UMAD: Milli servetin yok edilmesi asla kabul edilemez

Son haftalarda ülkemizde yaşanan birtakım doğal afetler ve toplumsal olaylar sebebiyle UMAD (Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği) birlik ve beraberlik mesajı içeren bildiri yayınladı.

ABONE OL
GİRİŞ 09.08.2021 13:23 GÜNCELLEME 09.08.2021 13:39 GÜNCEL
UMAD: Milli servetin yok edilmesi asla kabul edilemez

Ülkemizde yaşanan birtakım doğal afetler ve toplumsal olaylar sebebiyle millet olarak büyük bir üzüntü içinde olduğumuz bugünlerde UMAD duyarlılık ve birlik çağrısı için bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya UMAD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Karataş, Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ramazan Kayan, UMAD Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Abdullah Trabzon, Abdullah Cihangir, Kadir Kars ve UMAD Genel Merkez Müdürü Saadettin Ekici katıldı ve çağrı okundu.

Dere yatağına ev yapan, ormanları yakan, tahrip eden, suyun akış güzergâhını kuralsız bir biçimde değiştiren, piknik ateşini bütünüyle söndürmeden terk eden, eline gelen her şeyi “bir şey olmaz” diyerek atan, her kim olursa olsun büyük bir günah ve suç işlediğine değinilen çağrıda bu türden yanlış işler yapan veya bunlara göz yumanların sebep olduğu zarar, tüm millete mal olduğu için kul hakkına girildiğine dikkat çekildi.  

“MİLLİ SERVETİN YOK EDİLMESİ ASLA KABUL EDİLEMEZ” 

UMAD Başkanı Abdulvahap Ekinci imzalı çağrıda “Olur olmaz gerekçelerle binlerce insanın el emeği, göz nuru olan milli servetin yok edilmesi asla kabul edilemez. Devletimizin bu gibi hususlarda daha ağır yaptırımlar getirmesi, ‘yaş kesen baş keser’ sözünde veciz bir biçimde ifade edildiği gibi, milli servetimizi talan edenlerin cezasız bırakılmaması gerekir. Toplumsal birlikteliğimiz ve huzur içinde yaşama hakkımız son derecede önemlidir. Bu değerlere yapılan saldırılar karşısında topyekûn seferber olmamız gerekir. İslam gibi güçlü bir bağ ile birbirimize bağlanarak aynı ülkenin eşit haklara sahip vatandaşları olmuşken, birilerinin diğerlerini ötekileştirmesi kabul edilemez. Bu ülkede, doğusu ile batısı ile, kuzeyi ile güneyi ile dileyen dilediği yerde yaşama özgürlüğüne sahipken, bazı odakların münferit hadiseleri istismar ederek, bizi birbirimize düşman etmelerine fırsat vermemeliyiz” mesajları yer aldı.  

“TARİH BOYUNCA HİÇBİR FELAKET BİZİ YILDIRAMADI” 

Çağrıda, UMAD Yüksek İstişare Kurulu, Yönetim Kurulu ve temsil ettiği kurum ve kuruluşlar adına, toplumsal barışı zedeleyen, insanların mal ve can güvenliğini ihlal eden, devlet ve millet malına zarar veren her kim olursa olsun, en ağır biçimde cezalandırılması talep edildi. Çağrı “Tarih boyunca hiçbir felaket bizi yıldıramamış, aksine kenetlenmemize vesile olmuştur. İşte o an bu andır. Topraklarımızı karartan ateş gönül ve morallerimizi karartmasın. Yurdumuzu birlik ve kararlılık içerisinde yeniden yeşertebiliriz. Bunu gerçekleştirmek için imanımız ve tarih bilincimiz yeterlidir. Millet olarak, yüce dinimizin barış, hoşgörü, birlikte yaşama ahlakı, adalet ve eşitlik ilkesi gibi değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmamız duasıyla” sözleriyle noktalandı. 

UMAD HAKKINDA 

Uluslararası Müslüman Âlimler Dayanışma Derneği müstakil sivil bir kuruluş olup Doha-Katar merkezli Dünya Müslüman Âlimler Birliği (el-İttihâdü’l-Âlemî li Ulemâi’l-Müslimîn) adlı sivil kuruluş ile ortak değerleri temsil etmektedir. Dernek, 2015 yılında 34-217/023 sayılı kanuni izinle uluslararası bir özelliğe sahip olarak kurulmuştur. Derneğin merkezi İstanbul’dadır. 

Vizyonu; Müslümanların büyük medeniyetler kurup uzun asırlar boyunca ilimde öncü olmaları ve toplumlara yön vermelerinde büyük pay sahibi olan İslam âlimlerinin günümüzde birlik ve beraberliklerini güçlendirerek aynı hedef doğrultusunda bir çatı kuruluş olmaktır. 

Misyonu; İslam ümmetinin temel meselelerinin çözümü ve güçlü bir gelecek perspektifi için İslâm âlimlerinin gayret, düşünce ve çalışmalarını birleştirmek, İslâm’ın ana ilkeleri doğrultusunda, Müslümanların ve tüm insanlığın meselelerinin çözümüne yönelik Türkiye’de ve diğer ülkelerde faaliyetler tertip etmek, İslâm âlimlerinin yeterliklerinin artırılması için öneriler hazırlamak, ortak gaye için çalışan diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, ilim adamları yetiştiren müesseselere bilgi desteği sağlamak, ümmetin bireysel ve toplumsal kimliğinde İslam bilincini güçlendirmektir.