Karabağ'a açılan kapı: Şuşa'nın işgalden kurtarılmasının önemi
Azerbaycan ordusunun Şuşa'yı işgalden kurtarması, bölge için önemli bir gelişme oldu. Bu zamana kadar sayısı yüzleri aşan yerleri kurtaran Azerbaycan'ın Şuşa'yı alması çok ses getirdi. Şuşa'nın önemi ve sürecin bundan sonra nasıl devam edeceğini uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi.
ABONE OLHaber7- Enes Taha Ersen
Azerbaycan ordusu 28 Eylül tarihinden bu yana Karabağ'ı işgalden kurtarma hedefiyle operasyonlarını sürdürüyor. Bu operasyonlar kapsamında sayıları yüzleri aşan köy, kasaba, ilçeyi işgalden arındıran Azerbaycan orduları, bugün Karabağ yolunda çok önemli bir kazanım elde etti.
BÜYÜK SEVİNCE NEDEN OLDU
Karabağ'ın kalbi olarak da bilinen Şuşa, bugün öğlen saatlerinde Ermenistan güçlerinden kurtarılarak Azerbaycan tarafından yeniden kazanıldı. 28 yıl önce kaybedilen toprakların yeniden sahibi olan Azerbaycan'da Şuşa'nın alınması büyük sevince neden oldu. Bu zamana kadar pek çok yeri alan Azerbaycan için Şuşa'nın önemi çok farklı oldu. Öyle ki Bakü sokaklarında bile Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla kutlamalar yapıldı.
İsmini haftalardır duyduğumuz ve harekat edefinin en önemli aşamalarından olan Şuşa'nın alınması neden bu kadar önemli. Azerbaycan'ın 28 yıl sonra yeniden buluştuğu Şuşa yanızca işgal altından kurtarılan bir toprak parçası değil. Özellikle askeri açıdan oldukça zor günler geçiren Ermenistan ordusu için kilit öneme sahip bu yer, Karabağ yoluna giden kapının anahtarı konumunda. Şuşa'nın önemini uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi. Güvenlik Uzmanları Coşkun Başbuğ ve Yusuf Alabarda, Araştırmacı Gazeteci ve M5 Dergisi Dijital Yayınlar Koordinatörü Mete Sohtaoğlu ile Azerbaycan İslahatçı Gençler Birliği Başkanı Ferit Şahbazlı "Şuşa'nın alınması ve Bundan sonra ne olacak" sorularını Haber7.com'a cevapladı.
ÇOŞKUN BAŞBUĞ: TÜRK DÜNYASININ GÖNLÜNDE YER ETMİŞ YER
"Şuşa uzun zamandır Ermenistan'daydı. Şuşa'yı Şuşa yapan üç ana etmen var: Psikolojik, sosyolojik ve kültürel etmenler. Kültürel yönden bir çok Azerbaycanlı
TÜRK İZLERİNİ SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bugün Aliyev'in konuşmasında vurguladığı en önemli şeylerden biri de buydu. Yakmışlar, yıkmışlar ve yok etmişler. Bu cümle çok önemli çünkü Ermenistan'ın da haddini aşan bir akıl bu. Vahşi Batı dediğimiz, Emperyalist güçlerin en büyük taktiği; Osmanlı'dan kalma, tarihi bağları içeren izlerin hepsini yok etmek, kendi uygarlıklarına ait yapıları da, en ufak bir taşı dahi pamuklara sahip korumaktır. Bunun Anadolu'da da izlerini görürüz. Eski Osmanlı mimarisine baktığımızda İstanbul'da bir çok eserin katledildiğini, yok edildiğini görürüz. Ancak en ufak bir taş parçasının da onların kültürüne göre saklandığını görürüz. İşte Şuşa bu anlamda tarihin izlerini koruyan, Karabağ'ın gerçek sahibinin kim olduğunu gösteren net bir delildir. Azerbaycan bunu bildiği için hedef haline getirmiştir.
"ŞUŞA ELE GEÇMEDEN HAREKAT YARIM KALIR"
"Aliyev'in harekatın ilk başladığında kurduğu kritik bir cümle var: "Şuşa ele geçmeden harekat yarım kalır" diyor. Bu önemli bir cümle. Esas niyette bu var. Bu cümle aynı zamanda Şuşa'nın psikolojik bir hedef olduğunu da göstermektedir. Buranın ele geçirilmesi Azerbaycan Türk milleti ve sayın Aliyev için büyük bir moral kaynağı olacaktır. Bu ara hedef olarak gösterilen yer ele geçtiğinde bütün üstünlük Azerbaycan'a geçmiştir. Dikkat ederseniz çok yer azad oldu, ama Şuşa'nın etkisi bambaşka oldu. Sokaklar canlandı, şenlendi. Türk bayrakları, Azerbaycan bayraklarıyla sevinç gösterileri yapıyor insanlar. Şuşa'ya psikolojik anlamda önem atfeden buydu."
ŞUŞA'NIN STRATEJİK ÖNEMİ
"Şuşa'nın Dağlık Karabağ'a giriş kapısı olduğunu söyleyebilirim. -ki buraya, Ermenistan'a gelen ikmaller hep bu yol üzerinden sağlandı. Bu yolun kontrol altına alınmasıyla Karabağ bölgesinde Ermenistan'a ve ona hizmet eden çapulcuların yollarının kesilmesi, abluka altına alınması demektir. Buranın ele geçirilmesi psikolojik olarak üstünlüğü sağladı. Artık Karabağ'ın müjdesine saatlerin kaldığını söyleyebiliriz."
ULUSLARARASI MÜDAHALE VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
"Azerbaycan'ın barış görüşmelerine takılmadan, ancak bu seçeneğini de göz artı etmeden operasyonu sürdürmesi gerektiği kanaatindeydim. -Ki bunu da başarıyla uyguladılar. Bu durum mücadelede çok kazanç sağladı. Barış, diyalog meseleleri çok fazla sulandırıldığı için ben bir çözüm sağlanacağı kanaatinde değilim. Böyle bir çağrı olsa dahi bunun sahaya ne kadar karşılık sağlayacağını tartışmak gerek. Ancak tüm bunlara rağmen Azerbaycan doğru bir politika ile bu çağrıları da karşılıksız bırakmıyor, anında karşılık verdiği gibi harekatı da sürdürüyor. Doğrusu budur. Barış, diyalog gibi kulağa hoş gelen cümlelerle karşılaşılabilir. Ancak bu operasyonun durdurulacağı anlamına gelmez. Keşke bu süreç olumlu olarak devam ettirilebilse, ancak bunların tek amacı yalnızca ayak diremek, süreci sulandırmak."
YUSUF ALABARDA: STRATEJİK KİLİT NOKTA ŞUŞA
"Harekat başladığında Azerbaycan'ın harekatının son 24 yılda olduğu gibi, bir iki ufak yerde kalıp sonradan eski halindeki statükoya dönüleceği zannediliyordu. Ancak gelinen noktada Azerbaycan sadece işgal altındaki rayonların dışında artık
"İHTİMAL ORTADAN KALKTI"
"Bu noktada Azerbaycan'ın nerede durduğu önemli. Azerbaycan Dağlık Karabağ'daki kuzey cephesi üzerinden değil, güney cephesi üzerinden yani Fuzuli, Kelbeker gibi bölgeler üzerinden harekatını devam ettirdi. Bunun anlamı şu: Ben işgal altındaki bölgeler ile Dağlık Karabağ'ı Ermeni işgalinden kurtarmak için öncelikli olarak işgal güçlerine yardım gönderen ülkelerden biri olan İran irtibatı kesmek zorundayım" dedi ve kesti. Şimdi Şuşa'nın da ele geçirilmesiyle Ermenistan'a gelebilecek her türlü yardım ihtimalini de ortadan kaldırdı. Bu saatten sonra Azerbaycan'ın harekatının engellenmesi noktasında tek bir alternatif kalmaktadır: O da Minsk grubu ülkeleri de dahil olmak üzere, Ermeni lobicilerine teslim olup Azerbaycan ile tıpkı Suriye Rakka'da olduğu gibi hava harekatlarıyla vurmadıkları müddetçe bu harekat durmaz. Niçin bu kadar ekstrem bir örnek veriyorum: Azerbaycan'ı da hava harekatlarıyla ne Rusya'nın ne ABD'nin durdurma noktasında bir askeri hareketliliğe imza atması anlamında ne uluslararası hukuk zemini ne de ahlaki bir zemin bulunmaktadır. Bu topraklar BM tarafından tanınan Azerbaycan toprağıdır. Dolayısıyla bu vakitten sonra Azerbaycan Cumhuriyeti, kaderini kendi ellerine alıp Ocak ayının 20'sine kadar işgal altındaki topraklarını kurtarma orundadır."
METE SOHTAOĞLU: AZERBAYCAN DAĞLIK KARABAĞ'I ALACAK
"Şuşa'nın alınması, harekatın tamamiyle Azerbaycan'ın planladığı doğrultuda devam edeceğinin bir göstergesidir. Azerbaycan Dağlık Karabağ'ı alacak. Netice
"DAĞLIK KARABAĞ AZERBAYCAN TOPRAĞIDIR"
"Çok büyük bir gerginliğe doğru da gidebilir bu bölge. Rusya, İran veya bir başka aktör muhtemelen müdahale edebilir buraya. Bunu önümüzdeki zamanlarda görebiliriz. Rusya, Suriye modeli bir ateşkes ile konuyu kapatmaya çalışıyor. Ermenistan'ın lehine bir ateşkes ile. Diğer taraflar yerlerinde kalsın, arada yalnızca devriye atılsın gibi bir formül içerisinde Rusya. Ancak bu durum ciddiyetten yoksun ve Karabağ gerçeklerine uymuyor. Çünkü Dağlık Karabağ bir Azerbaycan toprağıdır ve Ermenistan'ın işgali altındadır. Rusya bu noktada Ermenistan'ın yanında yer alırsa Türkiye'de garantör olarak Nahçivan'a müdahale eder. Azerbaycan ordusu Dağlık Karabağ tarafında, TSK da Nahçivan tarafında faaliyetler gerçekleştirir."
"ŞUŞA SONRASI SÜREÇ VE TÜRKİYE-RUSYA GARANTÖRLÜĞÜ"
"Bir ateşkes meselesi gündeme gelecek Şuşa'dan sonra. Büyük bir alandan Ermensitan ordusunun çekilmesi beklenilmeli. Bu yedi rayondan beşinde ilk etapta Ermenistan ordusu çekilecek. Türk ve Rus barış güçleri bu bölgelerde konuşlanacak. Aynı zamanda Ermenistan'ın rayonları boşaltması da gerekiyor. 15 gün içerisinde ilk etapta iki rayonu boşaltması gerekiyor Erivan'ın. Burada koridorlar oluşturulacak. Bu koridorların ilki Ermenistan-Karabağ arasında öteki koridor da Nahçivan-Azerbaycan arasında. Böyle bir planlama var. Gene Türk-Rus güçlerinin koridoru koruma ve devriye atarak güvenliği koruması bekleniyor. Buradaki Ermenilerin statüsünün sorunu da var. Muhtemelen Azerbaycan bunlara kucak açarak Azerbaycan vatandaşlığı verecek, insanları kucaklayacak gibi duruyor. Hankendi meselesinde de sivil kayıpları önlemek için daha iyi bir planlamayla buradaki sivillerin ayrılması noktasında beklenti durumu söz konusu. Sonrasında ise Hankendi'ye harekat başlatılacaktır."
FERİT ŞAHBAZLI: TARİHİ BİR ZAFERDİR
"Şuşa'nın alınması tarihi bir zaferdir.Özellikle bu zaferi coğrafi olarak
"ŞUŞA'YI KİM KONTROL EDERSE KARABAĞ'I DA O KONTROL EDER"
"Tepenin Azerbaycan'ın eline geçmesi, katil Ermeni rejiminin kuzeydeki güçlerini artık Hankendi'nin savunmasına getirmesiyle sonuçlanacak. Çünkü Hankendi katil Ermeni rejiminin sözde başkenti olarak adlandırılıyor. Bu anlamda, Kuzey'de Ermeni bölgeleri zayıflayacak. Azerbaycan ordusu için Hocabend ve Ağdere istikametlerinde daha hızlı bir ilerleme sağlanacaktır. Karabağ'daki rejimin lideri Hartunyan Şuşa'daki konuşmasında tüm Ermenileri Şuşa'nın savunmasına davet etmişti. "Şuşa'ya kim kontrol edecekse Karabağ'ı da o kontrol edecektir" demişti. Karabağ'ın kontrolünün büyük ölçüde Azerbaycanın elinde olduğunu artık söyeleyebiliriz. Bu tamamıyla Şuşa'nın coğrafi konumuyla ilgili bir avantaj."
ERMENİSTAN'IN KÜLTÜREL TERÖR FAALİYETLERİ
"Buranın kültürel ve ekonomik üstünlüğü de elbette vardır. Yalnızca Azerbaycan'ın değil, Kafkasya'nın da incisi sayılıyor burası. Azerbaycan'ın en önemli sanat adamları burada yetiştirmiştir. Çok önemli camiler, tarihi yapılar burada bulunuyor. Bu anlamda Şuşa her zaman Azerbaycan kültür ve medeniyetinin beşiği olarak adlandırılıyor. Manevi anlamda da Şuşa Azerbaycan için çok büyük öneme sahiptir. Şuşa'daki mimari abideler Azerbaycan'ın yüzlerce yıllık tarihinin, kültürünün, geleneğinin göstergesidir. Ermeniler burada yalnızca insanlara değil, kültürel unsurları hedef alan terör faaliyetleri de gerçekleştirmiştirler. İnsani, manevi unsurları, camileri, mezarlıkları dağıtıp talan etmişler. Cami ve Müslümanlara ait binaları Ermeni kiliselerine çevirmişlerdir. Ermeniler burada her anlamda vahşet gerçekleştirdi. Buranın alınması savaşın gidişatı için bir dönüm noktası olmuştur."