40 yıllık ayakkabı tamircisi yeni ustaların yetişmemesinden şikayetçi
Eskişehir'de 40 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan ve mesleğinin asla bitmeyeceğini, fakat bu işi artık kimsenin yapmak istemediğini söyleyen Nurettin Kara çırak bulamadıkları için yeni ustaların yetişmesinin zor olduğunu belirtti.
ABONE OLEskişehir'de Sıcaksular olarak bilinen bölgede bulunan ayakkabı tamircilerinde genel bir yoğunluk mevcut. Fakat mevcut işlerini geçmişle kıyaslayan ustalar, önceden yaptıkları işleri özlemle anıyor. Günümüz koşullarında giyilen ayakkabıların tamirinin az yapıldığını belirten ayakkabı ustaları, insanların ucuz ürün alıp eskidiği zaman çöpe attığını söylüyor.
Önceden günlük iki plaka pençe kullanıyorduk
Bölgede 40 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Nurettin Kara, işlerinin eskiyle kıyaslandığı zaman arada çok büyük fark olduğunu belirtiyor. Eski ürünlerle yeni ürünleri kıyaslayan Kara, “Önceden ayakkabılarda kösele ve Japon kösele vardı. Bu ayakkabılar genelde el yapımı oluyordu. Bu ayakkabıların hepsine pençe yaptırılıyordu. Önceden günlük iki plaka pençe kullanıyorduk. Şimdi plakayı aldığımız tarihi unutuyoruz. Şimdiki ayakkabıların tabanları hazır taban oldu. Kırılan tabanın değişimi ayakkabının yarı fiyatı oluyor. İnsanların çoğu yaptırmaya yanaşmıyor. Geçim sıkıntımız pandemi döneminde var ama gene de Allah bereket versin. İşlerimiz oluyor. Çorbamız kaynıyor” dedi.
İnsanlar yere bastığı sürece bu meslek ölmez
Sektörlerinin güzel olduğunu, iş imkanının sürekli olacağını fakat çırak yetişmediğini belirten çıraklıktan gelme ayakkabı tamircisi Nurettin Kara, şunları anlattı; “Çırak yok, yetişmiyor. Önceden çocuklar ilkokulu bitirdikten sonra okumaya niyeti yoksa mesleğe atılıyordu. Ama liseyi okumuş bir çocuk eğilmez. 17-18 yaşlarına gelmiş birisini yetiştirmek mümkün değildir. Okumayıp bu tarz işlere yönelenlerin sayısı çok az. Sanayide sadece birkaç sektörde çırak oluyor. Bizim mesleğimizin sanat okulu yok. Bire bir yetiştirmek gerekiyor. O da mümkün olmuyor. Bu meslek kesinlikle ölmez. İnsanlar yere bastığı sürece bu meslek ölmez. Ama hiç kimse yetiştirilmez. Anca el becerisi olan birisi gelip burada izleyerek öğrenebilir. Bundan sonra mesleğin geleceği yok. Çevremizde canlı örnekler var. Birkaç gün izleyip öğrenmeye çalışıyor. Pratik zekâlıysa eğer olayı çözüyor. Ama pratik zekâlı değilse öğrenemez. Küçük yaştan itibaren çırak olarak yetişme olayı artık yok."