Trafik kazasında tat ve koku duyusunu kaybetti, hayata tutundu!
Ankara'da 2010 yılında meydana gelen trafik kazasında kafa travması geçiren, koku ve tat duyusunu kaybeden Aylin Güreli'nin yaşama azmi görenleri şaşırtıyor.
ABONE OLAylin Gürelli, 2010'da Tunalı Hilmi Caddesi'nde kaldırımda durduğu sırada geriye doğru hareket eden taksinin çarpması sonucu düşerek başını kaldırıma çarptı. Kafa travması geçiren Gürelli'nin hayatı o günden sonra tamamen değişti.
Kazada kafatası kırıldı
Gürelli, yaşadığı zorlu süreci Trafik Haftası'nda şöyle anlattı: "2010'da kaldırımda dururken bir taksi geri geri gelerek yüzde yüz kusurlu bir şekilde bana çarptı, kafamın betonda kırılma sesine durdu. Kazada kafatasım kırıldı, kafa travması geçirdim. Uzun süre hastanede yattım. Önceleri gözlerim görmüyordu, kulağım duymuyordu, yürüyemiyordum. Zamanla gözlerim açıldı, duymaya başladım. Yürümem çok geç oldu. Dengem yıllarca bozuktu ve bu kaza sonucunda koku ve tat alma duyumu kaybettim."
Türk kahvesinin tadını çok özledim
Kaza sonrası birçok ameliyat geçirdiğini ve çok ağrılı süreçler atlattığını anlatan Gürelli, kaybettiği tat ve koku alma duyusu nedeniyle sevdiği her şeye hasret kaldığını belirtti. Gürelli, çok sevdiği Türk kahvesinin tadını çok özlediğini ifade ederek, "Tat ve koku kaybı gerçekten çok zor bir durum. En sevdiğin şeylerden mahrum kalıyorsun. Canın çok küçük bir şey istese mesela Türk kahvesi içsen bile tadını alamıyorsun ve bunu sana telafi edebilecek hiçbir şey yok. Hiçbir şeyin kokusunu alamıyorsun bu durum da seni ruhen etkiliyor. Çiçek kokuları
veya sevdiğinin kokusu... Ancak bunların hiçbiri bende yok." diye konuştu.
Yaşadıklarına rağmen yılmadı
Yaşadığı zorlu sürece rağmen yılmadığını ifade eden Gürelli, elinde kalanlarla yetinmeyi ve daha kötüsü de olabilirdi düşüncesiyle şükretmeyi asla bırakmadığını söyledi. Gürelli, trafik kazalarında yaralananlara da seslenerek, "Her şeyin Allah'tan geldiğini düşünmek gerekiyor. Tabii ki Allah'tan gelen de kul aracılığıyla geliyor ama dediğim gibi ben elimde kalanlara baktım. Durumuma asla olumsuz yaklaşmadım. Kimseye de olumsuz bakmasını önermiyorum. Mümkün mertebe daha iyi olacağını düşünerek hayata her zaman umutla bakın." dedi.