ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı'ndan Sudan'a demokrasi çağrısı
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Sudan'daki darbe girişiminden endişe duyduklarını belirterek, ülkede gözaltına alınanların salıverilmesi ve demokrasiye dönülmesi çağrısında bulundu.
ABONE OLSullivan, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki'nin günlük basın toplantısına katılarak, gazetecilere ABD Başkanı Joe Biden'ın 2 gün sonra başlayacak Avrupa ziyareti hakkında bilgi verdi ve gündemi değerlendirdi.
Biden'ın 28 Ekim Perşembe günü Avrupa turu için Washington'dan ayrılacağını anımsatan Sullivan, ABD Başkanı'nın, Vatikan'da Papa Franciscus ile görüşmesinin ardından İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Başbakan Mario Draghi ile bir araya geleceğini söyledi.
Sullivan, Biden'ın 29 Ekim Cuma günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüşme yapacağını aktararak, Başkan'ın 30 Ekim Cumartesi ve 31 Ekim Pazar ise Roma'daki G-20 Zirvesine katılacağını ve burada ikili görüşmeler gerçekleştireceğini belirtti.
Biden'ın G-20 Zirvesi'nde tedarik zinciri krizi, enerji fiyatları ve İran'ın nükleer programı gibi konuları gündeme getireceğini kaydeden Sullivan, ardından İskoçya'nın Glasgow kentindeki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferansı'na (COP26) katılacağını aktardı.
ÇİN VE RUSYA, AVRUPA'DAKİ ZİRVELERDE OLMAYACAK
ABD ve Avrupa ülkelerinin bugüne kadar birçok konuda iş birliği yaptığına işaret eden Sullivan, "Şunu da not etmek isterim ki Çin ve Rusya, zirvelere lider seviyesinde bire bir katılmayacak. Bunun en büyük nedeninin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sullivan, Biden ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping'in Avrupa'da görüşme imkanı olmayacağını, ancak iki liderin bu yıl sonundan önce çevrim içi görüşme gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Biden yönetiminin, Çin ile birçok konuda çalışma alanı ararken endişelerini de bildirmekten kaçınmayacağını vurgulayan Sullivan, "Biden, Sincan Uygur Özerk Bölgesi de dahil dünyanın her yerinde zorla çalıştırılmaya karşı çıkarken, dayanıklı ve verimli güneş enerjisi tedarik zincirini de geliştirebileceğine inanmaktadır. ABD'yi ya da diğer başka bir ülkeyi bu iki konu arasında seçim yapmaya zorlamak için herhangi bir sebep yoktur." diye konuştu.
"SUDAN'DAKİ ASKERİ LİDERLERİN AÇIKLAMALARINI SERT ŞEKİLDE REDDEDİYORUZ"
Sudan'daki darbe girişimine de değinen Sullivan, bu konuda Körfez dahil birçok bölgesel lider ile yakından çalıştıklarını belirtti.
Sullivan, "Sudan'daki orduya şu mesajı net şekilde vermeliyiz: Masum sivillere yönelik saldırılar bir an önce kesilmeli, gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı ve demokrasiye geri dönülmeli." ifadesini kullandı.
Sudan'daki gelişmeler konusunda son derece endişeli olduklarının altını çizen Sullivan, "Sudan'daki askeri liderlerin yaptıkları açıklamaları sert şekilde reddediyoruz. Bizim nezdimizde bu olanlar tamamıyla kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
SUDAN'DAKİ DARBE GİRİŞİMİ
Sudan'da 25 Ekim sabah saatlerinde Başbakan Abdullah Hamduk ve çok sayıda siyasetçi alıkonulmuştu.
Sudan Enformasyon Bakanlığı, Başbakan Hamduk'un darbeyi reddettiği için alıkonarak bilinmeyen bir yere nakledildiğini duyurmuştu.
Ülkenin birçok yerinde elektrik ve internet hatları kesilirken, askeri güçlerin başkent Hartum'un Umdurman bölgesindeki radyo ve televizyon merkezini basarak çok sayıda çalışanı gözaltına aldığı bildirilmişti.
Darbe girişiminin ardından hükümetin sivil kanadı ve çok sayıda siyasi parti, halka sokağa inme çağrısı yapmıştı.
Çağrının ardından başkent Hartum'un farklı bölgelerinde bir araya gelen binlerce Sudanlı, askeri müdahaleye karşı gösteri düzenlemişti.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, devlet televizyonundaki açıklamasında, olağanüstü hal ilan (OHAL) ettiklerini, Egemenlik Konseyi ve kabinenin feshedildiğini ve Sudan'daki tüm kesimleri temsil edecek teknokrat bir hükûmet kurulacağını söylemişti.
SUDAN'DAKİ SİYASİ KRİZ
Sudan Meslek Odaları Birliği, Aralık 2018'deki "halk devrimine" sahip çıkılması ve sivil yönetime geçiş talebiyle yaklaşık 2 haftadır birçok kentte "devrimi" ve hükümetteki sivil kanadı destekleyen gösteriler düzenliyordu.
Birlik, daha önce eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in 30 yıllık iktidarına son veren kitlesel halk protestolarına öncülük etmişti.