Kazakistan'daki protestolarla ilgili çarpıcı açıklama: Türk Devletleri Teşkilatı...

Kazakistan'da patlak veren protesto gösterilerinin ardından uzmanlar önemli uyarılarda bulundu. Dr. Abbas Karaağaçlı, protestoların Türk Devletleri Teşkilatı'nın canlandırılmasına karşı bir operasyon olabileceğini söyledi

ABONE OL
GİRİŞ 06.01.2022 16:18 GÜNCELLEME 13.01.2022 15:08 DÜNYA
Kazakistan'daki protestolarla ilgili çarpıcı açıklama: Türk Devletleri Teşkilatı...

Haber7 / Abdurrahman Koç

Kazakistan'da yakıt fiyatlarına yapılan zam nedeniyle başlayan ve hükümetin geri adımına rağmen devam eden protestolarda şiddetin boyutu artıyor.

Kazakistan Devlet Televizyonu, akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar sonrası başlayan gösterilerde çıkan çatışmalarda 12 güvenlik görevlisinin öldüğünü, 353 görevlinin de yaralandığını duyurdu.

Le Monde: Kazakistan, Türkiye ile ilişkilerin geliştiği bir dönemde karıştı

Sağlık Bakanlığı da gösterilerde 1000'den fazla kişinin yaralandığını; bu kişilerin 400'ünün hastanelerde olduğunu; 62 kişinin de yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğünü açıkladı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, protestolarda "yabancı güçler tarafından eğitilen teröristlerin rol oynadığını" kaydetti.

Kazakistan'da yaşanan gelişmeleri Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Abbas Karaağaçlı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Türkiye gazetesi yazarı Türkolog Meryem Aybike Sinan ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden ve Türkistan Fahri Vatandaşı Dr. Fatma Sönmez, Haber7'ye değerlendirdi.

Türk Devletleri Teşkilatı'ndan Kazakistan açıklaması

"TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NIN CANLANDIRILMASINA KARŞI BİR HAREKET OLABİLİR"

Haber7'ye konuşan Dr. Abbas Karaağaçlı, Kazakistan'da yaşanan protesto olaylarının tetikleyicisi olarak ülkenin Rus alfabesinden vazgeçmesi ve Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in de katıldığı, Türkiye'de toplantısı yapılan Türk Devletleri Teşkilatı'nın tekrar canlandırılmasına yönelik hamlesine karşı bir operasyonun olabileceğini söyledi.

Kazakistan'ın kuzeybatısında çoğunlukla Rusların yaşadığını söyleyen Karaağaçlı, Burada zengin petrol kaynaklarının bulunduğunun altını çizdi.

Karaağaçlı, buna karşın Kazakistan gibi yer altı kaynakları zengini bir ülkede merkezi şehirlerin şaşalı, ama dış mahallelerin bakımsız olduğunu savundu.

"Elbette ki bu işin yolsuzluk, rüşvet ve işsizlik tarafı var" diyen Karaağaçlı, şöyle devam etti:

"Ama bu işin bir diğer tarafı; Bundan önce muhtemelen Nursultan Nazarbayev, 2017'deki anayasa değişikliğiyle bazı yetkilerini Meclis'e ve hükümete devretti. Ama o tarihlerde bu birazcık şöyle söylendi, sanki Kasım Cömer Tokayev'i 'emanetçi başkan' gibi getirdi ve geri gelebilir şeklinde dendi. Dariga Nazarbayeva vardı kızı. Onu tekrar yerine koyabilir gibi düşünceler de vardı. Şimdi burada şöyle bir soru var; bir, bazı Rus düşünürleri var Cömert Tokayev Cumhurbaşkanlığına getirdikten sonra kendisi Milli Güvenlik Konseyi Başkanı oldu. Elbaşı diyorlar ona da... Bir düşünceye göre Cömert Tokayev tamamen Nazarbayev'in ve kızını saf dışı bırakmak için mahsus bu olaylara girişmiş olabilir ve böylece olaylar kontrolden çıkmış olabilir"

"DURUM PEK İÇ AÇICI DEĞİL"

"Bundan sonra muhtemelen Nazarbayev'in bir daha dönmemek üzere -ki belli değil burada susacak mı- siyasi kazançlarının silinmesi söz konusu olabilir" diyen Karaağaçlı, "Kazakistan Orta Asya'da çok önemli bir ülkedir. Yer altı kaynakları konusunda dünya birincisidir. Fosfat, demir, bakır, uranyum... Böyle bir ülkede yönetimin ne olacağını hem Orta-Asya güvenliğini etkileyecektir, hem de Türk soyu dediğimiz Türk devletlerini etkileyecektir. Birçok denklemi bir arada düşünmek gerekiyor. Bundan sonraki düşüncelerde Tokayev devam edecek. Tokayev güçlenerek çıkacaktır. Tabi ki bazı ödünler verecektir. Kazakların birçok bankalara büyük borçları var ve Kazakistan'ın banka sistemine göre borçlular çok yurt dışına çıkamıyor. Belki bi talep olarak borçların silinmesi yönünde bir anlaşmaya varılırsa istikrara kavuşulur belki. Çünkü Kazakistan'ın istikrarı, Özbekistan'ı Tacikistan'ı Türkmenistan'ı doğrudan etkileyecektir. Velhasıl durum çok da iç açıcı görünmüyor. Şu anda hava da eksi 20 derece. Hem yönetim hem halk çok zor durumlar geçiriyor" değerlendirmesinde bulundu.

Karaağaçlı, Rusya'nın askeri yardım için Kazakistan'a 'Kırım'ı tanıma' da dahil 4 şart koştuğuna yönelik medyada çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Karaağaçlı, Kazakistan'ın Kırım'ı ilhak edildikten bir gün sonra tanıdığını hatırlattı.

KAZAKİSTAN'IN BÜYÜK ŞEHİRLERİNE RUS GÜÇLERİ YERLEŞEBİLİR

Bugün Tacikistan'da ve Kırgızistan'da Rus ve ABD askerlerinin varlığına dikkat çeken Karaağaçlı, "Bundan sonra muhtemelen Kazakistan'ın büyük şehirlerinde, Almata'da olabilir Nazarbeyev'de Rus askerleri olacak. Muhtemelen başkent Nazarbayev de değiştirilir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "Kardeş ülke Kazakistan'ın ve Kazak kardeşlerimizin refahı ve istikrarı, “uzaktaki kardeşlerinin” ülkesi olan Türkiye devleti ve milleti için kendi refah ve istikrarı kadar önemlidir" açıklamasında bulundu.

Topçu, şunları aktardı:

"Kazak kardeşlerimiz; Devleti ve milletiyle, el ele,akıl, feraset, tarihi birikim ve sağduyuları ile bu kara günleri aşacaklardır İnşallah.

Bu vandallığın müsebbiplerini mutlaka ortaya çıkacaktır.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev bu olaylarda iç ve dış unsurların katkısı olduğunu net olarak açıkladı.

Ata yurdumuz Kazakistan’ın ve Kazak kardeşlerimizin refah ve istikrarında gözleri olanların gözleri çıksın, Allah Kazakistan’ı ve Kazak kardeşlerimizi korusun ve yüceltsin.

Cenab-ı Hak bu menfur olaylarda hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır, yaralı olanlara da acil şifalar versin.”

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, 30 yıl önce bağımsızlığını kazanan Kazakistan'da ilk kez bu derecede bir gösteri olduğunu, ancak bu hareketliliğin arka planının henüz netleşmediğini ifade etti.

"Fakat 3 yıl önce bir seçim esnasında ben yine Kazakistan'daydım. Seçimlerde eylemlere şahit oldum" diyen Gündoğdu, "Farklı şehirlerden gelip burada eylem yapan insanlarla karşılaştım. Kırsal kesimden gelen vatandaşların eylemlerin içerisinde olduğunu gördüm. Tabi bu iş organize edilmeden olmaz. Birileri bunu organize ediyor" dedi.

Gündoğdu, Türkiye'de halkın iradesine karşı başlatılan Gezi olaylarında da benzer senaryoların yaşandığını kaydederken, "Fakat bizdeki devlet tecrübesi, Türkiye'deki emniyet gücü çok daha farklı. Onun için biz o dönemi Cumhurbaşkanımızın kararlılığıyla atlatmıştık. Fakat şu anda Kazakistan'da da yaşanan olaylar gerçekten belli bir noktaya gelmiş" diye konuştu.

"BU İŞİNLERİN ARKASINDA MUTLAKA BİRİLERİ VARDIR"

Protesto gösterilerinin yağmalama ve hükümet binalarının ateşe verilmesine kadar ilerlediğini söyleyen Gündoğdu, "Bu tür olayların arkasında mutlaka birileri vardır. Mutlaka bunları destekleyen bir güç vardır. Bir kaç hafta sonra ortaya çıkar. 2015 yılında bir kalkışma yaşadık. İşgal yaşadık. O işgalden sonra FETÖ'den sonra, biz her gittiğimiz yerde bunların çok tehlikeli olduğunu, bu tür olaylara müsaade edilmemesi gerektiğini söylememize rağmen FETÖ hala oralarda varlığını devame ettirdi. Bu organizasyonun arkasında FETÖ mü vardır başkası mı vardır ilerleyen günlerde ortaya çıkacak. Ama bu protestoların arkasında bir organizasyonun olduğu kesin. Ama kimin olduğu ortaya çıkacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Kazak halkını sükunete davet eden Gündoğdu, şunları aktardı:

"Ben hem Kazak halkını sükunete davet ediyorum. Bu tür olaylar ülkeleri çok geri götürür. Kazakistan, bu iş devam ederse çok büyük yara alabilir. Bu hem Kazakistan için hem de bölge için doğru olmaz. Kazakistan bölgede büyük bir aktör. Rusya ile son dönemde ABD ile arasındaki gerginlik, bunların hepsi bir araya geldiğinde göreceğiz ama ben buralarda yer altı kaynaklarının ve oralardaki yapılanmalara dikkat çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Halk yöneticilere tepki gösterebilir. İzin alırsın. Fakat yağmalamalar yapmak, böyle işler yapmak bize 15 Temmuz'u hatırlatıyor. 15 Temmuz'da Meclis bombalandı, oralarda da devlet dairelerine saldırıyorlar. En kısa zamanda Kazak halkının sükunete gelip, bir an önce bu olayları gerçekleştirenlerden ayrışmalarını ve devletin birliğini, bütünlüğünü koruyacak adımlar atmalarını bekliyorum"

Türkiye gazetesi yazarı ve Türkolog Meryem Aybike Sinan, bu gösterileri yoksul halk tarafından organize edilen bir hak arayışı kabilinden gündeme getirildiğini, ancak bu organizasyonun masum olmadığını söyledi.

"Türk Devletleri Teşkilatı ilan edildiğinden beri ellerini ovuşturan bazı ülkelerin de içinde olduğu kirli bir tezgahtı" diyen Sinan, şunları aktardı:

"Zaten zamlar geri alındığı, eylemcilere  yumuşak bir tavırla müsamaha edildiği halde olaylar kısa zamanda kontrolden çıktı... Sonuç ne kadar bizim Gezi Olaylarını andırıyordu! Kısa zamanda devlet kurumları işgal edilmeye başlandı! Haklarını alan masum bir halk bu tavrı göstermezdi"

"Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev neden Kolektif Güvenlik Örgütünü çağırdı diyenler oldu?" diyen Sinan, "Haklı ve yerinde bir soru. Gönül Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki orduların yardıma gitmesini isterdi. Zannederim ki bazı şeyler için gecikmiş olmalıyız! Daha yakın zamanlarda Turan Ordusu adında ortak bir ordudan bahsederken bugün geldiğimiz nokta üzücü! Keşke hazırlıklı  olsaydık" dedi.

Sinan, Rusya'nın ülkeye girişine ilişkin, "Rusya'nın bölgeye gitmesine gelince... Bu çok anlam ifade etmez! Çünkü adı geçen Kolektif Güvenlik Örgütü çok önceleri bu amaçlar için kurulmuş bir oluşum. Kazakistan normale döndüğünde bu askerler geri döneceklerdir. Bölgede bir güç mücadelesinin olduğu gerçeğini göz ardı etmeden meseleye itidalli yaklatşmakta yarar görüyorum" düşüncesini dile getirdi.

Sinan, şöyle devam etti:

"Açıkçası bütün Türkistan'ı içine alacak bir 'Türk Baharı' kurgulanmış olabilir mi? Maalesef hayır diyemiyorum. Çünkü özellikle küresel iklim değişikliği nedeniyle çöl iklimine girecek olan Çin gibi devletlerin Kazakistan gibi bir tahıl deposu ve bir yer altı kaynakları zengini ülkelere iştahla yaklaştığını görebiliyoruz. Nur Sultan Nazarbayev’in stratejik ve akılcı liderliği Kazakistan'ı başarıyla bu yıllara taşıdı... Ancak kendi isteğiyle birçok görevinden çekildiği halde bir anda günah keçisi ilan edilmesi gerçekçi bir yaklaşım değildir... 

Türk Devletleri Teşkilatı iki saat önce bir açıklama yaparak her anlamda Kazakistan'ın yanında olduklarını açıklamışlardır. Bu önemli bir gelişmedir. Hasılı Kazakistan zor günlerden geçerken ülke olarak bizlerin de maddi ve manevi anlamda kardeş ülkenin yanında olduğumuzu yüksek sesle açıklamak lazımdır"

Ahmet Yesevi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Fatma Sönmez, Kazakistan'ın Türk dünyasındaki konumuna dikkat çekti.

Sönmez, "Kazakistan, ata yurdumuz dünyanın 9. büyük ülkesi. Sadece toprak genişliğiyle değil, yer altı ve yer üstü zenginliğiyle dünyanın önemli ülkelerinden bir tanesi. Bunların yanında bir tarafında Rusya, bir tarafında Çin ve Avrupa'ya açılmış yüzüyle, son derece önemli Türk dünyası ülkelerinden bir tanesi. Bunların hepsi göz önünde bulundurulduğunda Kazakistan'ın yaşadığı sıkıntılar sadece bir yönetim zaafiyetine bağlanarak, korkularımızın endişelerimizin bir parçası olarak işgal edilebilme ihtimali bile bizleri son derece üzmektedir.

Şu anda orada yaşananlar, Kazak kardeşlerimizin bir kısmının zor durumda bulunması, bir kısmının yaşanan kargaşalarda kaybedilmesi bizi son derece üzmektedir. 2 gündür neredeyse uykusuz şekilde takip ettiğimiz Kazakistan'daki yaşanan sıkıntılar, diliyorum ki ülkemizin, devletimizin son derece ümitvar bir gelişme olan, son derece sevindiren, ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı tarafından sahip çıkılarak çözülmesidir. Türk dünyasının beraberliği birliği gücü noktasına bağımsızlığının ilk gününden itibaren son derece Önemli emek vermiş kurucu gücüdür, Hatta Türk devletleri teşkilatının temelinde o emek vardır. Türk dünyasının manevi büyüğü olan Ahmet Yesevi atamızın ismiyle, ilk günden kazanmaya çalıştığı o gücü kuvveti, Türk dünyasının parlayan yıldızı konumundaki kimliğini koruyarak, daha da güçlenerek bu sıkıntıların hepsinden kurtulmasını diliyoruz. Dua ediyoruz. Kazakistan’ın bu sıkıntılardan kurtulması için üzerimize düşen her neyse her zaman göreve hizmete hazırız dua ediyoruz​" mesajını verdi.

KAYNAK : HABER7 | ÖZEL