'Türkiye'de seçilmiş başbakanı öldürmeye teşebbüs edip, darbe yapmaya kalkan teröristler'
Haber7 yazarı Taha Dağlı "Batı yargısı affetmiyor!" adlı köşe yazısında Gezi Olaylarını kaleme aldı. Avrupa ve Amerika'da yaşanan benzer olaylara polis ve yargının müdahalesini örnekleriyle anlatan Dağlı, "Kendi ülkelerinin sokaklarında gösterici avına çıkanlar, Türkiye'de seçilmiş başbakanı öldürmeye teşebbüs edip, darbe yapmaya kalkan teröristleri, 'direnişçi' diye hala destekliyor" dedi.
ABONE OLİşte Taha Dağlı'nın o yazısı;
Bir darbe girişiminin yargısı batı ülkelerinde nasıl sonuçlanır?
Bu sorunun yakın geçmişte bir yanıtı yok.
Çünkü Batı ülkelerinde polis de yargı da darbe girişimlerinin kıvılcımıdır diye sokak olaylarının en ufağına bile kesinlikle tahammül etmez.
İNGİLTERE: 350 TUTUKLU
İngiltere’de Ağustos 2009'da polisi, bir kişinin ölümünden sorumlu tutan halk ayaklandı, günlerce eylem yapıldı. Londra’da başlayan eylemler kısa süre bir çok şehre yayıldı.
Neticesinde internet kesildi, polis orantısız şiddet uyguladı, 350 gösterici tutuklandı.
AVUSTURYA: ONLARCA GÖZ ALTI
Avusturya’da 2009 Ekim ayında üniversite öğrencileri eğitim reformu için gösteri başlattı.
Onlarca öğrenci gözaltına alındı.
WALL STREET EYLEMLERİ: 700 TUTUKLU
ABD’de 17 Eylül 2011’de bir grup eylemci, Wall Street protestolarını başlattı. Sosyal adaletsizliği dahası küresel para baronlarını protesto ediyorlardı.
Eylemler aralıklarla bir yıl sürdü.
Ama daha ilk günlerde sadece 2000 kişinin katıldığı yürüyüşte tam 700 gösterici tutuklandı.
Polis şiddeti vardı ama kimse oralı olmadı.
Hatta Amerikan medyası, barışçıl göstericileri "naziler, komünistler, teröristler" diye yaftaladı.
KANADA ÖĞRENCİ OLAYLARI: 3509 TUTUKLU
13 Şubat 2012’de Kanada’nın Quebec eyaletinde öğrenciler eğitim reformu için ayaklandı.
Tam 3509 üniversiteli tutuklandı.
İTALYA: 20 TUTUKLU
15 Kasım 2013’te İtalya’da ekonomik kriz kaynaklı eylemler başladı, 18 Aralık’a kadar devam etti, yaklaşık 1 ayda 20 gösterici tutuklandı.
ALMANYA: 2000 GÖSTERİCİYE CEZA DAVASI
Almanya’nın Hamburg kentinde 2017’de G20 Zirvesi protesto edildi, polis şiddetiyle protestolar büyüdü. 2000’den fazla gösterici için ceza davası açıldı. Alman medyası, eylemcilerin fotoğraflarını gazetelerin birinci sayfalarında basıp, "Arananlar" diye manşet yaptı, halktan fişlenen göstericileri ihbar etmesi istendi.
İSPANYA: YÜZLERCE KATALAN TUTUKLANDI
25 Eylül 2017’de Irak’ta Barzani yönetimi korsan referandum yaptı. Batı dünyası, Irak’ın bölünmesi için referandumu destekledi.
Bir hafta sonra 1 Ekim’de İspanya’da Katalanlar, bağımsızlık referandumuna gitmeye kalktı, seçim merkezleri tek tek basıldı, bir tek oy bile kullanılamadı, sandıklar darmadağın edildi, Katalan liderler dahil yüzlerce kişi tutuklandı. En son 1 Ekim 2019’daki referandum olaylarının yıldönümünde bile 300 gösterici tutuklandı.
FRANSA: 12 BİN GÖZALTI, 3 BİN TUTUKLU
Fransa’da Kasım 2018’de sarı yelek isyanı başladı. Polis şiddeti sonucu 10 gösterici öldü, binlerce gösterici yaralandı. Olayların ilk yılında tam 12 bin 107 kişi gözaltına alındı. 3163 kişi ise tutuklu. Şiddet olayları ve tutuklamalar hala devam ediyor.
Tüm bunlar son 11 yılda Amerika ve Avrupa ülkelerindeki sokak eylemlerinin yargıdaki faturasıydı.
Bunların hiç birinde darbe girişimi yoktu.
Ama önü alınmazsa devleti tehdit edebilirdi kim bilir belki da darbe teşebbüslerine dönüşebilirdi neticesinde hepsinde "hükümet istifa" diye sloganlar atılıyordu.
Polis şiddeti vardı, eylemcilerin şiddeti de vardı.
İzinsiz gösteriler, kamu düzenini bozduğu için şiddetle bastırıldı, yakalananlar tutuklandı.
Neden?
Çünkü devletin güvenliği her şeyin önünde gelir.
Amerikan ve Avrupa polisi de Amerikan ve Avrupa yargısı da gereğini yapmıştır.
Küçük kıvılcımlar olsa da bir gün bu sokak olayları, ayaklanmalar darbe tehdidine dönüşebilir endişesiyle, kimselere göz açtırılmamıştır.
Batı’daki gezi’ciklerle kıyaslayınca, Türkiye’deki Gezi denilen olayın açık bir darbe girişimi olduğunu net şekilde görebiliyoruz.
Batı’daki gezi’ciklerin yargısal bilançosuyla kıyaslayınca ise Türkiye’deki Gezi denilen darbe girişiminin 1’i tutuklu 16 kişinin yargılanıp, 2 buçuk yılda beraat ettirilmesiyle, düşürülecek bir dava olmadığını da çok ama çok net bir şekilde görebiliyoruz.
Kendi ülkelerinin sokaklarında gösterici avına çıkanlar, Türkiye’de seçilmiş başbakanı öldürmeye teşebbüs edip, darbe yapmaya kalkan teröristleri, "direnişçi" diye hala destekliyor olsalar da tüm gerçekler aslında bunlardan ibarettir.