Ağlayan çocuk lanetli mi?
Dünyanın en ünlü tablolarından biri olan "Ağlayan çocuk" hakkında garip iddialar var..
ABONE OLŞili'nin başkenti Santiago'da bir cadılar bayramı partisinin afişinde Türkiye'de de büyük ilgi gören ve hemen hemen her evde bulunan "ağlayan çocuk" tablosu kullanılınca, medyumlar ayağa kalktı..
Şili medyumlar birliği, "Ağlayan çocuk" tablosunun, son 30 yılda dünyada lanet saçtığını ve Şili'de de en az 80 kişiye uğursuzluk getirdiğini söyleyerek tablonun yasaklanmasını istedi. Medyumlar Birliği Başkanı, tablonun insanlara yaralanma, boşanma, sevgililerinden ayrılma gibi kötü şans getirdiğini söyledi.
Ülkenin en çok satan gazetesi "Lun" haberi manşetten görerek bu isteğe destek verdi.
Şili şimdi, "Ağlayan çocuk" tablosunun kendilerine lanet ve kötü şans getirdiğini söyleyen insanların hikayelerini konuşuyor..
GERÇEKTEN LANETLİ Mİ?
Ağlayan Çocuk tablosuyla ilgili "lanet" efsaneleri yıllardır Avrupa'da dolaşıyor. Özellikle İngiltere'de 80'li yıllarda etrafta bir efsane gibi dolaşan söylentilere göre, bu tablonun olduğu evlerde yangın herşeyi kül etse de bir tek tablo sağlam çıkıyor. İngiltere'de hiçbir itfaiyeci bu nedenle tabloyu evine sokmuyor. 1985'te The Sun gazetesi, bir kampanya düzenlemiş ve bir meydanda okuyucularını toplayarak bu tabloyu yakmıştı. İnanışa göre bu tablo bir eve asılınca o ev mutlaka bir kez yangın tehlikesi geçiriyor.
İtalyan Bruno Amadio tarafından çizilen bu tablo 80'li yıllarda bir efsane olmuştu.
'Ağlayan çocuk' portresinin hikayesi
İtalyan Bruno Amadio tarafından çizilen bu tablo 80'li yıllarda bir efsane olmuştu.
Bragolin'in yaşamı hakkında çok bilgi yoktur. Pek çok, ağlayarak karanlık geleceğini süzen erkek çocuk portresi ona mal edilmiştir. Söylentilere göre Venedikli'dir.
Şehir efsanelerine göre 1985'de yanan bir evden tek kurtulan şey bu çocuk portresi olur ve lanetlidir. Bulunduğu eve yıkım getirir. İçinde bulunduğu ev yansa bile resme bir şey olmaz. İngiliz itfaiyeciler pek çok yangında bu tablonun reprodüksiyonlarının zarar görmeden kurtulduğunu öne sürmektedirler.
Hakkında pek yeterli bilgi bulunmayan bu tablo, "cry boy", "the crying boy" ya da "die weinenden jungen" olarak bilinir.
İngiliz magazin basını da 1980'lerde aylarca bu konuyu işledi.
VATAN