CHP ile HDP’nin birbirini araçsallaştırma yarışında! Demirtaş’ın üstlendiği yeni rol

ÜLKE TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Yeni Şafak Gazetesi için kaleme aldığı bugünkü köşesinde, HDP’in terörden tutuklu eski eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sözleri ve CHP ile olan bağlantısına dikkat çekti.

ABONE OL
GİRİŞ 14.09.2021 10:45 GÜNCELLEME 14.09.2021 10:52 GÜNCEL
CHP ile HDP’nin birbirini araçsallaştırma yarışında! Demirtaş’ın üstlendiği yeni rol

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Türkiye'ye tehditler yağdıran Demirtaş'ın sözlerini köşe yazısında değerlendiren Hasan Öztürk, "Bu kez HDP, demokrasi havarileri olarak ortaya çıkan aktörleri ile CHP ve onun sosyolojisini “hedefleri” icin araçsallaştırmaya çalışıyor" dedi.

İşte dikkat çeken o köşe yazısı:

HDP’in terörden tutuklu eski eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “Demokrasi havarisi” kesilmiş de haberimiz olmamış..!

T24’de öyle bir yazı yazmış ki değme demokratlara taş çıkartmış. 2023 seçimlerini demokrasi için bir şans görüyor terörden tutuklu eş başkan ve muhalefeti HDP ile uzlaşmaya çağırıyor.

HDP’nin meşruiyetini muhalefet ile kurduğu ilişki biçimine dayandırıyorlardı. Bu yüzden yerel seçimlerden bu yana her fırsatta, “açık, şeffaf ittifak” çağrılarını yinelemişlerdi. “Kapalı kapılar ardında görüşmekten” bıktıklarını da söylüyorlardı. Daha sonra, ittifakın ismini ilan ettiler, önce “Demokratik ittifak”, sonra “Barış ittifakı!”

Şimdi de önümüzdeki günlerde HDP’nin ilan edeceği “Tutum belgesi”ne Millet İttifakı dahil, muhalefetin “imza atması”nı öneriyorlar.

Çünkü, silah zoruyla, terörle ve emperyalistlerle geliştirdikleri ittifaklarla Türkiye’de belli bir sosyolojiyi oluşturdular ve o sosyolojinin gücünü de şantaj olarak kullanabileceklerini biliyorlar!

Demirtaş diyor ki yazısında, “HDP bu açığı kapatabilmek ve tartışmayı ana eksene, demokratikleşmeye oturtabilmek için bir tutum belgesi açıklamaya hazırlanıyor. HDP’nin bu siyasi hamlesini yakından ve ciddiyetle takip etmek gerekir.”

Yani? Yanisi, “HDP’nin istekleri yerine getirilmezse Türk siyaseti çıkmaza girer” diyerek tehdit ediyor. İktidara da aynı metinde gönderme yapmayı ihmal etmiyor.

“İktidar ve muhalefet dâhil tüm siyasi güçlerin, HDP’yi ve açıklayacağı ilkeleri ciddiye almasında, Türkiye’nin geleceği için büyük yarar var. Çünkü demokratikleşme konusunda HDP’nin şakası yok, HDP blöf yapmıyor, taktik yapmıyor” diyor Demirtaş!

Blöf yapmıyor, şaka yapmıyor! Yani, alenen “ayağınızı denk alın” diyor.

HDP, “DEMOKRASİ” DERSE SİZ ANLAYIN Kİ “KANDİL”, DİYOR “İMRALI” DİYOR

HDP’nin demokrasiden ne anladığını izah etmeye gerek var mı? Ya da daha pazar günü Ahmet Davutoğlu’nun Diyarbakır Anneleri’ni ziyareti esnasında annelerin ve babaların feryatları HDP’nin demokrasiden ne anladığının bariz işareti değil mi?

Ama Demirtaş, hükümlü olarak bulunduğu Edirne Cezaevi’nden Türk siyasetini, alenen tehdit etme cüretini gösterebiliyor, “HDP’nin şakası yok” diyebiliyor. Hem de “demokrasinin olmadığını” önü sürdüğü bir ortamda..!

Devam ediyor, “HDP’nin demokrasi ilkelerini ciddiyetle ele alıp tartışmaya yanaşmayacakları, HDP de asla ciddiye almayacaktır” diyor.

Sanırım, yazar burada 7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken oluşan iklimin yeniden varlığını vehmediyor. Neredeyse tüm kesimleri istismar ettikleri o günler çoktan geride kaldı.

Geçti o günler, geçti..!

Tehdidini devam ettiriyor Demirtaş, “(…) Bunun ne anlama geldiğini görmek için seçim gününü beklemeye gerek yok. Peşinen söyleyelim, HDP’yi ciddiye almayanlar, demokrasiyi stratejik bir hedefe ve programa dönüştürmeyenler kaybeder.”

Selahattin Demirtaş’ın ve HDP’nin demokrasi dediğinde aslında “Kandil” dediğini, “İmralı” dediğini, “Suriye’nin kuzeyi” dediğini, “Hendek-çukur” dediğini, terör örgütü PKK ve uzantılarının hegemonik, tek tipçi, faşist baskıcı, ötekileştirici tutumu dediğini anlıyor olmalıyız. Öyle değil mi?

Yoksa, PKK terör örgütünün, en çok “Halkımız” dediği Kürtleri katlettiği, Suriye uzantısı YPG-PYD’nin Suriye’nin kuzeyinden Türkiye ve Kuzey Irak’a sürdüğü insanların ekseriyetinin Kürt olduğunu unutmuş olamayız.

HDP sözcülerinin demokrasi dediğinde, kendi şımarıklıklarına göz yumulmasını istediklerini anlamıyor olamayız.

Mesela, CHP oylarıyla seçilen bazı HDP’lilerin seçimden bir gün sonra çoğunluğu Kürt olanlara seslenirken, “PKK sizi tükrüğü ile boğar. O keleşi size çevirmesini biliriz” deme cüretini göstermektir demokrasi.

“Biz sırtımızı oraya buraya dayadık” diyen eski eş başkanın cüretkarlığıdır mesela demokrasi anlayışları.

Dahası, istediklerine istedikleri yaftayı yapıştırma hürriyetidir onların demokrasi anlayışı.

HDP, CHP’Yİ AMAÇLARI İÇİN ARAÇSALLAŞTIRIYOR

CHP ve onun sosyolojik tabanı “Beyaz Türkler”, HDP ve onun tabanını yıllarca araçsallaştırmıştı. Bugün aynı taktiği HDP uygulama cihetine gitmiş görünüyor.

Bu kez HDP, demokrasi havarileri olarak ortaya çıkan aktörleri ile CHP ve onun sosyolojisini “hedefleri” icin araçsallaştırmaya çalışıyor..!

Selahattin Demirtaş da bunu cezaevinden yazdığı yazı ile bir kez daha gösteriyor.

Yanılıyor muyum?

YENİŞAFAK