Başkan Erdoğan'dan ABD'ye sert 'F-35' ve 'S-400' mesajı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda çok önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, S-400 alımı ve F-35 krizi ile ilgili olarak ''F35 vermiyor musunuz? Peki, kusura bakmayın, biz o konuda da yine tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz.'' ifadelerini kullandı.

ABONE OL
GİRİŞ 26.07.2019 12:20 GÜNCELLEME 26.07.2019 13:04 GÜNCEL
Başkan Erdoğan'dan ABD'ye sert 'F-35' ve 'S-400' mesajı!

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları; 

 

 

Sizlerle en son ocak ayında bir araya gelmiştik. Yüksek Seçim Kurulu'nun ilan ettiği resmi sonuçlara göre 755 belediyeyi AK Parti adayları kazandı. Oy oranı olarak da yüzde 44 gibi önemli netice elde ettik. AK Parti olarak bir önceki seçime göre kazandığımız, kaybettiğimiz yerler oldu. Bunların hepsinin değerlendirmesini yaptık, yapıyoruz.

'2023 SEÇİMİNE BAMBAŞKA BİR AK PARTİ OLARAK ÇIKACAĞIZ'

 

 

Bundan sonraki seçim 2023 Haziran'ında yapılacak. Her düzeyde kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz. Bu tarihe kadar her düzeyde kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz. İnşallah 4 yıl sonraki seçimlerde milletimizin karşısına, kurulduğu günkü heyecanı ile ve artık 22 yılı bulacak tecrübesiyle bambaşka bir AK Parti olarak çıkacağız. Kendimizi sürekli yenileyerek, tazeleyerek maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendireceğiz. Tüm kademelerimizle sancımız öyle bir sancı ki bunu çekeceğiz, sandıktan arzu ettiğimiz neticeyi de alabilelim. 

'AK PARTİ HALKA TEPEDEN BAKAN SİYASETÇİLERİN YERİ DEĞİLDİR'

Meclis tatile girdiğine göre, milletvekillerimizin faaliyetlerini bu doğrultuda yapmamız gerekiyor. Vaktimizin büyük bölümünü bu hedefe ulaşmak için ayırmamız şarttır. AK Parti sırça köşklerde siyaset yapan, halka tepeden bakan siyasetçilerin yeri değildir. Kendinde hamallığını üstlendiğimiz yükü taşıma mecali bulamayanlar bayrağı arkadaşına bırakmalıdır.

'BÜYÜK ZAFERLER ÖNÜMÜZDE DURUYOR'

Geçtiğimiz 1 asır boyunca yeni arayışlar peşinde koştuk. 21'inci asır yeniden dirilişimin, Rabbimize ve kendimize dönüşümüzün asrı olacaktır. AK Parti kadroları olarak büyük şahlanışa öncülük edebilirsek ne mutlu bize. Bugüne kadar yaptıklarımızla Türkiye'yi demokrasiden ekonomiye, altyapıdan dış politikaya kadar gerçek anlamda bağımsız ülke haline getirmeyi başardık. Büyük zaferler önümüzde duruyor. Rabbim ömür, sağlık ve imkan verdikçe kendim de bu yolda yürümeye devam edeceğim. 

'AK PARTİ'NİN SEÇİM MANİFESTOSU 11 BAŞLIKTAN OLUŞUYORDU'

Hiç şüphe yok ki Allah doğruların yardımcısıdır. Seçimlerden 2 ay önce 31 Ocak 2019 tarihinde mahalli seçimlerde taahhütlerimizi kamuoyuna ilan ettik. Gönül belediyeciliği ile AK Parti'nin insan merkezli ilkelerini içeren bu belge 11 başlıktan oluşuyordu. Bu belgeyle milletimize şehir planlarını hazırlama sözümüz var. Altyapı ve ulaşım sorunlarını çözme taahhütte bulunduk. Kentsel dönüşüm çalışmalarını vatandaşlarımıza ve şehirlerimize yönelik yürütmeyi ilan ettik. Akıllı şehirler uygulamalarıyla teknolojinin tüm uygulamalarını insanımıza sunacağız dedik. Sosyal belediyecilik çalışmalarına öncelik vererek insana dokunan hizmetlere öncelik vereceğimize ahdettik.

Biz muhalefet adaylarının yaptıkları gibi atıp tutup sözümüzü inkar etmedik. Hemen inkara başladılar. Sanki kasada ne var ne yok bilmiyormuş gibi konuşmaya başladılar. Daha durun, önümüzde çok önemli süreç var. Ne yapacağınızı, ne yaptıklarınızı göreceğiz. AK Parti'nin belediye meclis üyeleri denetim görevini en iyi şekilde yapacaklardır. İstanbul, Ankara gibi bir ilde kahir ekseriyet AK Partili meclis üyelerinde. Onların düşünceleri ve tavrı eleştiriye tabi. Parlamentoda böyle bir ekseriyet söz konusu değil. AK Parti'nin parlamentoya getirdiği yasa tasarısı bunu engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz, bu sizin için meşru; ama yerel yönetimlerde gayrimeşru. Nasıl bir iş bu? Demokrasinin gereği neyse AK Parti'nin üyeleri bütün görevlerini milletin hayrına olacak şekilde devam ettirecektir. Bunun için de şerde fren, hayırda... Yöntemimiz bu olacak. Ne aldanan olacağız, ne aldatan. Verdiğimiz sözleri yerine getirdik, getiriyoruz. 

'BAY KEMAL'İN İŞİ SÜREKLİ YALAN'

18 yıl önce göreve geldiğimizde evinde arabası bulunmayan şimdi bir araba, iki araba... Çiftçimizin traktörü, biçerdöveri yokken şimdi Anadolu'nun her yerinde. Şimdi her evin bahçesinde traktör var, biçerdöver var. Bay Kemal'in işi sürekli yalan, başka işi yok. 

Bunlar konuşuyor olabilir, bizim söylediklerimizi yapma mecburiyetimiz var. Her bir başkanımızın bu ilkeleri yazıya döküp masasından eksik etmemesi gerekiyor. Biz de bu konunun takipçisi olacağız. Yürütülen faaliyetleri bu ilkeler çerçevesinde değerlendireceğiz. Amacımız şehirlerimizde bu ilkeler doğrultusunda köklü bir değişimi gerçekleştirmek olmaktır. 

'BUNU BAŞARDIĞIMIZDA KANDİL DİYE BİR MESELEMİZ KALMAYACAKTIR'

Her karış toprağı şehit kanıyla sulanan bir ülkede yaşıyoruz. Son 17 yıldır tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Gezi olaylarından 15 Temmuz!a kadar pek çok olayı püskürttük. Ülkemizin güney sınırında terör koridoru projesini bozduk. Buna rağmen Fırat'ın doğusunda aynı gayret sürüyor. 1984 yılından beri terör saldırılarının merkezi olan Kuzey Irak'ta Pençe-1 ve Pençe-2 ile kalıcı çözümler buluyoruz. Amacımız bir güvenlik hattı oluşturmaktır. Bunu başardığımızda Kandil diye bir meselemiz kalmayacaktır. Fırat'ın doğusundaki terör örgütleriyle Kuzey Irak'takilerin bağlantısını kesmiş olacağız. 

ABD'YE 'S-400' VE 'F-35' MESAJI

Erbil'de konsolosluk görevlimize yapılan saldırı, harekatın ne kadar etkili olduğunun göstergesidir. bu saldırıyı yapanları da yakaladık. Eksik varsa ya da başarılı bir operasyonla diğerlerini de inlerinde etkisiz hale getirdik. Biz PKK başını Kandil'den koparmadıkça bu tür saldırılar devam edecek. Irak ve İranlı yetkililerle görüş birliği içindeyiz. ABD ile güvenli bölge oluşturma görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 için ABD'nin aklıselimle hareket edeceğini umuyorum. Nisan 2020 bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz. F-35 projesinden dışlanma tehditleri başta olmak üzere, ülkemizin güvenlik önceliklerinden bizi alıkoyamayacağını ifade etmek istiyorum. Türkiye'ye daha fazla adaletsizlik yapılmamalı. Biz üzüm yemenin peşindeyiz. Güvenlik ihtiyaçlarımız neyi gerektiriyorsa yapacağız. Birkaç yıl sonra bu konuda başka bir Türkiye manzarasıyla karşılaşacağız. Türkiye kalesinde gedik açtırmayacağız. 

'BU KORİDORU PARAMPARÇA ETMEKTE KARARLIYIZ'

Bu kutlu yürüyüşü durdurmak için kurulan tuzaklar hazırlayanların başına geçecektir. Elbette eksiklerimiz ve hatalarımız olabilir. Hiç kimse samimiyetimizden gayretimizden şüphe edemez. Bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarıların gerisinde bu anlayışla hareket etme gayretimiz var. 

Biz Fırat'ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız. Şu ana kadar bunu başarıyla yürüttük. Avrupa, ABD ambargoları bizi bu sorunu çözmekten alıkoyamayacaktır. Ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Bir yerlerden izin almamıza gerek yok.

'KABADAYILIK YAPAN YA TOPRAĞIN ALTINA GİRECEK YA ZİLLETE TESLİM OLACAK'

Kendi göbeğimizi kendimiz kesmemizi biliriz. Kabadayılık yapan ya toprağın altına girecek, ya zillete teslim olacak. Aklıselim sahibi herkese sesleniyorum; gelin bu PYD denilen örgütü tasfiye edelim. Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizden 330 bini Suriye'ye geri döndüler. Kapasite doldu. Daha fazla kardeşimizin dönmesi için Münbiç ve Fırat'ın doğusunu güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Bizim buna acil ihtiyacımız var. Hiçbir ülke nüfusunun yüzde 5'i kadar mülteciye evsahipliği yapmamıştı, yapmaz. Türkiye bu fedakarlığı sergileyerek insanlığın ahlakını kurtardı. Bizim lafa değil, parasal destekleri verin. Batı bu. Biz batı değiliz, farklıyız. 

'PARAMIZLA ALACAĞIZ, KİM VERİRSE ONA GİDECEĞİZ'

Şimdi F-35'le biz 1 milyar 430 milyon dolar ödeme yapmışız. 4'ünü teslim ettiler ülkemize gelmesine müsaade etmiyorlar. Sonra Patriot satmayıp niye S-400 alıyorsunuz diyorlar. Şimdi ABD kongresine sesleniyorum; biz Obama döneminde Patriot almayı arzu ettiğimizde siz vermediniz. Şimdi Sayın Trump döneminde yine engel olmaya çalışıyorsunuz. Paramızla alacağız. Kim verirse ona gideceğiz. Rusya ile her türlü anlaşmamızı yaptık. Siz yine de verecekseniz biz sizden Patriot alırız dedik. Kusura bakmayın, biz şu anda bütün tedbirlerimizi en ideal şekilde almak zorundayız. F-35 vermiyor musunuz, biz o konuda da yine tedbirlerimizi alır, başka yerlere döneriz. Bu konuda da çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz eli bağlı duramayız. 

Kıbrıs'ta bizim soydaşlarımız var. Biz Kıbrıs'ta garantörüz. Biz kabile devleti değiliz. 

'BÖYLE GİDERSE B KONUDA DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALACAĞIZ'

Savunma sanayinde düne kadar kapılarında dilenci gibi beklettiler. Sayın Bush bir gün bana 'Sayın Başbakan, size bu yapılanı kabul etmem' dedi, çağırdı, Colin Powell'ı çağırdı 'Bu böyle olmaz. 24 saat, 48 saat İHA'ları vereceksiniz' dedi. Bu yeter mi? Biz doğuda, güneydoğuda terörle mücadele içindeyiz. Bizi terörle mücadelede yanlız bırakan stratejik ortaklar var. Biz NATO üyesiyiz. Bu komşular bizi mal sahibi yaptılar. Şimdi İHA'mız var, SİHA'mız da var. Mühimmatları da üretiliyor. Akıllı bomba alacağız Sayın Obama ile konuştuk, 'Halledeceğiz' dedi. Hala halledecekler. Şimdi biz üretiyoruz. Bu yönde de faydaları var. Şimdi SİHA'nın ötesine geçiyoruz. Bir üst sınıfı dünyada yok gibi o üretiliyor. Bir iki ay içinde onun test çalışmaları başlayacak. Çok farklı yere geliyoruz. Kendi savaş uçağımızı da yapacağız. Başka çaremiz yok. Sayın Trump'a Osaka'da onu söyledim, 'Sizden Patriot almadıysak da sizden biz, 100 yeni nesil Boing alıyoruz. Bu alışveriş değil mi? Yine de vereceksinzi verin.' Bu yeni nesil Boing'in birisi geldi. Ödemesini yapıyoruz, biz iyi müşteriyiz. Böyle giderse bu konuda da düşünmek zorunda kalacağız. 

SERT İSRAİL VE AB AÇIKLAMASI

İsrail'in yanında kimler yer alıyorsa, biz onların karşısındayız. Doğu Kudüs'te evleri başlarına yıkılan ve açlığa mahkum edilen Filistinlilere kulaklarını tıkayanlar kendi değerlerini kendi elleriyle yıkanlardır. Biz AB'yi en büytük ticari ortağımız, yol arkadaşımız olarak görüyoruz, görmeye devam etmek istiyoruz. Tam üyelik müzakerelerinde AB'nin verdiği sözleri açıkça çiğnediğini unutmadık. Mülteci meselesiyle yükümlülüklerimizi yerine getirmemize rağmen, vize muafiyetinin üzerine yattıklarını biliyoruz. Türkiye hala Avrupa'nın en yakın, en güçlü, en karlı, potansiyeli en yüksek ortağı. Öyle de kalmalı, yeter ki Avrupalıların da öyle olduğunu görelim. Suriye ve Doğu Akdeniz'deki hassasiyetlerimiz başta olmak üzere AB ile daha geniş uzlaşma zemini elde edeceğimize inanıyorum.