Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi ABD'den son dakika açıklaması: Kesinlikle kabul etmiyoruz

Moskova'daki Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi gelen son dakika haberine göre; ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, "Suriye konusunda BM liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz" dedi. Öte yandan Jeffrey, Washington'ın Türkiye'ye destek sunmayı değerlendirirken, Türkiye'nin S-400 sistemlerini satın almış olmasının "ciddi bir kaygı sebebi" olduğunu belirtti.

ABONE OL
GİRİŞ 05.03.2020 12:15 GÜNCELLEME 05.03.2020 12:15 DÜNYA
Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi ABD'den son dakika açıklaması: Kesinlikle kabul etmiyoruz

Gelen son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Dolmabahçe'de "Uluslararası İdlib Konferansı" düzenlendi. Konferansa Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir, ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkan Yardımcısı Dima Moussa, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülnur Aybet ve çok sayıda davetli katıldı.

 

"SURİYE'DE 21. YY'NİN EN BÜYÜK İNSANİ KRİZİ YAŞANIYOR"

 

Konferans kapsamında düzenlenen oturumda konuşan ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, özellikle İdlib'de yaşayan yaklaşık 3 milyon sivilin zorlu şartlarına dikkat çekerek, "Gerçekten zorlu şartlarda yaşıyorlar. Bir yandan Esed rejiminin baskısına maruzlar. Rejim bir kez daha kendi vatandaşlarının umurunda olmadığını gösteriyor. Acımasız saldırılar düzenliyor. Bu durum sadece ABD hükümetinin görüşü değil, başka bağımsız komisyonların hazırladığı Suriye raporlarında da aynı durumu görüyoruz. Bu bölgeye insani yardım verilmesi gerekiyor. Burada 21'inci yüzyılın en büyük insani krizi yaşanıyor" ifadelerini kullandı.

"İDLİB SURİYE İHTİLAFININ MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİR"

Esad rejiminin sivillere yönelik saldırılarına değinen Jeffrey, "Kimyasal silah kullanıldığını daha önce gördük Suriye'de. Kimyasal silah kullanımı sadece BM kararlarının ve uluslararası anlaşmaların ihlali değildir. Kitle imha silahları kullanmanın ötesine geçen bir durum söz konusudur. Esad rejiminin genel olarak attığı adımları bütünlüğünün bir yansımasıdır. Rusya ve İran gibi Suriye destekçilerinin adımlarının İdlib'de kritik bir noktaya geldiğini görüyoruz. İdlib artık Suriye ihtilafının merkezi haline gelmiştir" dedi.

"ASKERİ ÇÖZÜMÜ KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUZ"

Suriye’de yaşanan süreci birçok ülkeyi etkilediğini anlatan Jeffrey, şunları söyledi:

"Bu sürece dahil olan bir çok ülke var. Bu güçler arasında bir ihtilaf olması da söz konusu. Türkiye ve Rusya'nın idlib'de böyle bir ihtilaf yaşama olasılığı çok yüksek. Bu yüzden uluslararası düzen açısından ciddi bir risk var. Riskin kaynağı kollektif güvenliğine bir tehdit olabilir, BM şartına karşı bir tehdit olabilir, ya da doğrudan bir askeri çatışma söz konusu olabilir. Böyle bir riskin yüksek olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden komşu ülke olarak Türkiye'nin bazı sorumlulukları var. Suriye'nin bütün diğer komşularının benzer sorumlulukları var. ABD, Arap dünyası, AB ve NATO'nun sorumlulukları var. Biz bütün bu ülkelerin çözüme dahil olması gerektiğine inanıyoruz. BM liderliğinde siyasi bir çözüm olmasını istiyoruz. Bir askeri çözüm kabul etmiyoruz. Suriye devletinin Rusya ve İran ile birlikte yaptıklarının ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Her düzeyde çok hızlı olarak çalışmaları devam ettirmemiz gerekiyor. Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın insani yardım konusunda ne yapılabileceği konusunda görüşmesi de gündemde."

TÜRKİYE'YE DESTEĞE S-400 FRENİ

Jeffrey, Washington'ın Türkiye'ye destek sunmayı değerlendirirken, Türkiye'nin S-400 sistemlerini satın almış olmasının "ciddi bir kaygı sebebi" olduğunu belirtti.

Öte yandan Jeffrey ile birlikte Türkiye'ye gelen ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft da CNN Türk'te soruları yanıtladı.

"İDLİB'DE GÜVENLİ BÖLGE İÇİN ÖNCE ATEŞKES ŞART"

SORU: Sayın Büyükelçi çok uzun zamandır güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge çağrıları var. ABD'li Senatör Lindsey Graham da dün uçuşa yasak bölge çağrısı yaptı. Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge ilanını neden görmüyoruz? Bu bu kadar zor mu?

CEVAP: Bence gerçek cevap öncelikle sürdürülebilir bir ateşkes olması gerektiği. Güvenli bölgeyi nasıl tanımlıyoruz? Bir ateşkes olmadan güvenli bir bölge de olmaz. Dışişleri Bakanımız Pompeo da çok net söyledi. Erdoğan ve Putin arasındaki görüşmelerde umuyoruz ki olur bir ateşkes tesis edilecek. Çünkü ateşkes olmadığı sürece sahada ilerlemek olmayacak.

SORU: Yani görüşmelerden bir ateşkes çıkarsa uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge için çabalarınızı artıracak mısınız?

CEVAP: Geleceği öngöremiyorum ama görüşmelerde bir ateşkes kararı çıkar ve bu sürdürülebilir olursa, dediğim gibi sürdürülebilir olması şart bu ateşkesin. Ve sahada hiçbir hareket olmaması şart. Ancak öyle bu konuda görüşmeleri ilerletebiliriz.

"RUSYA VE ESAD REJİMİNDEN HESAP SORULMALI"

SORU: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Rusya ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz" dedi ama sahada bu yönde ciddi bir risk var. Bu en kötü senaryo olarak adlandırılıyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse ABD Suriye'de Türkiye ile bir askeri angajmana girer mi? Her ne kadar Amerikan Başkanı Trump, "Sonsuz savaşlar bitmeli" demiş olsa da.

CEVAP: Bu konuşmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerikan Başkanı arasında geçen bir konuşma olduğunu biliyorum ama bu durum bir anda olmadı. Rusya ve Esad rejiminden hesap sorulmalı. Bu Suriye halkına karşı planlı bir şey. Benim endişem, benim gelme nedenim Suriye içinde yerinden edilmiş kişiler ve elbette Türkiye'de ve elbette Lübnan ve Ürdün'de.

"5 MART ZİRVESİ ÖNCESİ RUSYA'YA ÇAĞRIMIZ: ATEŞKES"

SORU: 6 Ocak'ta Putin ve Erdoğan, İstanbul'da buluştuğunda bir tweet attı ABD Suriye Büyükelçiliği ve dedi ki "Amerika Birleşik Devletleri izliyor." 5 Mart'ta olacak görüşme için sizin Türkiye'nin başkenti Ankara'dan Rusya'ya çağrınız ne olurdu?

CEVAP: Bizim mesajımız direkt Dışişleri Bakanı Pompeo'dan geliyor. O mesaj da şu; tek çözüm sağlam ve sürdürülebilir bir ateşkes. Mesajımız bu.

KAYNAK : İHA, CNN Türk