İbrahim Kalın'dan önemli açıklamalar

Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber 7 yazarı Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasından Doğu Akdeniz' deki gelişmelere kadar bir çok önemli konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 04.10.2020 12:19 GÜNCELLEME 04.10.2020 13:39 GÜNCEL
İbrahim Kalın'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bugün katıldığı Başkent Kulisi programında  dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında Türkiye'nin her daim Azerbaycan'ın yanında olduğunu vurgulayan Kalın, "Biz ne Azerbaycan, ne Ermenistan ne de Karabağ topraklarına girdik. Tabii ki Azerbaycan'ın yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz.  Karabağ sorununda,  Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgalden vazgeçmelidir. Sorunun çözümü bu kadar basit." dedi.



Macron'un Türkiye'ye yönelik yaptığı çirkin suçlamalara da değinen Kalın, "Operasyonla beraber kara propagandalar eş zamanlı başladı. Bizim Azerbaycan'la askeri iş birliğimiz yıllardır devam ediyor. Bunlar mevzuyu Ermenistan işgalinden başka bir noktaya çekmeye çalışıyor. Macron'un Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşme genel olarak iyi geçti.  Bana kalırsa Macron Cumhurbaşkanımızla ilişkisinde sıkletinden ağır yumruk sallayan bir boksöre benziyor. " dedi.

İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Dün akşam Azerbaycan ordusu biraz daha ilerledi. Sizin aldığınız bilgiler nedir, bölgede son durum nasıl?

Dış politikada hareketli bir dönemden geçiyoruz. Özellikle bizim coğrafyamızda hareketli olmayan dönem yok. Azerbaycan Karabağ meselesine baktığımızda, Libya'ya, Suriye'ye baktığımızda şunu görüyoruz. Adalete, eşitliğe dayalı bir düzen öneriniz yoksa bunun sürdürülebilir olması mümkün değil. Azerbaycan'a baktığımızda 30 yıldır süren bir kriz söz konusu. Uluslararası sistemde bir kriz yıllarsa sürüyorsa bundan faydalanan çevreler vardır demektir. Bu sadece Azerbaycan-Ermenistan arasında olsaydı bu sorun çok uzun süre önce çözülebilirdi.

ERMENİSTAN KARABAĞ'DAN ÇEKİLMELİ

Ateşkesin sürdürülebilir olması için şartlar oluşturulmazsa krizin sonlanması mümkün değil. Karabağ sorununda,  Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgalden vazgeçmelidir. Sorunun çözümü bu kadar basit. Biz burada sayın Aliyev'in tavrını destekliyoruz. Barış sağlanabilmesi için Ermenistan Karabağ'dan çekilmeli. Saldırıları ilk başlatan Ermenistan tarafı Azerbaycan burada nefsi müdafaa yapması doğal hakkıdır.

TÜRKİYE KRİZİN NERESİNDE?

Türkiye bu krizin neresinde? Ermenistan Azerbaycan'dan çok bizi suçluyor, biz bu savaşa dahil miyiz?

Türkiye'nin tavrı birilerini çok korkutmuş. Bizim Azerbaycan ile uzun süredir süren bir işbirliğimiz var. Azerbaycan'ın kendi ordusu çok güçlü. Oradaki SİHA'lar kendi SİHA'ları.  Azerbaycan bağımsız bir ülke istediği ülke ile anlaşma yapabilir. Batılı ülkeler ve Rusya milyon dolarca liralık silah satarken sorun yok, Azerbaycan bu imkanları kullanınca  nefsi müdafaa için Azerbaycan suçlu olacak. 

 

 

Biz ne Azerbaycan, ne Ermenistan ne de Karabağ topraklarına girdik. Tabii ki Azerbaycan'ın yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz. Burada asıl mesele Ermenistan işgalidir.

Ermenistan Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkileri normalleştirseydi bundan en çok kendi halkları faydalanırdı. Bu süre içerisinde ne oldu, Ermenistan fakirleşmeye devam ederken Azerbaycan 2-3 katı zenginleşti, Türkiye'yi söylemeye gerek yok.

MACRON SIKLETİNDEN AĞIR YUMRUK SALLIYOR

Macron Başkan Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası Türkiye'ye yönelik suçlamalarına devam ediyor. 'Gaziantep'ten giden cihatçılar'  iddiası için ne diyeceksiniz?

Operasyonla beraber kara propagandalar eş zamanlı başladı. Bizim Azerbaycan'la askeri iş birliğimiz yıllardır devam ediyor. Bunlar mevzuyu Ermenistan işgalinden başka bir noktaya çekmeye çalışıyor. Macron'un Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşme genel olarak iyi geçti. Bana kalırsa Macron Cumhurbaşkanımızla ilişkisinde sıkletinin üzerinde yumruk sallayan bir boksöre benziyor. Her seferinde Cumhurbaşkanımız cevabını verip konuyu doğru hattına oturtuyor.

Fransa tarafsız ve adil bir tutum göstermek zorunda. Ama bence bunu yapması çok zor. Dünyada organize Ermeni lobisinin en güçlü olduğu ülkelerden birisi Fransa. Bunu artık sorgulamamız lazım



KONU ERMENİSTAN'IN İŞGALİ Mİ TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ Mİ?

MİNSK grubu 30 yıldır yapamadığını bundan sonra nasıl farklı yapacak bunu anlamamız lazım ya da yeni yol haritaları belirlenmeli. Sayın Aliyev çok mantıklı bir şey söylüyor, Ermenistan işgali durdursun ateşkes olur diyor. Azerbaycan kendi topraklarını kurtarıyor.  Durum 1-0 olunca hemen  Azerbaycan'ı durdurmaya çalışıyorlar. Burada konu Ermenistan'ın işgali mi yoksa Türkiye'nin Azerbaycan'a desteği mi?

MACRON'UN İSLAM KARŞITI SÖYLEMLERİ: BUNLARIN KENDİ KAFASINDA KRİZ VAR

Macron 'İslam dini küresel anlamda kriz yaşıyor' dedi. Bu cümleyi duyduğunuzda neler düşündünüz?


Batılıların başka dünyaları dizayn etme konusundaki  merakı devam ediyor. Macron ilk göreve geldiği zaman "Bizim temel sorunumuz artık hiç bir şeye inancımız kalmamış olması " demişti. Batılıların önce oturup bir iç muhasebe yapmaları gerekiyor. 

 

 

"İslam'da kriz var" dedikleri şu:  İslam dininde de aynı Hristiyanlıkta olduğu gibi içinden bir protestanlık çıksın diyorlar. Kendi tarihini başkalarına empoze etmek bir Avrupa merkezciliktir . Dünyada bir şeyler kötüye gidince bir günah keçisi aranıyor. Eskiden komünizmdi şimdi İslam oldu. Bence bunu söyleyenlerin kendi kafalarında kriz var.

KİMSE BİZİ ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI EDEMEZ

AB Zirvesinden çıkan sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?

AB'nin sonuç bildirgesi bizim açımızdan yeterli değildi. Orada Rum kesimin şantajlarına boyun eğmiş bir dil var. Kimse bize 'yaptırım çıkmadı buna sevinin' diyemez, ölümü gösterip sıtmaya ikna edemez.  İçeriden aldığımız bilgiye göre bir çok  Avrupa ülkesinden de tepki var.

Türkiye Yunanistan ile masadan hiç bir zaman kalkmadı. Görüşmeler aslında kaldığı yerden devam edecek. Biz bu sorunun barışçıl yönden çözülmesi için çaba göstereceğiz. 

Oruç Reis'in oradaki çalışmaları devam ediyor. Daha önce biz Yunanistan ile görüşmelerin başlaması için bir tarihte anlaşmış ve açıklama yapma noktasına gelmiştik. Yunanistan Mısır ile anlaşınca her şey başa sardı ve 1- 1.5 aylık bir gerileme oldu.

MISIR İLE İLETİŞİM KANALLARI AÇIK TUTULABİLİR

Mısır'la Doğu Akdeniz konusunda temaslar var mı?

Mısır ile ara ara böyle temaslar oluyor ama devamı gelmiyor. Bunlar Mısır'dan kaynaklı. Belli konularda işbirliği yapılabilir, iletişim kanalı açık tutulabilir. Ben Mısır'la belli noktalarda işbirliği imkanlarının araştırılması konusunda fayda görüyorum. Her ne kadar Sisi rejimini onaylamasak da Mısır önemli bir ülke Türkiye yapıcı olan tüm aktörlerle işbirliği yapmaya hazır.

ABD SEÇİMLERİNDE KİMİ DESTEKLİYORUZ?

Biz ABD seçimlerinde kimi destekliyoruz? 

Biz kimseyi desteklemiyoruz. ABD halkının seçimidir. Bizim için devlette süreklilik esas. Sayın Trump da seçilse sayın Biden da seçilse bizim ABD ile iki temel sorunumuz var biri YPG diğeri FETÖ sorunu. Bunlar bizim için ulusal güvenlik meselesi, tali konular değildir. Obama sürecinde başlayan PYD'ye destek ve FETÖ teröristlerine himaye sağlanması meselesi Trump döneminde de devam etti çok fazla değişmeden. Başkan Trump "Obama ne yaptıysa ben tersini yapacağım" demişti. Gerçekten de her konuda bu dediğini yaptı. Ama iki konuda Obama politikalarını devam ettiriyor. Biri PYD diğeri FETÖ... Hatta ara ara ABD'li meslektaşı O'Brien'a takılıyorum bu konuda. Kim kazanırsa kazansın bizim için bu iki temel sorun masada kalmaya devam edecektir.

Biden'ın seçilmesi Türkiye açısından bir felaket olur mu?

Şu anda benim böyle bir değerlendirme yapmam doğru olmaz. Seçim döneminde liderler pek çok şey söylerler. Göreve geldikten sonra bir takım düzenlemeler yaparlar. Türkiye gibi bir ülkeyi gözden çıkarmasının mümkün olmadığını bilen bir akliyetin Beyaz Saray'a hakim olması bizim en temele beklentimiz. Bunun gereği olarak da özellikle bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu PYD ve FETÖ himayesi konularında ABD hükümetinin mutlaka adım atması gerekiyor. Bu politikanı sürdürebilir olmadığını kendilerinin de görmesi gerekiyor.

Onun dışında Sayın Trump, Kovid 19'a yakalandı. Geçmiş olsun diyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da bu konu da açıklamalarını yaptı. Ben de Sayın O'Brien ile konuştum geçmiş olsun dileklerimizi ilettim.  

Ama tabi bütün bunlar ABD seçimlerini etkileyecektir. Amerikan toplumu ve siyaseti çok farklı dinamiklerle hareket ediyor. Seçimlere katılım oranının yüzde 50-52 olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Çok partili bir sistem diyoruz ama özü itibarıyla iki partili bir sistemden bahsediyoruz. Bir çok unsur var seçmenin eğilimini etkileyen. Biz de takip edeceğiz. Tabi bizim açımızdan iki temel konu masada olmaya devam edecek. Bunun dışında bölgesel konular, ikili konular, ticaret vb. diğer konuları ya yeni yönetimle ya mevcudun devamıyla konuşmaya devam edeceğiz.

Bir tahmininiz var mı? Biden mı kazanır, Trump mı kazanır? 2016'daki seçimde sürpriz olmuştu.

Hillary Clinton 'popular vote' dedikleri sandıktan çıkan oy sayısında yanlış hatırlamıyorsam 2,5 milyon kadar daha fazla oy aldı. Fakat ABD'deki bu delege sisteminden dolayı Trump kazandı. Delege sisteminin de mantığı biraz karmaşık bir yapı. Nüfusu kalabalık olan büyük eyaletler nüfusu az olan küçük eyaletleri ezmesin diye gerekçe gösterdikleri bir yapı var. Kaliforniya'nın nüfusu Montana'nın 30 katı, ekonomisi 20 katı... Bölge dağılımında bir denge olsun diye yaptıkları bir delege sistemi kurmuşlar.

Bir de orada Swing State dedikleri salıncak gibi bir Demokratlara bir Cumhuriyetçilere giden eyaletler var. Bu karmaşık yapı içerisinde sadece popular vote denilen oya bakmak yeterli değil delegeler ve eyaletlerin ne yapacağını yakından izlemek lazım. 

Yani bilemiyorum, şu anda kestirmek zor. Geçen bir araştırmada karasızların oranı halen yüzde 14 görünüyor diye bir bilgi paylaşıldı. Seçime bir ay kala çok yüksek bir oran bu... Dolayısıyla iki tarafa da gidebilir, izleyeceğiz.