanı'nın nabzını yoklamak ve Filistin'den toprak talebi için İstanbul'a gelen Siyonist önder Herlz, aldığı yanıtla şok olur.
ABONE OLYeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Şeker'in yazısında aktardıkları...
'Sultan Abdülhamit'in Siyonist önder Herlz'e cevabı
Hz. Süleyman zamanında inşa edilen ünlü Süleyman Mabedi, Sion tepesi üzerindeydi. İki defa tahrip edilen ve bugün Ağlama Duvarı denilen kısımdan başka bir şeyi kalmayan bu yapının Yahudilik nezdinde çok büyük bir önemi vardır.
Yahudiler bu mabedi tekrar inşa edip dünyayı bu noktadan yönetme idealini taşımaktadırlar. Ve bu sebeple ideallerine, bu tepenin adına izafeten Siyonizm adını vermişlerdir.
* * *
İlk Siyonist Kongresi toplanmadan önce 1896 yılı yazında Herlz, Sultan Abdülhamit'le görüşebilmek umuduyla İstanbul'a gelmiştir. Herlz, bir müddetten beri Viyana'da Neue Freie Presse'nin çalışanıdır ve bu gazetenin siyaset konularındaki yazılarını tanzim etmektedir.
Gazeteci sıfatıyla muhtelif ülkelerin Kralları, Reisicumhurları, Başbakanları ve diğer Siyaset Adamları ile görüşme imkânı bularak onların siyonizme bakışlarını öğrenmiş ve tasviplerini almağa çalışmıştı.
Bir yandan da Yahudi banker ve ilim adamlarıyla temasta olan Siyonist Önder, bütün bu çalışmalarında başarılı olmuş ve siyonizm yolunda ilerleme kaydetmişti.
Fakat Osmanlı Sultanı ile görüşmek o kadar kolay değildi. Ülke içinde ve dışında çağının en güçlü istihbarat ağına sahip olan Abdülhamit'in, Herlz,'in faaliyetlerinden haberdar olmaması düşünülemezdi. Gazeteci sıfatı taşısa bile, İmparatorluk toprakları üzerinde gözü olan bir kişinin Sultan'ın huzuruna çıkabilmesi çok özel bir durum muvacehesinde imkân dâhiline girebilirdi.
* * *
Herlz'in aracılara ihtiyacı vardı. Dersaadet'teki Avusturya-Macaristan Sefiri Newlinskiy'i bu iş için uygun bulur ve Padişah'la görüşebilmek için tavassutunu ister.
Newlinski, Herlz'e bu hususta yardımcı olamamakla beraber onun düşünce ve tekliflerini Sultan Abdülhamit'e götürmeyi başarır.
Herlz, Newlinski kanalıyla Padişah'a yaptığı teklifte, Filistin'de Yahudilere verilecek bir miktar arazi karşılığında Osmanlı Devleti'nin borçlarının ödenmesini, Avrupa basınının Osmanlı Devleti ve Sultan Abdülhamit aleyhine yaptığı neşriyatın durdurulmasını ve Ermeniler'in pasivize edilmesini garanti etmiştir.
Herlz'in bu iş için gözden çıkardığı para 20 milyon altın civarındadır.
* * *
Newlinski, Sultan'ın sözlerini Herlz'e aynen aktarır:
“Ona söyle, bu meselede ikinci bir adım atmasın. Ben bir karış dahi olsa toprak satamam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim bu imparatorluğu kanlarını dökerek kazanmışlar ve yine kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz. Benim Suriye ve Filistin Alaylarımın efradı birer birer Plevne'de şehit düşmüşlerdir. Bir tanesi dahi geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanında kalmışlardır. Türk İmparatorluğu bana ait değildir, Türk Milletinindir. Ben onun hiçbir parçasını veremem. Bırakalım Yahudiler milyarlarını saklasınlar. Benim İmparatorluğum parçalandığı zaman onlar Filistin'i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. Fakat yalnız bizim cesetlerimiz taksim edilebilir. Ben canlı bir beden üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade edemem.”
* * *
Bir yıl sonra ilk Siyonist Kongresi (WZO) Basel'de toplandı. Herlz, hatıra defterine şunları yazdı: “Ben Basel'de Yahudi Devletini kurdum. Eğer şimdi bunu bağırarak söylesem herkes gülecektir. Belki 5 yıl içinde, ama 50 yıl içinde mutlaka herkes bunun doğru olduğunu görecektir.”
Herlz'in hesabı doğru çıkmıştı. 50 yıl sonra Birleşmiş Milletler kanalıyla Filistin'de İsrail Devleti kuruldu.
* * *
Ali Uğur'un yeni çıkan Mavi Emperyalizm adlı kitabından özetledik. (Çatı Yayıncılık, 0212 458 97 72)'