Bursa Ulu Cami hakkında bilinmeyenler
I. Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış olan ve Bursa kent merkezinde, Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Bursa Ulu Cami tarihçesi.
ABONE OLİslam Dünyası nezdinde çok önemli olan cami 5. Makam olarak anılır. Müslümanlar için en önemli 5 ibadethane, Mekke’de Kabe, Medine’de Mescid-i Nebevi, Kudüs’te Mescid-i Aksa, Şam’da Emevi Ulu Cami ve Bursa’da Bursa Ulu Camii’dir.
Burada yapılan ibadetlerin daha faziletli, edilen duaların Allah katında kabul edileceği inancı hakimdir. Bursa Ulu Camii hakkında halk arasında bilinen en mühim bilgi, burada kılınan 5 vakit namazın 1 vaktinde Hızır (a.s) gelip namaz kılmasıdır.
Bursa Ulu Cami Bursa’nın Osmangazi ilçesinde olup toplu taşıma ve ulaşım olarak oldukça merkezi bir konumdadır. Çevresi cami kadar önemli tarihi çarşı ve farklı camilerle doludur.
BURSA ULU CAMİ TARİHÇESİ
Osmanlının giderek güçlendiği yıllarda I. Murat’ın 1389 Kosova Meydan Savaşında şehit edilmesinin ardından tahta oğlu I. Beyazıd geçmiştir. Tahta geçmesinin ardından Anadolu Türk birliğini sağlamaya çalışırken aynı zamanda Batı’da haçlılarla mücadelesi devam ediyordu.
Batı, Türklerin Balkanlardaki hızlı ilerlemesinden rahatsız oluyor ve engel olmak için yeni planlar yapıyordu. Haçlılar bu planları yaparken, Beyazıt Anadolu Türk Beylikleriyle mücadele içindeydi. İşte tam o sırada Osmanlının kırılma noktalarından biri olarak kabul edilen Niğbolu Savaşı meydana geldi.
Sultan Beyazıt’ın içinde bulunduğu zor savaş zaferle sonuçlanır ise Allah’a şükrünü göstermek için 20 cami yaptıracağını söyler ve zafer Yıldırım Beyazıt’a nasip olur.
Çok çetin ve zorlu bir savaşın ardından Osmanlı zaferiyle sonuçlanmış olsa bile çok ciddi kayıplar olmuş ve Osmanlı mali açıdan çetin bir sürece girmiştir. Bundan dolayı 20 farklı yerde cami yaptıracak gücü olmayan Beyazıt hocalarıyla istişare ederek bu durumun altından nasıl kalkacağını danışır. Dönemin alimlerinde Emir Sultan Hazretleri, Beyazıt’a Bursa’da 20 kubbeli bir cami yaptırmasını tavsiye eder. Bunun üzerine cami, medrese, hamam ve çarşılardan oluşan bir külliye inşaatına başlanır. Mimarları konusunda net bir bilgi olmasa da Ali Neccâr ya da Hacı İvaz Paşa olduğu tartışmalı bilgiler arasındadır. 1396-1399 tarihlerinde tamamlanan Bursa Ulu Cami Osmanlı geleneği üzeri cuma namazını takiben açılır. Bu gibi önemli külliyelerin açılışı dönemin önemli alimleri tarafından gerçekleşir.
Tüm cemaat Emir Sultan Hazretlerinin hutbe okumasını beklerken, Emir Sultan cami inşası sırasında işçilere ekmek dağıtarak tanınan Somuncu Babayı işaret eder. Somuncu Baba aslında Şeyh Hamidi Veli Hazretleridir ve hutbeye çıkıp Fatiha suresinin 7 farklı tefsirini yaptığınde herkes onun aslında ne kadar mübarek bir alim olduğunu anlayarak hürmet etmiştir. İfşa olduğu yerde durmak istemeyen Şeyh Hamidi Veli Hazretleri o günden sonra Bursa’yı terk ederek ilmini farklı yerlerde yaymaya devam etmiştir.
Ulu Camiinin ilk imamı, Mevlid- Şerif’in yazarı Süleyman Çelebi, ilk müezzini ise Aziz Mahmut Hüdayi Hazretlerinin hocası Üftade Hazretleridir.
HÜSNÜ HAT SERGİSİ
Sanat değeri açısından bakılırsa cami tam bir hüsnü hat sergisidir. Caminin içi tamamen hat yazılarıyla doludur. Farklı devirlerde o dönemin önemli hattatları tarafından ayet-i kerimelerle bezenmiştir. Ayasofya, Hırka-ı Şerif ve birçok önemli yerlerde eseri olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi Bursa Ulu Cami’nin en önemli hattatlarındandır.
Süleymaniye Camiinde bulunan hat yazılarının restorasyonunu yapan, aynı zamanda Sultan Abdülmecid’in hat hocası olan Abdülfettah Efendi de Ulu Cami’ye eser bırakmıştır.
Mihrabın hemen sol tarafında müsenna ile yazılan الله levhası ve levhanın yanında da yazıyı yazdığı kalemi bulunmaktadır. Bu levha hattatın en kıymetli eserlerindendir.
Ulu Cami’de yazıları bulunan diğer önemli hattatlar Sami Efendi ve Mehmet Şefik Bey’dir.
DÖNEMİM ÖTESİNDE ULU CAMİNİN MİNBERİ
Abanoz ağacından kündekari ahşap sanatıyla yapılan minber, döneminin çok ötesinde bir şaheserdir. Kündekari sanatı, bir eseri ortaya çıkarırken hiçbir çivi, yapışkan vs gibi ürünler kullanmadan ahşabı tek başına ekleme ve birbirine geçirme yöntemiyle ürün ortaya çıkarmaktır. Bu minber yapılırken Kuran-ı Kerim’de geçen ayet sayısınca 6666 adet ahşap parça kullanılarak yapılmıştır.
Bundan da daha dikkat çeken bir durum vardır ki oda minberin üzerine kazınan güneş sistemidir. Minberin doğu yüzüne güneş sistemi ve gezegenleri kabartmalarla işlenirken batı yüzüne galaksi ve yıldız sistemi işlenmiştir. Günümüzden 600 yıl önce yapılan bu eser Osmanlı’nın bilimde ne denli ileri bir medeniyet olduğunun kanıtıdır. Bu şaheserin ustası ise el-Hac Muhammed bin Abdülaziz ed-Devvaki’dir.
KABE ÖRTÜSÜ
Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sonucu halifeliğin Osmanlı Devletine geçmesinin ardından kutsal emanetler Topkapı Sarayı’na getirilmiştir. Kutsal emanetlerinden biri olan Kabe örtüsünü Bursa Ulu Cami’ye atfetmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Bursa’ya emaneti olan Kabe örtüsü o günden beridir Bursa Ulu Camiinde durmaktadır.