Uçan Adam: Para verdiler uçamadım
Şafak Sezer’in oynadığı Vodafone reklamlarıyla tekrar gündeme gelen Uçan Adam Sabri Bey, Japonların bir daha uç para veririz teklifi karşısında aynı uçuşu yapamadığını açıkladı. İşte uçan adamın hikayesi:
ABONE OLİsmail Sağıroğlu'nun haberi
Türkiye onu Esra Ceyhan’ın programında Uçan Adam olarak tanıdı. Program yayınlandığı tarihten itibaren artık bir fenomene dönüştü. “Uçtuğu” program paylaşım sitelerinde izlenme rekorları kırıyor. Hakkında sözlüklerde binlerce entry açıldı. Sabri Yıldız, şimdilerde Şafak Sezer’in oynadığı Vodafone reklamlarıyla tekrar gündemde.
Peki kimdir bu Sabri Yıldız. Uçmadığı zamanlarda ne yapar? Televizyona çıktıktan sonra hayatı nasıl değişti? Zavallı bir meczup mu, yoksa hakikaten kerametleri olan bir insan mı? Şaklabanlık yapıp dikkat mi çekmeye çalışıyor, yoksa psikolojik sorunları olan, tedaviye muhtaç birisi mi?
Yaptığı garip hareketlerle, insanları kahkahalarla güldüren Uçan Adam Sabri Yıldız’la bir röportaj yapıp aklımızda ne varsa sorduk. Uçmaması için tüm camları ve kapıları kapatıp, kendisini sandalyeye bağlayıp röportajımızı gerçekleştirdik.
Tunceli Pülümür doğumlu olan Sabri Yıldız, İstanbul Ümraniye’de arkadaşının dükkânında elektrikçi olarak çalışıyor. “Ruhsal rahatsızlıkları vardı” dediği 18 yıllık eşinden ayrılmış, en büyüğü 20 yaşında üç çocuğu var. Hiçbir mal varlığı yok. Babası bir alevi dedesi. Yıldız’ın hayatı kendi anlatımına göre, 6 yaşındayken Allah’ın kendisiyle konuşmasıyla değişmiş! “Allah benle bir ağacın altında konuşup seçilmiş insan olduğumu söyledi” diyor.
İşte Uçan Adam Sabri Yıldız’ın anlattıkları:
Sabri Bey kimdir?
Tunceli Pülümür doğumluyum. Annem alevi, Babam alevi dedesidir. Meşhur bir aileden, Kureyş soyundan geliyoruz. Bugünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyu da bizdendir. Bizim aile dedelik konusunda en meşhur ailedir. Babamın soyu aleviler içerisinde hastalıkları iyileştirme konusunda meşhur bir ocaktır. Ama benim Alevilik inancım yok. Alevilik inancını realist göremediğimden öyle yaşamadım. Ben kendim Adapazarı’ında sünnilerin içerisinde, muhafazakar bir ortamda büyüdüm. Çocukluğumdan beri olağanüstü olaylar yaşamaya başlamıştım.
Nedir Bu Olağanüstü Olaylar?
6 yaşında bir çocuktum, olağanüstü olaylar yaşamaya başladım. Ailem beni aynı anda birkaç farklı yerde görüyordu. Bizim evin yanında büyük ağaçlar vardı. Ben o ağaçların altına gidiyor, düşüncelere dalıyordum. Tunceli'den Adapazarı'na taşındığımız için oranın çocukları beni dışladılar. Önümü kesiyorlar, toplanıyor, Kürt çocuğu diye dövüyorlardı. Ben de bu olanlara çok üzülüyordum. Bizim evin yanındaki büyük ağaçların altına gidip şöyle bir düşünmeye başladım; 'Allahım benim elimde keşke olağanüstü bir güç olsa, kötülüklere karşı o gücü kullanabilsem' diye dua ettim. O anda beni bir elektrik sardı. Bütün vücudumda hissettim ve beynime doğru yürüdü. Bana dedi ki, ‘sen seçilmiş bir çocuksun. Bundan sonra sana kötülük yapanlar kötülük görecek. Bir vakti geldiğinde seni dünyaya tanıtacağım’ dedi. Ben sen kimsin diye sordum. ‘Ben Allahım’ dedi. Ama ben 'Allah’la sadece peygamberler konuşur, belki sen şeytansın, beni kandırıyorsun' dedim. ‘O zaman sana bir şey söyleyeceğim. Sana geleceğin bilgisini söyleyeceğim. O bilgi gerçekleştiğinde sen seçilmiş bir çocuk olduğuna inanacaksın’ dedi. Şimdi ben bunları söyleyemedim yıllardır. Çünkü insanlar bu kendini peygamber mi sanıyor demesinler diye..
O SES BANA 'ALLAHIM' DEDİ
Peki sizinle konuşan kişi Cin olabilir mi? Bu ihtimal hiç aklınıza gelmedi mi?
Geldi, ama yorum yapmadım. Bu durumu kimseye anlatmadım, Allah'tır da demedim. Ama o ses 'Allahım' dedi. Bakın bunlar cinler olsa bana özel hayatımda destek olurlar. Ben iki tane kitabımı parasız yazdım. Bu bilgiler bazen geliyor, bazen gelmiyor. Yani bana her şey gelmiyor. Mesela diyor ki bazen senin için trans yapıyorum ‘bu kişiye yardımcı olmayacaksın’ diyor bana. Ben o kişiye yardımcı olmuyorum. Bazısına diyor ki bu kişi şöyle şöyle davransa iyileşecek diyor.
Peki gelecekle ilgili verdiğiniz bu bilgiler nedir?
Bizim Ayten diye bir komşu kızımız vardı. O kız evde kalmıştı. Bu kız bir galericinin oğluyla nişanlandı. O ses bana ‘Ayten’in nişanlısı ölecek, Ayten’le evlenemeyecek’ dedi. Ben bekledim, kimseye söylemedim, Ayten kına hazırlıkları yapıyordu. Ben ağaçların oraya tekrar gittim. Tekrar o enerji tüm vücudumu sardı. Ben ‘hani ben seçilmiş bir çocuktum, hani Ayten’in nişanlısı ölecekti. Ayten’in bu gece kınası var, yarın evleniyor’ dedim. Bana ‘Sabri sen bir evin önüne bir koş gitsene’ dedi. Ben gidip baktığımda Ayten’in saçlarını yolduğunu, kafasını duvarlara vurduğunu gördüm. Kadınlar Ayten’in nişanlısının trafik kazası geçirerek öldüğünü söyledi. Bu olaydan sonra ben kendimi dinlemeye başladım. Ondan sonra öyle bir çoğaldı ki bu olaylar.
HABERİN NE ZAMAN GELECEĞİ BELLİ OLMUYOR
Sık sık size gaipten haberler mi veriyorlardı?
Evet bana bilgiler geliyordu. O ses benim yeğenimin öleceğini söyledi, ertesi gün sabah yeğenim öldü. Arkadaşlarım , ailem bana kimse yalancı demiyor. Sabri’nin söyledikleri çıkıyor diyor. Prof. Esat Coşan’ın öleceğini cemaat mensuplarına ‘sizin şeyhiniz bu yıl ölecek’ dedim. O yıl Coşan Avusturalya’da öldü.
Bu trans olayı nedir? Siz tam olarak ne yapıyorsunuz?
Ben çocukken ruh ve madde yayınlarını okumuştum. Yogo, meditasyon, hipnoz, telapeti gibi kitapları çok okurdum. Bunları zamanla uygulamaya başladım. Bunlardan bir tanesi trans yöntemiydi. Transı yatarak ve bir de bağdaş kurarak yapıyorsun. Eğer yan dönersen bilgi gelmiyor. Sağa ve sola dönmeyeceksin, dümdüz yatacaksın, alnın yukarı bakacak. Ey mübarek ruh lütfen benimle irtibat kurar mısın? Diye üç kere bunu tekrar ediyorsun. Tabi biz İslam dininden olduğumuz için bunun başına üç İhlas 1 Fatiha okuyoruz.
Herkes transa geçebilir mi?
Siz yapsanız siz de geçersiniz. Bir yan etkisi yok. Sadece inançlarını saplantıya gitmeyeceksin, beynini hür bırakacaksın. Transa geçtiğin zaman sanal uykuya geçiyorsun. Uykuyla uyanıklık arasında mesaj geliyor. Her mesaj geldiğinde uyanıyorsun. İslami kitaplarda yakaza diyorlar. İşte seni uyandıran mesajlar doğru çıkıyor.
HÜSEYİN ÜZMEZ'İN BAŞINA BİR ŞEY GELECEK
Peki bu sene ne olacak?
Bu sene Hüseyin Üzmez’in ismi geldi. Onun hayatıyla ilgili bir şey geldi. Bu yıl Üzmez’le alakalı bir şey olacak. Hayatıyla ilgili bir şey olacak ama ne olacağını bilmiyorum. Erbakan’la ilgili bir bilgi geldi. Onun da hayatıyla ilgili bir şey olacak, belki ölebilir. Size çok önemli bir açıklama daha yapayım. Muhsin Yazıcıoğlu ve Turgut Özal eceliyle öldü, ikisinin ölümü de suikast değil!
Olağanüstü güçleriniz size maddi anlamda neden yardımcı olmadı?
Mesela ben çok sıkıştığım zamanlarda dua ettiğim de para buldum. Benim hayatım genel anlamda düzgün gitmedi. Hayatımın bu şekilde olması benim bu tecrübeleri anlamam için olabilir. İnsanlara örnek olması açısından. Aynı zamanda bu güçler kontrol edilemiyor.
İNSANLARI İYİLEŞTİREBİLİYORUM
Güçleriniz sadece gelecekten haber vermekle ilgili mi?
İnsanları iyileştiriyorum fakat para almıyorum. 100 lira falan yol, yemek harçlığı veriyorlar. Fakat başka para kabul etmiyorum. Şu anda hiçbir mal varlığım yok.
Peki evli misiniz, Aileniz bu durumunuza ne diyor?
18 yıl evli kaldım ama şimdi eşimden ayrıldım. 3 çocuğum var. Evliliğim iyi gitmedi. Eşim 'ben seni sevmedim, sevemedim' dedi. Eşimde bir hastalık var. Ben o hastalığa sabrettim. Onda şizofreni var, ben onu tespit ettim ama o hastalığını kabul etmediği için doktora götüremedim.
Esra Ceyhan’a nasıl çıktınız?
9 yaşındaki oğlum bir gün rüyasında benim Esra Ceyhan’a çıktığımı gördü. Bir arkadaşımın dükkanında televizyon izlerken Esra Ceyhan’ın programında olağanüstü olaylar konuşuluyordu. Ben telefonu çevirdim Gül hanım diye Esra Ceyhan’ın yapımcısı çıktı. Ben kendimden bahsettim ve programa çağırdılar.
UÇMUYORUM, HAVADA DURUYORUM
Bu uçma olayı nedir? Gerçekten uçuyor musunuz?
Uçma diye bir kelime benim ağzımdan çıkmadı. Hepsini kendileri çıkardılar. Ben dedim ki küçüklükten beri benim başımdan olağanüstü olaylar geçiyor. Mesela ben 'havada durdum' dedim. Ben yalan söylemedim. 1995 yılıydı, Kayserili arkadaşlar beni altın aramaya götürdüler. Yolculuk sırasında ben havada kaldığımı söylemiyorum, bunu şahitler anlatıyor. Benim orda havada durduğum 50 kişi görmüş. 50 şahit var. O halimi görüp bayılan yolcular oldu.
Havaya kalkma haliniz nasıl oldu? Yine bir trans mı?
O zaman bana Esra Ceyhan’daki gibi olaylar sık gelirdi. Bana gelen hal bir çeşit gelmiyor. Zıplama, hoplama, uçma… Değişik hallerde geliyor. Mesela bir kavga olayından dolayı mahkemeye çıkmıştım. Kalbim yerinden çıktı, girdi. Kemik oynar mı yerinden. Yanımda duran Jandarma askeri dışarı kaçtı. Şimdi o jandarma eri iyi bir gazetecilikle bulunamaz mı? Sorulamaz mı? Bu uçma olayı transla ilgili bir şey. Kendiliğinden… Bu gibi hallere taritaklarda cezbe deniyor.
Bu trans halindeyken yuvarlanıyorsunuz...
Bu trans hali değil. Bir şey benim sağ elimi titreyerk yukarı kaldırdı. 'Allah' diyende ben değildim. İlk sefer olduğunda anlamadım. Ama Esra Ceyhan’ın programında farkındaydım.
Şafak Sezer'in sizi taklit ettiği reklamlardan telif aldınız mı?
Hayır almadım. Mahkemeye vermem gerek ama maddi imkanlarım olmadığı için bunu yapamıyorum. Birebir taklit etmişler. Dekordan tutun arka fona kadar her şey aynı.
PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORUM
Psikolojik rahatsızlığınız var mı?
Psikolojik tedavi görüyorum. Ama bu olaylarla ilgili değil depresyon tedavisi gördüm.
Doktorunuz ne diyor bu konularla ilgili?
Doktorlar bukonu üzerinde konuşmuyorlar. Bana şizofren deseler ben maaş alacağım. Bana şizofren de diyemiyolar. Deseler benim işime gelir. Ben rapor alırım. Benim bütün tahlillerim yapıldı, sağlam çıktım. Sinirsel deyip geçiyorlar.
JAPONLAR PARA VERDİ UÇAMADIM
Japonya’dan bir kanal geldi. Bana Esra Ceyhan’ın programında yaptığım hareketi yapmamı istediler. Karşılığında bin 500 dolar para vereceklerdi. Yalnız ben bu hareketi isteyerek yapmadığımı, bunun orijinalini benim tarafından tekrarlanamayacağını söyledim. Fakat onlar ısrarla çekmek istediler. 3 gün uğraştılar fakat o görüntüyü alamadılar benden. Çünkü bunu isteyerek yapmıyorum.