ABD’nin yeni güvenlik stratejisinin ipuçları

ABD Başkanı Trump ülkesinin altında kendi imzası bulunan yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni bugün açıklayacak.

ABONE OL
GİRİŞ 18.12.2017 06:26 GÜNCELLEME 18.12.2017 06:29 Amerika
ABD’nin yeni güvenlik stratejisinin ipuçları

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster ve ekibinin üzerine aylardır mesai yaptığı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Katar-Müslüman Kardeşler çizgisine yönelik mücadelenin sertleşeceğine yönelik önemli ipuçları olması bekleniyor. 

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’nin geçen hafta içinde füze parçaları önündeki şovuyla dünyadaki baş terörizm sponsoru olarak lanse ettiği İran’a karşı uluslararası koalisyon arayışı da yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin bir başka ayağı olacak. Sadece bu iki gelişme üzerinden dahi zaten aylardır yüksek gerilim hattında giden Ankara-Washington ilişkilerinde ortak paydanın gittikçe daha da azalacağını kestirmek zor değil.

 

TÜRKİYE HAKKINDA SKANDAL SÖZLER

Ayrıca tam bu kritik tarih öncesinde Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster "Türkiye ve Katar'ın radikal ideolojilerin yeni sponsorları olduğu" açıklaması yapmış daha sonrası Ankara’dan gelen şiddetli tepki sonrasında açıklamasını düzeltmişti.

TRUMP’A YAKLAŞIM

Trump’ın Beyaz Saray’ı içinde nüfuz kavgaları içinde kâh yıldızı yükselen kâh kapının önüne konacağı söylenen Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster, her şeye rağmen Türkiye politikası söz konusu olduğunda sözü geçen bir isim. Beyaz Saray içindeki en büyük müttefiki olan yardımcısı Fiona Hill, Türkiye dosyasını bizzat yönetiyor

EĞİT-DONAT BÜTÇESİ

ABD yönetiminin Suriye’de savaş sonrası döneme geçişte YPG içindeki PKK etkisini kıracak formül arayışında olduğu doğru. Ancak YPG ile ilişkinin dinamiğinin bugünden değişeceğini söylemek Trump’ın Ankara nezdindeki inandırıcılığını iyice zedelemekten öte bir işe yaramadı. Nitekim Trump’ın geçen hafta imzaladığı 2018 Savunma Bütçesi’nde “eğit-donat programı” çerçevesinde Suriye’ye ayrılan para 500 milyon dolar. Kimin eğitileceği ve nelerle donatılmaya devam edileceği malum. Rakka düştükten sonra ABD’nin Suriye’ye daha fazla zırhlı araç ve anti-tank göndermemesi kimseyi şaşırtmaz ancak mevcutların da yarın toplanmaya başlanamayacağı ortada. Hele de Savunma Bakanı Jim Mattis ortada “DEAŞ’ın bittiğini söyleyenlere inanmayın” diye dolaşırken.

POMPEO İHTİMALİ

Hürriyet'te yer alan habere göre McMaster’ın durumu belirsiz. Trump ile Kuzey Kore ve İran başta pek çok konudaki görüş ayrılıkları ayyuka çıkan Dışişleri Bakanı Tillerson’ın ise şubat ayında görevi bırakması bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı için en kuvvetli adayın CIA Başkanı Mike Pompeo olduğu konuşuluyor. Peki Mike Pompeo kim? Günlük istihbarat brifinglerinde Türkiye’nin İran ile son dönemde artan yakınlığını ve Venezuela Devlet Başkanı Maduro gibi isimlerin Ankara’ya ziyaretlerini ısrarla Trump’ın gündemine getiren isim. Dahası Pompeo’nun 15 Temmuz darbe girişiminin ardından attığı “İran da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti kadar demokratik. Her ikisi de İslamcı totaliter bir diktatörlük” tweeti de hafızalarda. Kulislerde konuşulan Pompeo, Dışişleri Bakanlığı’nı alırsa yardımcılığına George W. Bush yönetiminin önemli isimlerinden Juan Zarate’yi getireceği. Zarate ismi de Türkiye açısından çok parlak bir haber değil. Zarate uzun yıllar ABD Hazine Bakanlığı’nda finansal terör kavramına bağlı yaptırımları hazırlayan beyin takımı içindeydi. Zarrab davası gibi davaların önünü açan sistemden bahsediyoruz.