Uydurma suçla 90 gündür hapisteler!

Derneğin ödeme kayıtlarını inceleyerek rapor hazırlayan bilirkişi İbrahim Aydoğan'ın rakamlar üzerinde oynadığı tespit edildi. Bütçede açık çıkarmak için bazı ödemeleri yok sayan Aydoğan, 1 milyonluk rakamın başına '1' daha koydu, dernek bir anda 10 milyon TL açık verdi

Deniz Feneri soruşturmasında savcıların adli makamları yanıltma ve yönlendirme amacıyla başvurduğu 'evrakta tahrifat' skandalına bir yenisi daha eklendi. Soruşturma kapsamında Deniz Feneri Derneği ile Aytaç AŞ arasındaki alış-veriş defterlerini inceleyen bilirkişi, evrakta tahrifat yapmaları nedeniyle dosyadan el çektirilen savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren'in imza attığı skandalı gölgede bırakacak bir hukuksuzluğa imza attı. Bilirkişi İbrahim Aydoğan, bütçede açık çıkarmak için Deniz Feneri Derneği tarafından yapılan bazı ödemeleri yok saydı. Mal alımlarını gösteren bazı fiyatların başına da rakam ekledi. Bilirkişinin, defterlerdeki rakamları raporuna ekleme-çıkarmalarla aktarması nedeniyle Deniz Feneri Derneği'nin bütçesi yaklaşık 30 milyon TL açık verdi.

1 EKLEDİ 10 MİLYON AÇIK OLDU

Bilirkişi Aydoğan'ın rakam oyunlarıyla hazırladığı 15 Ağustos 2011 tarihli raporu üzerine harekete geçen Deniz Feneri Derneği, karalama ve mahkum etme amaçlı tahrifatı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet etti. Deniz Feneri Derneği avukatı Mehmet Yalçınkaya tarafından Başsavcılığa sunulan 3 Ekim 2011 tarihli dilekçede Aydoğan'ın raporu hazırlarken başvurduğu skandal tahrifat maddeler halinde anlatıldı. Türkiye Deniz Feneri Derneği ve Almanya Deniz Feneri e. V ile Aytaç AŞ arasında gerçekleşen mal alımları ve ödemeleri masaya yatıran bilirkişi Aydoğan'ın mal alım miktarını gösteren rakamın başına '1' eklemesi, akıllara durgunluk veren tahrifatlarından biri olarak rapora girdi.

İÇİ GERÇEK SONU TAHRİFAT

Bilirkişi Aydoğan, Türkiye Deniz Feneri Derneği'nin 2003 yılında Aytaç'tan yaptığı mal alımının miktarını raporun içinde 1 milyon 196 bin 321 TL 87 Kuruş olarak tespit etti. Raporun sonuç kısmında ise bu rakamın başına '1' ekledi. Böylece mal alım miktarı tek hareketle 11 milyon 196 bin 321 TL 87 Kuruş'a çıkarken Deniz Feneri Derneği bütçesi de bir anda 10 milyon TL'lik açık vermiş oldu.

RAPORA YAZMADI

Bilirkişinin Deniz Feneri Derneği bütçesine açık verdirme operasyonu bununla da sınırlı kalmadı. Derneğin 2003 yılında Aytaç'a yaptığı 1 milyon 302 bin 671 TL 96 Kuruş'luk ödeme bilirkişi raporuna hiç girmedi. Yine aynı şekilde derneğin 2005 yılında teslim aldığı malların bedeli olarak banka üzerinden Aytaç'a ödediği 11 milyon 312 bin 626 TL 68 Kuruş'luk ödeme de bilirkişi raporunda kendine yer bulamadı.

DERNEKLERİ KARIŞTIRDI

Başsavcılığa sunulan dilekçede rakam oyunlarıyla hazırlanan raporun hukuksuzluğu aktarılırken bilirkişi Aydoğan'ın bütçede açık verdirme operasyonunda sınır tanımadığını gözler önüne seren ilginç bir bilgiye daha yer verildi. Bilirkişinin bu hukuksuzluğu, dilekçede şöyle aktarıldı: "Deniz Feneri Derneği'nin 2005 yılındaki mal alımları karşılığında, tümü bankalar arası hesaba havale suretiyle Aytaç'a 11 milyon 312 bin 626 TL ödeme yapılmıştır. Kanaatimizce sayın bilirkişi kasıtlı olarak Aytaç AŞ'ye yapılan 11 milyon 312 bin 626 TL'yi Deniz Feneri Derneği'nin 2005 yılı ödeme tablosundan çıkartarak Almanya Deniz Feneri e. V. Ödeme tablosuna eklemek suretiyle hesap karmaşası oluşturmaya çalışmıştır."

BİRİ BORÇLANDI BİRİ AÇIK VERDİ

Bilirkişinin tek kalemde gerçekleştirdiği bu hamle, derneklerin birini borçlandırdı, diğerine de açık verdirdi. Bir hesabın diğerine aitmiş gibi gösterilmesiyle önce Türkiye Deniz Feneri Derneği, resmi ödemesi yok sayılarak Aytaç'a borçlandırdı. Ardından Almanya Deniz Feneri e. V.'nin Aytaç'a yaptığı ödemelerde 9 milyon TL'lik fazlalık oluşturuldu.

MÜKERRER KAYIT YAPTI

Bilirkişi Aydoğan, 90 sayfalık raporunda mükerrer fatura kaydı yaparak hesap karmaşası da oluşturdu. Bilirkişi raporunun birçok yerinde aynı faturalar farklı noktalarına ilişkin sayfalara mükerrer kayıt edildi. Böylece teslim edilen maldan çok daha fazlasının alındığı yönünde bir tablo ortaya çıktı. Bilirkişinin bu tahrifatı, dilekçede şu örnekle aktarıldı: "DENİZ FENERİ 2005 ÜMRANİYE İSTANBUL başlığı altında yapılan excel tabloda 07.01.2005 tarihinden 10.10.2005 tarihine kadar toplam sekiz sayfalık bir tablo oluşturulmuş ve toplamda Deniz Feneri Derneği'nin Aytaç AŞ'den 7.009.548,82 TL tutarında mal satın aldığı tespit edilmiştir. Bu tablonun devamında ise 'DENİZ FENERİ 2005 TÜRKİYE' başlığı altında oluşturulan 5 sayfadan ibaret Excel tablosunda bir önceki tablonun içinde yer alan faturalardan 01.06.2005 tarih ve 8067 sayılı faturadan sonraki tüm faturalar mükerrer yazılmak suretiyle yaklaşık 3.955.000 TL tutarlı fazladan kayıt oluşturulmuştur.

Rapor yok hükmünde

Deniz Feneri Derneği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçenin sonuç kısmında bilirkişi İbrahim Aydoğan'ın yolsuzluk ihdas etme operasyonunu maddeler halinde anlattıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı: "Sonuç itibariyle bilirkişi, hata ile izah edilemeyecek derecede ciddi üç ayrı yanlış işlemle 30 milyon TL'lik olmayan bir yolsuzluk ihdas etmiş olup teknik olarak bilirkişi raporu niteliği taşımayan, mükerrer kayıtlar ve çok sayıda işlem hatalarını ihtiva eden bu rapor yok hükmündedir."

DEFTERLERİMİZİ İNCELEYİN

Deniz Feneri Derneği, gerçek bütçenin ortaya çıkması için savcılık makamından soruşturma dosyasında mevcut kamu denetim raporları ile dilekçe ekinde sundukları kayıtların karşılaştırılmasını istedi. Dernek ayrıca karşılaştırma yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde kendi kayıt ve defterleri üzerinde bir an önce bilirkişi incelemesi yapılarak doğru bir sonuca varılmasını da talep etti.

1 kalem darbesiyle 10 milyon liralık yolsuzluk nasıl uyduruldu) (BELGELER Sayfa 2'de)

Bilirkişinin hazırladığı tablolarla Deniz Feneri hesaplarını gösteren tablolar arasındaki farklar net bir şekilde görülüyor.

Buna göre bilirkişi, derneğin yaptığı 1 milyonluk ödemenin yanına '1' rakamı ilave ederek tutarı '11 milyon' yaptı