AstraZeneca aşısında yeni kaos süreci
Kullanımı tartışmalara yol açan AstraZeneca aşısında yeni bir kaos ortaya çıktı. İngiltere çocuklardaki aşılamayı durdururken, Fransa suç duyurusunda bulundu.
ABONE OL- Oxford'un ürettiği AstraZeneca aşısı geçtiğimiz dönemde tartışmaların odağındaydı. Kan pıhtılaşması, tansiyon ve felç gibi yan etki iddialarının gündeme geldiği aşı hakkında 20'den fazla ülke aşılamayı durdurma kararı alırken, DSÖ ve EMA aşının faydasının zararından fazla olduğunu duyurmuş, kullanıma devam tavsiyesinde bulunmuştu.
- Geçici bir süreliğine de olsa aşılamalar kaldığı yerden devam ederken dün ortaya çıkan bazı gelişmeler AstraZeneca aşılamasında ikinci kaos döneminin oluşmasına zemin hazırladı.
Koronavirüs aşılarının güvenilirliği ilk günden bu yana en çok tartışılan konulardan biri oldu. Bu zamana kadar pek çok aşı hakkında sayısız iddia gündeme gelirken, bu iddialardan en ciddi olanı AstraZeneca'da oldu. Ölümlere yol açtığı iddia edilen İngiliz aşısına ilişkin "kan pıhtılaşması" yan etkisini tetiklediği söylenirken, söz konusu iddia DSÖ ve EMA tarafından yalanlanmış, aşının kullanımı noktasında tavsiyeler verilmişti.
Bugün gelinen noktada aşı krizi halen aşılmış değil. Üstelik yeni bir tartışma ile konu yeniden gündemde
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ DENEMELER DURDURULDU
Aşının üreticilerinden Oxford Üniversitesi, ilaç şirketi AstraZeneca ile geliştirdikleri COVID-19 aşısının, çocuklarda denenmesini durdurduğunu açıkladı.
Oxford Üniversitesinden yapılan açıklamada, aşının klinik güvenlik noktasında bir sorununun bulunmadığını ancak daha önceden de iddialara konu olan kan pıhtılaşması konunun etkilerinin inceleme altına alındığı duyuruldu.
"Pediatrik klinik testlerde güvenlik endişesi olmasa da yeni denemeler öncesinde, İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumundan (MHRA), yetişkinlerde bildirilen nadir tromboz/trombositopeni (kan pıhtılaşması) vakalarına ilişkin incelemesi hakkında ek bilgi bekliyoruz."
FRANSA'DAN SUÇ DUYURUSU
İngiliz aşısının güvenilirliği tartışılmaya devam ederken, Fransa'da AstraZeneca aşısı sonrasında meydana gelen bir can kaybı ortalığı karıştırdı.
Annecy kentinde AstraZeneca'nın geliştirdiği yeni tip korona virüs (Kovid-19) aşısını olduktan 11 gün sonra hayatını kaybeden 63 yaşındaki Joal Crochet'in ailesi aşı hakkında suç duyurusunda bulundu.
ŞİDDETLİ AĞRI SOLUNUMU TETİKLEDİ
Crochet'in kardeşi Jean-Luc Crochet, France Bleu radyosuna yaptığı açıklamada, kardeşinin 7 Mart'ta AstraZeneca aşısının ilk dozunu olduktan yarım saat sonra şiddetli eklem ağrısı hissettiğini, ardından solunum sorunu ortaya çıktığını kaydetti.
KAN PIHTILAŞMASI VE ASTRAZENECA
Doktorların karaciğerde, böbreklerde ve beyinde kanda pıhtılaşma tespit ettiğini aktaran Jean-Luc Crochet, kardeşinin neden öldüğünün tespit edilebilmesi için suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Crochet, kanda pıhtılaşma ortaya çıkmasının aşıdan kaynaklanabileceğini savundu.
EMA DA DUYURDU
Daha önce aşının yararının zararından daha fazla olduğunu söyleyen ve aşılanmayı askıya alan ülkelere çağrı yapan Avrupa İlaç Ajansı (EMA), geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "AstraZeneca aşısı ile kan pıhtılaşması arasında bir bağlantı tespit edildi, ancak nedeni henüz netleştirilemedi" demişti.
EMA Biyolojik Sağlık Tehditleri ve Aşı Stratejisi Başkanı Marco Cavaleri AstraZeneca'ya ilişkin "Aşı ile bir bağlantısı olduğu açık. Ama hala bu tepkiye neyin sebep olduğunu bilmiyoruz. Aşı nedeniyle meydana gelen bu sendromu ayrıntılı olarak tanımlamak için neler olup bittiğine dair kesin bir resim elde etmeye çalışıyoruz. Aşılananlar arasında, gençler arasında beklediğimizden daha fazla pıhtılaşma vakası var." ifadelerini kullanmıştı.
ASTRAZENECA'NIN GÜVENİLİRLİĞİ YENİDEN GÜNDEMDE
Üniversite, şubattaki açıklamasında, 6-17 yaş arası 300 gönüllünün katılacağı denemeler yapacaklarını bildirmişti.
MHRA, İngiltere'de Oxford-AstraZeneca aşısı olan 18,1 milyon kişiden 30'unda kan pıhtısı geliştirdiğini ve bunlardan 7'sinin 24 Mart itibarıyla öldüğünü duyurmuş, ancak şu anda kan pıhtısı oluşması ile aşı arasında bir bağlantı olduğunu gösteren hiçbir kanıt bulunmadığını açıklamıştı.
Bazı Avrupa ülkeleri, kan pıhtılaşması yaptığı gerekçesiyle söz konusu aşının kullanımını askıya almış veya yaşa göre sınırlandırmıştı.