Atlas Pasajı’ndaki kitapçıda tepki çeken yayıncılık

Atlas Sineması, 2 yıllık bir restorasyon çalışmasının ardından muhteşem bir açılışla yeni kimliğine bürünürken pasaj içinde yapılan diğer birimler de taraflı tarafsız herkesin beğenisini topladı. Açılışında kırmızı halı merasimi yapılan, Hollywood yıldızı Jason Statham, ünlü yönetmen Guy Ritchie, Hollywood’un en büyük yapım şirketlerinden biri olan Miramax’ın CEO’su Bill Block’un katıldığı törenle dünyada yankı bulan Atlas Sineması uluslararası nitelikte bir sinema kompleksine döndü. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın üstlendiği restorasyon sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirilen açılış sonrası kompleks şimdiden tüm kısıtlamalara rağmen on binlerce ziyaretçiyi ağırladı. Bünyesine bulunan etkileşimli uygulamalar alanı, müze koleksiyonu, süreli sergi salonu, ortak çalışma alanları, seminer odaları ve kütüphane ile geniş kitlelere hitap eden kompleksin girişinde bulunan kitap kafe ise sunduğu tek taraflı yayınlarla ziyaretçilerin tepkisini çekti.

Pasaja girdikten sonra koridorun sağında yer alan ve sinema fuayesinden de doğrudan girişi bulanan kitap kafe kompleksin kültürel bütünlüğünü tamamlayan, ziyarete gelenlerin yorgunluklarını atabileceği bir mekan olarak başarılı bir şekilde tasarlanmış ancak her kesimden mekana girenleri içeride bir hayal kırıklığı bulunuyor.

Kompleks bütününde yer alan müze ve diğer alanlar gerçekten de her fikirden yapıtları barındırırken kitapevinde tek taraflı bir ideolojik dayatmanın olduğu göze çarpıyor. Raflarda dünya klasikleri ve son dönemin bazı öne çıkan yayınları yer alırken bunların arasında yerli ve milli edebiyatın, son döneme damga vuran ya da yeniden popüler hale gelen kitapların bulunmaması dikkat çekiyor. Buraya gelen ziyaretçiler de Yılmaz Özdil’in farklı motivasyonlarla popüler hale getirilmiş kitaplarının olduğu bu raflarda bilim tarihinin en öne çıkan isimlerinden Fuat Sezgin’in, son döneme damga vuran isimlerden Haluk Dursun’un, en çok satanlar arasına giren İbrahim Kalın gibi isimlere ait kitapların ya hiç olmaması ya da rafların derinliklerinde kaybolmasından şikayet etti.

Nazım Hikmet’in, Kazancakis’in, Ayşe Kulin’in onlarca eserinin satıldığı kitapevinde Necip Fazıl Kısakürek, Sezai karakoç, Cemil Meriç, Nuri Pakdil, Mustafa Kutlu, Cahit Zarifoğlu, İskende Pala gibi hiç eskimeyen isimlerin veya fikirleriyle insanları zamanın ötesine taşıyan Sadettin Ökten, Alev Altalı eserlerin es geçilmesi büyük bir eksik olarak göze çarptı.

Sümer tarihine dair birçok esere karşı Osmanlı’yı anlatan kitaplar olmaması, Japon Mitolojisi’nin yanında dünyada benzeri olmayan İslam mimarisi ya da tasavvuf eserlerinin bulunmaması kitapevinde eleştirilen diğer noktalar oldu.

Pasajı ve kompleksi ziyaret eden misafirler genel olarak yapılan restorasyon ve açılan yen birimleri çok sevdiklerini söylerken Atlas Sineması’nı da temsil eden bu kitapevinde çok dar kapsamları ve belli bir ideolojik felsefede yayınlara verilmesini yadırgadıklarını söyledi. Ziyaretçiler bu durumun kompleks genelindeki kusursuz hizmeti de gölgelediğini dile getirdi.