Yıldız Sarayı ziyarete açıldı! Yıldız Sarayı'nın tarihsel özellikleri, konumu ve eserleri
Osmanlı Devleti'nin son sarayı, tarihte derin izler bırakan olayların tanığı Yıldız Sarayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 Temmuz'da açıldı. 20 Temmuz'dan itibaren ziyaretçileri kabul edecek. Peki Yıldız Sarayı’nı bu kadar önemli kılan nedir?
ABONE OLCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 Temmuz'da açılacak Yıldız Sarayı, 20 Temmuz'dan itibaren ziyaretçileri kabul edecek. Uzun yıllar devam eden restorasyon, konservasyon ve peyzaj çalışmaları tamamlanan Yıldız Sarayı'nda "Büyük Mabeyn Köşkü", "Çit Kasrı", "Küçük Mabeyn Köşkü" ve "Harem Dairesi" başta olmak üzere birçok yapı, tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacak.
''ZİYARETLER AY SONUNA KADAR ÜCRETSİZ''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yıldız Sarayı açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi yapının önümüzdeki ayın sonuna kadar ücretsiz şekilde ziyaret edileceğini duyurdu.
Erdoğan, "Yıldız Sarayı direnişin sembolü, sıradan bir yapı değildir, Osmanlı'nın en sancılı yıllarına tanık oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabiatla uyumu, mimarisi ve Türk saray bahçeleri geleneğinin son örneği olan Yıldız Sarayı nadide bir eserdir." ifadelerini kullandı.
Ayrıca Erdoğan, Yıldız sarayına girişlerin önümüzdeki ayın sonuna kadar ücretsiz olduğunu duyurdu.
YILDIZ SARAYI'NIN ÖNEMİ
Türk Osmanlı saray mimarisinin son örneği olan Yıldız Sarayı, Beşiktaş semtinin Yıldız tepesinde yer alır. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nden (1520-1566) itibaren padişahlar tarafından av sahası olarak kullanılan ve Hazine-i Hassa’ya kayıtlı bu araziye ilk kasrı Sultan I. Ahmed yaptırmıştır. 18'inci yüzyıl sonunda Sultan III. Selim, validesi Mihrişah Sultan için Yıldız Kasrı'nı, babası için de bir çeşme yaptırmıştır. Genellikle yaz aylarında Yıldız Köşkü'nde oturan Sultan Abdülaziz ise Büyük Mabeyn Köşkü’nü inşa ettirmiş, daha sonra dış bahçeye Malta ve Çadır Köşklerini, asıl kısmına da Çit Kasrı’nı eklemiştir.
SULTAN II. ABDÜLHAMİD YILDIZ SARAYI’NDA YAŞAMIŞTI
Sultan Murat'ın rahatsızlığı nedeniyle tahtan indirilmesinden sonra, kardeşi Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) 33 yıllık saltanat devri başlamıştır. Sultan II. Abdülhamid; amcası Sultan Abdülaziz'in ve ağabeyi Sultan V. Murat'ın birbirini takip eden ikametlerine sahne olan Dolmabahçe Sarayı'nın deniz kıyısında bulunması ve bu sarayın denizden kuşatılması ihtimalini göz önünde bulundurarak, 7 Nisan 1877'de Yıldız'a taşınmıştır. Nisan 1877'de Yıldız'da aralıklarla ikâmet etmeye başlayan genç padişah, Ocak 1878'de temelli olarak Yıldız'a yerleşmiştir.
200 yıllık tarihiyle Yıldız Sarayı, Osmanlı'nın en sancılı yıllarına şahitlik etmiştir. Sultan 2. Abdulhamit'le özdeş hale gelmiştir. 2. Mahmut burayı yeni ordunun askerlerinin talimlerini izlemek için kullanmıştır. Yıldız Sarayına asıl hürriyetini kazandıran Abdülhamit Han olmuştur.
YILDIZ SARAYININ TARİHİ
Yıldız Sarayı kompleksi, Osmanlı Devleti'nin son sarayı olması açısından ayrı bir önem taşıyor.
Asıl şeklini Sultan II. Abdülhamid döneminde alan saray, 33 yıl boyunca devletin yönetim merkezi, Sultan'ın ve ailesinin ikametgahı olarak kullanıldı.
Köşkler, yönetim ve koruma yapılarıyla parklar bütününden oluşan Yıldız Sarayı, Sultan II. Abdülhamid'in 1909'da tahttan indirilmesiyle önemini yitirdi.
Son Osmanlı padişahı Sultan VI. Mehmed Vahdeddin döneminde de bir süre kullanılan saray, 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla kapılarını tümüyle dış dünyaya kapattı.
"İSTANBUL’DAKİ 3 BÜYÜK SARAYDAN BİRİ"
Basın toplantısında konuşan Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Bu saray İstanbul’daki 3 büyük saraydan bir tanesi. Bugüne kadar ziyaretçisiyle, toplumla buluşamamış bir saraydı. Çeşitli vesilelerle sık sık kamuoyunun gündemine gelmiş bir saray. Yaklaşık 100 yıldır kapalı olan bir sarayın toplumla buluşmasından bahsediyoruz. Bu sebeple tekrardan heyecanımızın altını çizmek istiyorum.
Yıldız Sarayı, 1924 yılından sonra çeşitli devlet kurumları idaresinde farklı misyonlarla ve farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bu nedenle esas olarak ziyarete açılamamış bir saraydır. Uzun yıllar belli kısımlarında bazı çalışmalar yapıldı fakat takdir edersiniz ki her kurumun, birbirinden farklı işletme düzenleri, restorasyon pratikleri ve imkanları var. Bu sebeple bu çalışmalar bir yeknesaklık kazanamamıştı ve toplumumuzdan uzak kalmıştı" dedi.
SARAYDA HANGİ ESERLER SERGİLENECEK?
İlk defa ziyarete açılacak yapılar arasında "Limonluk", "Hamam", "III. Selim Çeşmesi", "Ada Köşkü" ve "Cihannüma Köşkü" de yer alıyor.
Sultan II. Abdülhamid'in hayatına, kişiliğine ve liderliğine ışık tutan eserler, onunla özdeşleşen, Avrupa ve Orta Doğu'nun en büyüklerinden olma özelliği taşıyan kütüphane ve marangozhanenin yanı sıra Yıldız Albümleri'nden seçilen fotoğraflar da ilk defa tarih ve sanat meraklılarının ilgisine sunulacak.
Kütüphane kısmında askeriyeden coğrafyaya, felsefeden casusluk romanlarına, astronomiden botanik ve zoolojiye kadar binlerce nadir eser gün yüzüne çıkarıldı.
İlk defa görülecek yazma eserler arasında "Muhibbi" mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman'a ait divan, Matrakçı Nasuh'un, Kanuni'nin Irak seferini anlattığı kitap, KatipÇelebi'nin "Cihannüma"sı ve ünlü hattatlara ait Kur'an-ı Kerim örnekleri yer alıyor.