Çavuşoğlu'ndan Rusya'ya SİHA cevabı! BAE'den Türkiye'ye sürpriz mesaj
Türkiye'nin Ukrayna'ya Bayraktar TB2 SİHA'larını satmasını eleştiren Rusya'ya cevap veren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BAE'nin de Ankara'ya farklı kanallardan olumlu mesajlar gönderdiğini söyledi.
ABONE OLDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın başkenti Atina'ya önemli bir ziyaret gerçekleştirdi.
Burada, aralarında Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in de olduğu gazetecilerle bir araya gelen Çavuşoğlu, gündemdeki konularla alakalı görüş verdi.
Aynı toplantıda Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal da aynı sorulara yanıt verdi.
NELER KONUŞULDU?
Çavuşoğlu, Biden yönetimi ile yapılan ilk resmi görüşmeden S-400 meselesine, Suriye'deki seçimlerden Rusya ile aramızdaki İHA krizine, Mısır ile normalleşme adımlarından İsrail'in Filistin saldırılarına ve sözünü tutmayan AB ile ilişkilerde yaşanan krizlere kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.
RUSYA'YA SİHA CEVABI
S-400 sistemlerinin tüm kontrolünün Türkiye'de olacağını belirten Çavuşoğlu, Rusya'nın Ukrayna'ya SİHA satmamızdan dolayı yaptığı açıklamalara şu cevabı verdi:
"Biz Rusya dahil hiçbir ülkeye "neden silah satıyorsun" demedik. Ukrayna ile anlaşmalarımız yıllar önce yapıldı, yeni değil ki! İyi bir ürün üretiyorsunuz. ABD değiliz ki şartlar öne sürelim. Bir ürünü satarken de Dışişleri Bakanlığından görüş alınıyor ve biz onları zaten değerlendiriyoruz. Uygun görüş vermediğimiz istisnalar oluyor. Herhangi bir ülke drone alacak, alabilir ve şirketlerimiz bunu satabilir. Rusya'nın buna alınmaması lazım. Bu bir ticaret."
"BAE DE OLUMLU MESAJLAR GÖNDERDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Joe Biden'ın görüşme talebine olumlu yanıt verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, Mısır'la artan normalleşme adımlarını değinerek, BAE'nin de farklı kanallardan Türkiye'ye olumlu mesajlar gönderdiğini söyledi.
İŞTE AÇIKLAMALARIN TAMAMI;
ABD İLE İLİŞKİLER VE WENDY SHERMAN'IN ZİYARETİ
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: "Amerika ile aynı sorunlar üzerinden görüş ayrılıkları devam ediyor. FETÖ, PKK'ya yapılan yardımlar ve bu sene ek olarak Ermeni soykırımı meselesi ilişkileri olumsuz etkiledi.
Ancak yeni yönetimin, daha iyi diyalog ve işbirliği içerisinde olmak istediğini görüyoruz. Kendilerine "fikirdaş ülkeler toplantısı mı olur küçük Astana mı olur bunu yapabiliriz" dedik. Bu konuda İngiltere ve Fransa ile de görüştük.
Afganistan konusu ilişkilerimizde bir diğer konu. ABD buradan çekilme kararı aldı. Bu misyonun direği ABD'ydi. Çekilme başladı. Beraber Afganistan'a nasıl destek verebiliriz bu konu hakkında görüşüldü. Hem NATO çatısı altında hem de ABD ile görüşmeler yapıyoruz. Şu ana kadar ABD'den 2 heyet geldi. MSB ve istihbaratımız ile görüşmeler oldu. Son olarak da Wendy Sherman geldi.
Önümüzdeki dönemde ya ben Washington'a gideceğim ya da Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Türkiye'ye gelecek. Yüz yüze Brüksel dışında da tekrar bir araya gelelim dedik. ABD'ye S-400 konusu dahil sorunları nasıl halledeceğimize ilişkin önerilerimizi Brüksel'de zaten ilettik. Bir non-paper verdik. Ayrıca teknik düzeyde NATO'nun başkanlık yapacağı bir çalışma grubu oluşturma teklifimiz önceki hükümet ve yeni hükümet tarafından kabul görmemişti. Biz bunun neden olduğunu biliyoruz, çünkü bu iddiaların gerçek olmadığını kendileri de biliyorlar. (S-400'lerin NATO uyumlu olmadığı konusundaki iddialar.) Biz de "teknik konuda kabul etmediniz, siyasi olarak bir çözüm bulalım" dedik. Siz sağlayamazsanız belki başka yerden alırız, biz müttefikiz ama 10 senedir sizden bunları alamadık ve İhtiyacımız var dedik."
SEDAT ÖNAL: "Gündemimizdeki tüm konuların üzerinden geçtik. Bizimle angajmana hazır görünüyorlar. yönetime yeni geldiler ve yavaş yavaş ilerliyorlar. Suriye konusunda daha henüz özel temsilci bile atamış değiller. Kendi perspektifimizde gerek ikili ilişkiler gerekse bölgesel konularda gündemimizi izah ettik. İkili ilişkilerde görüş farklılıkları olsa da paranteze almadan samimi bir şekilde ele almamız gerektiğini söyledik. Bunların bölgesel konuları da etkileyeceğini vurguladık. Suriye, Libya ve Afganistan'da önemli işbirliği potansiyelimiz olduğunu onlar da görüyorlar. Bunu Afrika ve Asya'ya uzatabileceğimizi konuştuk. Afrika boynuzundaki gelişmeler bizi etkiliyor ve orada da potansiyel arttı. Önümüzdeki dönemde ilişkileri sektörel bazda artıracağız.
Gündemimizdeki zor konuları her düzeyde NATO marjındaki zirvede de ele almaya devam edeceğiz.
S-400 konusunda yeni bir talepleri yok. Son ziyaretinde de aslında daha önceki pozisyonlarını teklif ettiler yeni bir gündemle gelmediler."
"S-400'LERİN KONTROLÜ TAMAMEN BİZDE OLACAK"
ÇAVUŞOĞLU: "Biz başından beri Ruslara da söyledik, yüzde 100 bizim kontrolümüzde olacak. Bu nedenle birçok teknisyeni Rusya'ya gönderdik. Herhangi bir Rus askeri Türkiye'de bulunmayacak. Hal böyleyken başka bir ülkeden teklifi kabul etmemiz mümkün değil.
ERDOĞAN BIDEN'IN GÖRÜŞME TALEBİNE OLUMLU YANIT VERDİ
Biden'ın önerisi üzerine Cumhurbaşkanımız, NATO'da kendisi ile görüşecek. Saat ve günü konusunda teyit bekliyoruz.
Gerek Blinken ile gerekse diğer muhataplarda bizimle yakın çalışma arzusu var.
Cumhurbaşkanımız da "siz istiyorsanız biz de yakın çalışmak istiyoruz" dedi. Var olan sorunları da aşmak istiyoruz.
Öte yandan ABD yönetimi, Kuzey Suriye'de PKK ile angajmandan henüz vazgeçmiş değil. Trump çekilecekti, Trump'a çekilme dediler, petrol yatakları var dediler. Dolayısıyla kaldılar. Bu sorun zaten Demokratlardan kaldı ve bugün de devam ediyor. Oysa orada kalmalarına da değecek bir petrol yok."
SEDAT ÖNAL: "Sherman ile en fazla vurguladığımız konu PYD oldu. Bu politikalarının ABD için bir çıkmak sokak olduğunu söyledik. Bir terör örgütü ile angajmana girmelerine izahat getiremiyorlar. "Türkiye'ye güvenlik riski oluşturacak bir amaç değil, sadece DAEŞ ile mücadele için" diyorlar.
"SURİYE'DEKİ SEÇİMLER ŞEFFAF DEĞİL"
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: "Suriye'de seçimler şeffaf değil, demokratik değil. Rusya'dan başka da tanıyan olmadı. Suriye'de bir an önce Anayasa Komisyonu ve yeni anayasanın hazırlanıp ülkenin gerçek anlamda bir seçime gitmesi lazım. tek çıkar yok bu.
RUSYA İLE TURİZM VE İHA MEVZUSU
Rusya'nın turizm ile ilgili sürekli bize söylediği kararlarının siyasi olmadığı. Vaka rakamları 60 bine çıkınca mutasyon gelme riski var dediler. 1 Haziran'a geldik rakamlar da düştü. Ruslar Türkiye'ye gelmeyi çok istiyor. Türkiye'de ev almış çok Rus var. Onlardan gelen mesajları görseniz. "Evimize gelemedik seyahat engelini kaldırın" diyenler var. Turizm konusunda Putin de Cumhurbaşkanımıza tamamen sağlık nedenlerini gerekçe gösterdi. Yakın zamanda sağlık bakanlarımız da görüşecek.
UKRAYNA İLE İLİŞKİLER VE RUSYA'NIN TUTUMU
Öte yandan Ukrayna ile ilişkilerimiz yeni değil, herhangi bir değişiklik de yok. Kırım konusunda tutumumuz belli. Rus tarafına açıkça söylüyoruz. Başka konularda da görüş ayrılığımız var. Çoğu yerde de görüş ayrılığımızı dile getiriyoruz. Astana'da çaba sarfettik, Libya'da da. Örneğin Hafter'i ikna edemediler. Ukrayna ile ilişkilerimizden Rusya'nın rahatsız olmaması lazım. İtilaf konularında tutumumuz gayet objektif. Yine Minsk anlaşmasının işler olması gerektiğini söylüyoruz.
KIEV'E İHA SATIŞINDAN MOSKOVA RAHATSIZ
Biz Rusya dahil hiçbir ülkeye "neden silah satıyorsun" demedik. Ukrayna ile anlaşmalarımız yıllar önce yapıldı, yeni değil ki! İyi bir ürün üretiyorsunuz. ABD değiliz ki şartlar öne sürelim. Bir ürünü satarken de Dışişleri Bakanlığından görüş alınıyor ve biz onları zaten değerlendiriyoruz. Uygun görüş vermediğimiz istisnalar oluyor. Herhangi bir ülke drone alacak, alabilir ve şirketlerimiz bunu satabilir. Rusya'nın buna alınmaması lazım. Bu bir ticaret.
NATO'nun savunma ürünlerine ve sistemlerine baktığımız zaman hangi müttefik ne destek verecek. NATO'nun savunma sanayi sisteminde tehdit olarak gördüğü ülkeler dışında "ürün al alma envanterinde olsun olmasın" diye bir şey yok.
NATO Genel Sekreteri de S-400'ler konusunda "her müttefik ihtiyacını istediği yerden karşılayabilir" dedi.
İHA'LARA YOĞUN TALEP
Drone'larla ilgili dünyadan çok talep var. Polonya ve Romanya alımları konusunda bir değişikliğe gittiler. Önceden sadece AB ve NATO üyelerinden alabilir diye bir kriterleri vardı. Biz AB üyesi olmadığımız için bu ülkeler bizden satın almak için değiştirdiler bu politikalarını.
Romanya'nın ihtiyaç duyduğu zırhlı taşıyıcılar ve araçlar var. Biz daha önce bu ihalelere giremiyorduk şimdi giriyoruz."
MISIR AÇIKLAMASI
SEDAT ÖNAL: "Mısır ziyaretimiz Sayın bakanımızın vardığı mutabakat çerçevesinde gelişti. Mısır, Afrika ve Orta Doğu'nun kilit ülkelerinden biri. Arap Baharında konjönktürel görüş farklılıklarımız oldu. Mısır ekonomik ilişkilerimizin en ileri düzeyde olduğu ülkelerden biri. Oradaki Türk yatırımcıları binlerce insana istihdam sağlıyor. Bu ilişkiler hep devam etti. Onlar da bu ekonomik tabanı bozmamaya devam ettiler. Geldiğimiz noktada bölgesel barış ve istikrar bakımından geleceği nasıl kurgulayacağımızı konuşuyoruz. Karşılıklı potansiyellerimizi görüyoruz. İlkesel anlamda üçüncü taraflarla ilişkilerde, uluslararası örgütler çatısı altında birbirimize engel olmamak ve bu diyaloğa dönük bir anlaşmaya varıldı. İletişim başlamıştı zaten, şimdi boyutunu siyasi istişarelere taşıdık. İlişkilerin normalleştirilmesi ve daha fazla eşgüdüm konusunda iki taraf da siyasi irade olduğuna işaret ediyor. Mısır tarafının birtakım beklentileri var. Aynı zamanda normalleşmenin nasıl sağlanacağına ilişkin iki tarafın görüşleri var. Ortak görüşümüz bunların bölgesel konteksten ayrı ilerletilemeyeceği yönünde. Onlar da ikili ilişkilerin geliştirilmesinden sonra bölgesel ilerleme olacağı eğilimindeler. Türkiye-Mısır arasındaki eşgüdümün Libya, Doğu Akdeniz ve Suriye, Filistin'ndeki durumu da etkileyeceği konusunda mutabakat var."
"BAE'DEN OLUMLU MESAJLAR GELİYOR"
ÇAVUŞOĞLU: "Mısır ile birbirimizin aleyhine olmama durumunda zaten anlaşmıştık. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda Mısır bizimle anlaşma imzaladığı zaman çok daha fazla alana sahip olacak. Gelecek dönemde büyükelçiler karşılıklı atanabilir. Önümüzdeki dönemde Mısır dışişleri bakanı ile de görüşeceğiz.
BAE'den farklı kanallardan olumlu mesajlar geliyor. Başta onların olumlu olması gerekiyor.
FİLİSTİN MEVZUSU VE İSRAİL'İN SON SALDIRILARI
Filistin konusunda BM Genel Kurulu için New York’a gittiğimiz zamanda çabalarımızın nasıl karşılandığını gördük. Bu arada ABD BM Daimi Temsilcisi Greenfield, cuma günü Türkiye'ye gelecek. ABD açıkça başta İsrail'i destekledi, sonra çok ciddi tepkiler gelince politikasında değişikliğe gitmek durumda kaldı. Demokrat partinin de kendi içinde tartışmalar olunca Amerikan halkından da çok ciddi tepkiler geldi. Ondan sonra ABD İsrail saldırganlığı ile ilgili politikasını değiştirdi.
Biz de tam tersi her zaman İsrail'in mezaliminin anlatıyorduk. Bu arada iki kez İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) toplantısı yaptık. Dışişleri Bakanları toplantısı ve sonrasında konunun BM'ye götürülmesi ve ortak bildiriler... Bunların hepsinin Türkiye sayesinde olduğunu herkes biliyor. Sadece İslam ülkeleri değil Genel kurul üyesi tüm ülkeler ve delegeleri biliyor, söylüyor.
İSRAİL'LE NORMALLEŞME
İsrail ile normalleşme İsrail'in politikalarına ve bunu istemesine bağlı. Netanyahu yönetimi ya da X Y yönetimi, bizim İsrail ile ilişkilerimizin sağlıklı olabilmesi için illegal yerleşimlerin, Kudüs'ün statüsünün ve saldırıların sonlandırılması lazım. İki devletli çözüm için barış sağlanması lazım. İsrail'in barışı tercih etmesi lazım. Eksiden olduğu gibi "barış için oturur konuşup sonra İsrail saldırırsa süreç yine biter." Sağlıklı bir normalleşme olması için Israil'in bunlardan vazgeçmesi lazım. Netanyahu ya da yönetimde kimin olduğu önemli değil değil."
SEDAT ÖNAL: "Uluslararası toplumun harekete geçirilmesinde kamuoyunun baskısı siyaseti etkiliyor. Bu baskı ile ülkeler kendi pozisyonunu gözden geçirmek zorunda kaldı. New York Times Gazze'de ölen çocukların fotoğrafları yayımladı. Bizim inisiyatifimizin çok ciddi katkısı var."
ÇAVUŞOĞLU: "BM Genel kurulu toplantısının ateşkesin sağlanmasındaki katkısını oradaki bakanlar da delegeler de söyledi. Bizim bu konuda tecrübemiz var İİT ve oradan BM’ye götürülmesi konusunda. Christ Church saldırısında da aynı şekilde oldu. İstanbul'da İİT toplandık sonra konuyu BM'ye götürdük. İlk kez İİT ve Arap Ligi birlikte bir şekilde başvurduk BM'ye. Nijer'i de davet ettik. Tunus ve Pakistan dışişleri bakanlarıyla beraber gittik. Sudan Dışişleri bakanını da alacaktık son dakika iptal oldu."
AB İLE YAŞANAN SORUNLAR VE ATILAMAYAN ADIMLAR
ÇAVUŞOĞLU: "AB ile haziran zirvesinde bu konularla ilgili bu ne karar alacak göreceğiz; bunun kapsamı ne olacak. Göç ile ilgili Türkiye-AB zirvesi yaptık. Kelime kelime müzakere ettik. Sonuçta komisyona Johanson geldiği zaman kendilerine "18 Mart 2016 göçmen bildirisini durdur parayı al" politikasını kabul etmediğimizi söyledik. Bunların yerine gelmesi lazım. AB, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için vize serbestisi vs. bu konularda birkaç kelimeye takılıp sürekli oyalıyor. Pekala bunları başarabiliriz. Göç konusu ile ilgili de ilave unsurlar var. Göçmenlerin geldiği ülkelere gönderilmesi, sadece Suriye değil Afganlar ve Pakistanlılar da var. O bölgeden gelen kaçak göçmenlerin büyük bir kısmı İran üzerinden geliyor. Burada alınacak tedbirler var. Oturup konuşmamız lazım. COVID sonrası bu sorun devam edeceğine göre konuşmamız lazım. Bu konuda maalesef AB çok yavaş davranıyor. Biz AB'ye göç mutabakatının nasıl güncelleneceği konusunda somut önerilerimizi bildirdik. Daha o gün bugündür AB'den somut bir geri dönüş gelmedi. Bir belirsizlik var. Sadece Türkiye'ye daha fazla para verelim kaçak göçü durdursun olmaz. Belki bu Yunanistan'ın işine gelebilir doğru ama tam anlamıyla Türkiye-AB ilişkisi olmaz.