WSJ'den Kılıçdaroğlu'yla söyleşi: NATO'nun kararlarına uymak zorundayız
Wall Street Journal (WSJ) gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerinin "tarihi bir dönemeç" olabileceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye, NATO tarafından alınan kararlara uymak zorundadır" dedi.
ABONE OLAmerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptığı özel röportajı, "Türkiye’nin seçimlerde önde gelen rakip isminden NATO ve AB'yle daha yakın bağ sözü” başlığıyla yayımlandı.
WSJ'ye verdiği söyleşide Kılıçdaroğlu, seçimin galibi olması durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "siyasi muhalifleri hapsettiği ve yüzyılın en güçlü Türk lideri olmak için devleti yeniden şekillendirdiği Türkiye'de demokratik kontrol ve denge mekanizmalarına yeniden hayat vereceğini" kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le ilişkisine dair, Türkiye'nin NATO'nun temel yapı taşlarından biri olarak rolünü güçlendireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin AB'ye katılma sürecini de yeniden canlandırma taahhüdünde bulundu.
"TARİHİ BİR DÖNEMEÇ"
14 Mayıs seçimlerinin "tarihi bir dönemeç" olabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "İlk kez sandık başına gidecek 5 milyon 300 bin genç seçmen özgürlük ve demokrasi istiyor. Bu bizim için, Türkiye için, üyesi olmaya çalıştığımız AB için ve ayrıca Batı medeniyeti için çok önemli" şeklinde konuştu.
WSJ, Türkiye'yi 2003'ten beri yöneten Erdoğan'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrasında tüm taraflarla görüştüğünü, Putin'le yakın ilişkileri korumaya çalışırken Türkiye'yi "bölgesel bir güç odağına dönüştürme amacına hizmet etmek" için Ukrayna'ya silah sattığını da hatırlattı.
"TÜRKİYE, BATI İTTİFAKININ BİR ÜYESİDİR, PUTİN DE BUNU ÇOK İYİ BİLİR"
Gazete, Amerika'nın itirazlarına rağmen Erdoğan'ın Rus S-400 savunma sistemini satın aldığını, Washington'ın da Batı yaptırımlarını ihlal etmeye çalışan Rusya'ya yardım eden Türk şirket ve kurumlarına yaptırım uygulama tehdidinde bulunduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu ise, WSJ röportajında, Türkiye'nin Rusya'daki yatırımlarını koruyacağını kaydederek, "Türkiye, Batı ittifakının ve NATO'nun bir üyesidir ve Putin de bunu çok iyi bilir. Türkiye, NATO tarafından alınan kararlara uymak zorundadır" dedi.
"DEPREMDEN SONRA MEMNUNİYETSİZLİK ARTTI"
WSJ, son kamuoyu yoklamalarına göre, Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan karşısında az farkla önde olduğunu; darboğazdaki ekonomi, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla Şubat'taki deprem felaketinden sonra hükümetin verdiği yanıtın seçmen memnuniyetsizliğini arttırdığını iddia etti.
"ERDOĞAN 'RASPUTİN' BECERİLERİYLE AYAKTA"
Gazete, Kılıçdaroğlu'nun seçmen memnuniyetsizliğini seçim zaferine dönüştürme yolunun zorluklarla dolu olduğunu belirtti. WSJ'ye göre bunun bir nedeni, Erdoğan'ın zorlu Türk siyasetinde "Rasputin tarzı ayakta kalma becerileri" sergileyebilmesi.
"COŞKULU KAMPANYASIYLA BAZILARINI ŞAŞIRTTI"
Gazete, Kılıçdaroğlu'nun adaylığının en zayıf noktalarından biri olarak görülen "karizma ve siyasi kurnazlık yoksunluğu" algısının üstesinden gelmek için çabaladığını, mitinglere çok sayıda seçmenin katılmasını sağladığını ve coşkulu kampanyasıyla kimilerini şaşırttığını yazdı.
KILIÇDAROĞLU: BİZ IRKÇI DEĞİLİZ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun hayat pahalılığını azaltma, Türkiye'yi parlamenter sisteme döndürme, Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlığını yeniden inşa etme ve siyasi tutukluları özgürlüklerine kavuşturma vaatleriyle kampanya yaptığını kaydeden WSJ, CHP liderinin Suriyeli ve Afgan mültecileri ülkelerine gönderme sözününse insan hakları savunucularını kaygılandırdığını belirtti. Kılıçdaroğlu bu konuda için, "Biz ırkçı değiliz. Ancak bu insanların kendi ülkelerinde daha iyi şartlar altında yaşamlarına devam etmelerini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
BENZER BİR RÖPORTAJ DA ALMANLARA
Alman haber ajansı Deutsche Welle'ye de (DW) konuşan Kılıçdaroğlu, "AB'nin öngördüğü bütün demokratik kuralları kendi ülkemizde uygulayacağız. Dolayısıyla bu çerçevede yapılması gereken bütün düzenlemeleri altı liderin uzlaşması ile kendi ülkemizde sağlayacağız. Biz NATO İttifakı'nın bir üyesiyiz ve aynı zamanda AB'ye de tam üyelik için başvuran bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizim yönümüz Batı uygarlığı olacaktır" dedi.