Soğukların sağlıklı kebabı kestane

Yetiştiği mevsim dolayısıyla "hüzün meyvesi" ve halk arasında "dağların ekmeği" olarak adlandıran kestane, çeşitli yöntemlerle işlenerek farklı damak tatlarına hitap eden gıda ürünlerine dönüşüyor.

Sokak aralarında kurulan tezgahlarda, evlerde soba üzerinde ve fırınlarda pişirilerek kebabı yapılan kestane, Bursa'da "şeker" ve "kestane çikolatası" olarak işlenip meraklılarına sunuluyor.

Çiğ olarak kilogramı 10 ile 15 lira arasında satılan kestane, kebabı yapılınca 100 gramı 5 liradan alıcı buluyor. Tezgahta piştikten sonra fiyatı 5 katına kadar artan kestane, birçok kişinin önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor.

- "Kestane kebap yemesi sevap"

Kentin en işlek yerlerinden Cumhuriyet Caddesi'nde kestane kebap satan Bekir Aydemir (42), baba mesleğini 30 yıldır yaptığını söyledi.

İşini senelerdir severek, bir tutkuyla yaptığını belirten Aydemir, kestane denildiğinde akla ilk olarak Bursa'nın geldiğini dile getirdi.

Kışın soğuyan havalarla beraber tüketilebilecek en güzel yiyeceklerden birinin kestane olduğuna dikkati çeken Aydemir, "İşlerden memnunuz. 'Kestane kebap yemesi sevap' derler hep. Gerçekten tam bir kış yiyeceği. Vitamini bol." ifadelerini kullandı.

- "İnsanlar sokakta dumanı tutan güzel tatlar istiyorlar"

Aydemir, kestane kebabın en çok soğuk havalarda tüketildiğini ve tüten dumanıyla vatandaşları tezgaha çektiğini aktardı. Genellikle İzmir ve Bursa kestanesi kullandıklarını anlatan Aydemir, şöyle dedi:

"Çiğ kestanenin piyasası tam olarak belli değil ama 10-15 lira civarında alıyoruz. Biz gram olarak satışını yapıyoruz. 100 gramı 5 liradan alıcı buluyor. Evde yapılan kestaneyle burada yapılan kestane arasındaki lezzet farkı gerçekten çok. Evde böyle lezzetli kestane pişiremediklerini söylüyor bizden alanlar. Biz burada ateşte mangalla pişiriyoruz. Genellikle kestane sevenler tezgahtan almayı tercih ediyor. Vatandaşlar sokakta dumanı tutan güzel tatlar istiyorlar. Yabancı turistler kestane kebaba çok ilgi gösteriyor. Özellikle Arap müşterilerimiz çoğunlukta."

Müşterilerden Tevfik Uysal Türk, kestanenin kışın tüketilen güzel bir gıda olduğunu söyledi.

Kestaneyi çeşitli şekillerde de tükettiğini belirten Türk, "Kestane gerçekten doyurucu bir ürün. Haşlaması, kebabı yapılıyor. Yolda yürürken insanın canı çekiyor. Tüten dumanı ve kokusu kendine çekiyor. Böyle olunca da almadan geçmek olmuyor." ifadesini kullandı.

- "Kansere karşı da koruyucu etki"

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, bol lif ve karbonhidratlı kestanenin doyurucu özelliğinin yanı sıra beslenmeye de katkısının olduğunu belirtti.

Kestanede diğer sert kabuklu yemişlere göre vitamin ve mineral oranının daha yüksek olduğunu belirtenYetişen, "Yağ oranı düşük olan kestane, başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifler, B1, B2 ve C vitaminlerini de bol miktarda içermektedir." dedi.

Soğuklarda vücut direncini artıran kestanenin iyi bir potasyum kaynağı olduğuna da dikkati çeken Yetişen, şu bilgileri verdi:

"Kestane, demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko gibi mineraller bakımından zengindir. Güçlü bir antioksidandır, içerdiği flavonoidler sayesinde zararlı serbest radikallere karşı koruma sağlayarak kansere karşı da koruyucu etki göstermektedir. Vücuda kuvvet ve enerji veren bir besin olan kestane bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir, hastalıkların iyileşmelerini hızlandırır. Kandaki kolesterol oranını düşürmeye yardımcı olur. Varis ve basur şikayetlerini azaltmakta etkilidir. Karaciğeri dinlendirir, mideyi güçlendirir. İshali keser. Kan dolaşımını düzenler. Kalın bağırsak iltihabına iyi gelir. Kasları güçlendirir. Cildi güzelleştirir. Sinirsel gerginliği giderir."