Deniz Feneri e.V'de tercüman skandalı

Deniz Feneri davası kapsamında tutuklu bulunan Mustafa Çelik hakkındaki belgelerin tercüme edilmediği ortaya çıktı. Ayrıca eski savcıların soruşturmayı uzattığı iddia edildi.

ABONE OL
GİRİŞ 22.09.2011 10:13 GÜNCELLEME 22.09.2011 10:13 Deniz Feneri e.V Gerçekleri
Deniz Feneri e.V'de tercüman skandalı

Mustafa Türk'ün haberi

Deniz Feneri e.V soruşturmasında savcıların görevden alınması süreciyle ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıkıyor.

Buna göre tahrifat yaptıkları iddiasıyla Deniz Feneri soruşturmasından el çektirilen savcılarla ilgili iddialara bir yenisi daha eklendi. Almanya bağlantılı soruşturma evraklarını Almancadan Türkçeye çeviri yaptıran savcıların 100 bin sayfalık soruşturma evrakı için bir tercüman görevlendirdiği belirlendi. Soruşturmanın 3,5 yıl sürmesinin temel nedeni olarak savcıların ‘tercüman’ tavrı gösterilirken Alman makamları tarafından hakkında açılan soruşturma  takipsizlik kararıyla sonuçlanan ve halen tutuklu bulunan Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’in evrakının da yeni tercümesine başlandığı kaydedildi. Ancak Çelik’in tutuklu olmasına rağmen Alman makamlarının hakkında verdiği takipsizlik kararı evraklarının, yeni tercüme edilmesinin Çelik’i bugüne kadar mağdur ettiği öğrenildi.

Fener soruşturmasını devralan Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Harun Kodalak ile savcılar Hakan Pektaş ve Veli Dalgalı’nın tutuklular hakkındaki Almanya bağlantılı belgeleri bir an önce tercüme ettirerek tutukluluk hallerini gözden geçireceği ifade edildi. Bu arada soruşturmanın talimat savcılığını yapan ve 11 ay dosya üzerinde çalışan savcılar Harun Kodalak ve Mehmet Taştan’ın, şüphelilerin sorgulanması, ev ve işyerlerinde arama yapılmasına dair taleplerinin de, soruşturma savcıları Türkaslan, Tamöz ve Yaren tarafından ertelendiği ortaya çıktı. Dosyayı inceleyen ve şüphelilerin ifadelerine almak, ev ve işyerlerinde arama yapmak isteyen soruşturmanın talimat savcılarının bu isteklerinin, “Birlikte yapalım” gerekçesiyle uzun süre bekletildiği tespit edildi. Türkaslan, Yaren ve Tamöz’ün soruşturmanın bilerek uzattıkları iddia edildi.

CHP’nin yaptığı hedef gösterme

Öte yandan CHP’li milletvekillerinin Deniz Feneri e.V soruşturmasıyla ilgili açıklamaları, yeni görevlendirilen savcıları etkileme girişimi olarak yorumlandı.

Arama taleplerini reddetmişlerdi

SORUŞTURMADA “Evrakta tahrifat” iddiasıyla haklarında HSYK tarafından soruşturma açılan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının tasarrufuyla dosyadan el çektirilen savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün soruşturmayı kendi tasarruflarıyla uzattıkları  ortaya çıktı. İşçi Partisi tarafından 2008 yılında yapılan suç duyurusuyla başlayan dosyayı inceleyen talimat savcılarının, şüphelilerin ev ve işyerlerinde arama yapma taleplerini aylarca beklettikleri de ortaya çıkmıştı. 

(Star)