Kültür ve Turizm Bakanı Avcı:
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Bu referandumun ayrı bir özelliği var. İsveç'teki gazete Türkçe manşet atıyor 'hayır' deyin diye. Almanya'daki gazete 'hayır' diye manşet atıyor. Size ne? Bu referandum bizim dışımızdakileri de bazı bakımlardan rahatsız ediyor." dedi.
ABONE OLAvcı, Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl'ü ziyaretinde, İhsaniye ilçesinde turizm sektör temsilcileri ile sabah yaptığı toplantıda özellikle Ortadoğu'dan ciddi bir talep olacağının işaretlerin gelmeye başladığını konuştuklarını söyledi.
Arap Turizm Örgütü Başkanı Bandar Bin Al Fuhaid'in kendisini arayarak, yarın İstanbul'a geleceğini söylediğini aktaran Avcı, "Bana, '2-3 gün içerisinde İstanbul'da görüşelim. Yanımda Yemen Turizm Bakanı da var.' dedi. Libya Turizm Bakanını da getirebileceğini söyledi. Ben de kendisine 'sabah sizlerin kulaklarınızı çınlattım. Afyonkarahisar'da termal turizm ve sektör temsilcileri ile toplantıdaydım. Sizlerin bu konulara olan ilginizden bahsettim' dedim. O da çok memnun oldu." diye konuştu.
- "Potansiyelimiz bunun çok üzerinde"
Bölgenin Türkiye ve dünyanın termal turizm bakımından gözde merkezlerinden biri olmaya aday olduğunu anlatan Avcı, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar daha çok yerli misafirleri ağırlıyoruz. Ama potansiyelimiz bunun çok üzerinde, yabancı misafirleri de ağırlamaya müsait. Sadece termal ve sağlık turizmi noktasında değil, aynı zamanda kongre turizmi noktasında da Afyonkarahisar'ın çok ciddi potansiyeli var. Dolayısı ile sadece Ortadoğu'ya, Arap ülkelerine yönelik değil, Avrupa'ya, Balkanlara, Asya'ya, Japonya'ya, Çin'e de hizmet verebilecek alt yapıya kavuştu Afyonkarahisar. Bu potansiyelimizi daha da genişleteceğiz inşallah."
Daha sonra Sandıklı Kültür ve Sanatevi ile ilçedeki bir serayı ziyaret eden Avcı, senelerce Türkiye'nin turizm alanında sadece deniz, kum, güneş üzerinden bile dünyada 6. sıraya çıktığını dile getirdi.
- "Ancak böyle hükümetler sağlam kararlar alabilir"
Bakan Avcı, Türkiye'nin turizm sektöründe Avrupa'da 4. sırada olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ilk üçe girmemesi için hiçbir neden yok. Neden? Türkiye sadece deniz, kum, güneşten ibaret değil. İşte Afyonkarahisar'da termal tesislerimiz var. Son 15 yılda Türkiye badirelerden geçe geçe, atlaya atlaya geldi buralara. Ülkede istikrarsızlık olduğu zaman, belirsizlik olduğu zaman, bu ekonomiye de yansır. Dış politikaya, eğitime, her yere yansır. 7 Haziran sonrasındaki o karamsar havayı hatırlayın. Ne olacak, hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı? Nasıl hükümet kurulacak? Döviz alır başını gider. İstikrarsızlık önce mutfağı, ekonomiyi vurur. Bunu da en çok hanımlar, kadınlar farkeder. İstikrar olmadığı takdirde nasıl bir sıkıntıya gireceğimizi en iyi sizler bilirsiniz. Onun için biz istiyoruz ki Türkiye Cumhurbaşkanını seçtiği zaman hükümetini de seçmiş olacak. 5 yıl işine bakacak. İstikrar içinde herhangi bir hükümet değil, keyfine göre davranabilecek bir hükümet değil, milletin yüzde 50'sini, en az yarısının oyunu almış sağlam bir hükümet seçeceğiz. Ancak böyle hükümetler sağlam kararlar alabilir."
- "Dışardan karışmalar başladı"
Türkiye'nin istikrarlı hükümetleriyle bugünkünden çok daha iyi noktalara gideceğini vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:
"Bu seçimin ayrı bir özelliği var. Geçmiş seçimleri biz kendi aramızda yapıyorduk. 'Evet' diyenler 'hayır' diyenler. A partisi B partisi. Bunları kendi aramızda tartışırız, görüşürüz. Böyle yapıyorduk. Şimdi dışardan karışmalar başladı. Bu referandumun ayrı bir özelliği var. İsveç'teki gazete Türkçe manşet atıyor 'hayır' deyin diye. Almanya'daki gazete 'hayır' diye manşet atıyor. Size ne? Bu referandum bizim dışımızdakileri de bazı bakımlardan rahatsız ediyor."
Nabi Avcı, Hollanda televizyonunda yayınlanan bir belgeselde, İstanbul'a yapılacak 3. havaalanından duyulan rahatsızlığın anlatıldığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Gezi olaylarında gezicilerin sloganlarından birisi de '3. Havaalanına hayır'dı. 3. köprüye de hayır diyorlardı. Biz o zaman diyorduk ki, dış güçlerin parmağı var. Gezicileri birileri tahrik ediyorlar. İşte Almanya'dan destek alanlar, oradaki sivil toplum kuruluşları, vakıflar üzerinden bağlantılar falan onlar biliniyordu. Ama ben bu kadar iç içe olduklarını belgeseli izlerken bir daha gördüm. Her şey yerine oturdu."
Gezi olaylarında canlı yayın yapan CNN International ve BBC gibi yayın organlarının, Roterdam'da Türklere yapılanları görmezden geldiğine dikkati çeken Avcı, şunları kaydetti:
"Ne şiddet vardı, ne yakma vardı. Sadece kendi ülkesinden gelmiş bir bakanı desteklemek için oradaydılar. Slogan bile atmıyorlardı. Gördünüz nasıl bir şiddetle, atlarla, köpeklerle üzerlerine saldırdılar. Hemen CNN International'i açtım. Bakalım bunu veriyorlar mı diye. O sırada yeni bir makyaj malzemesi çıkmış, onun tanıtımını yapıyordu. Görmedi onları. Halbuki dünyanın neresinde olursa olsun, bu olaydır, haberdir. İstanbul'a geliyorsun, Taksim olayları sırasında canlı yayın yapıyorsun, Roterdam'da masum insanların üzerine köpekleriyle saldırıyor polis, olağanüstü bir şiddet uyguluyor, sen bunu görmüyorsun. Biz inşallah 16 Nisan'da milletçe kalbimize, gönlümüze danışacağız ve oyumuzu ona göre kullanacağız."
Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, ilçedeki Hüdai Kaplıcası'nda çalışanlar ve vatandaşlarla bir araya geldi.