İsrail bunu hiç beklemiyordu! Katil rejim şaşkın, peş peşe darbeler
"Demir Kubbe"yi İran'ın ardından Hizbullah da deldi... Tel Aviv'in çok güvendiği savunma sistemi katil rejimi hüsrana uğratırken İsrail askerlerinin de Lübnan'da bir ilerleme sağlayamaması ülkede paniğe neden oldu.
ABONE OLGazze'de yaptığı soykırıma dünyanın sessiz kalmasından cesaretlenen ve Lübnan’ı işgale girişen terör devleti İsrail, Hizbullah saldırısı ile kalbinden vuruldu.
Hizbullah güçleri, İsrail’in en elit birliği olan Golani Tugayı’nın konuşlu olduğu Hafya’daki askeri üsse insansız hava araçları (İHA) ile saldırı düzenledi.
Tugayın yemekhanede yemek yediği sırada gerçekleştirilen saldırı sonucu, en az 4 İsrail askeri öldü, 8’i ağır olmak üzere 70’e yakın İsrail askeri de yaralandı. İsrail’in en gelişmiş silahlarından kabul edilen 3 katmanlı “Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi”, fırlatılan İHA’lardan birini tespit edemedi.
Ölen askerlerin kimlikleri açıklandı. İsrail’in en elit ve köklü birliğini koruyamadığı saldırıda, öldürülen 4 askerin, asker aileden gelmesi ve ataları arasında Filistinlilerin katledildiği saldırılarda yer alan askerlerin bulunması dikkat çeken bir diğer husus oldu.
MİRSAD İHA’LARI KULLANILDI
Hizbullah yaptığı açıklamada, İsrail'in geçtiğimiz günlerde Beyrut'un merkezinde 22 kişinin ölümüne yol açan saldırılara yanıt olarak İHA’larla Binyamina’daki askeri üssü hedef aldığını açıkladı. Times of Israel de yer alan habere göre Hizbullah, denizden İsrail hava sahasına giren iki İHA fırlattı. Bunlar İran'da Ababil-T olarak bilinen Mirsad kamikaze İHA’larıydı. Mirsad’lar 120 kilometrelik saldırı menziline, saatte 370 kilometre azami hıza, 40 kilograma kadar patlayıcı taşıma kapasitesine sahip. Söz konusu İHA’lar 3 bin metreye kadar yüksekliklerde uçma yeteneğine de sahip ve karbon fiber kaplaması sayesinde radarlarda gözükme oranı düşük. İlk tetkiklere göre İHA’lardan ikisi de İsrail radarları tarafından izlendi ve biri Hayfa'nın kuzeyindeki kıyıda vuruldu. Batı Celile bölgesinde sirenler çaldı.
DEMİR KUBBE İZİNİ KAYBETTİ
Savaş uçakları ve helikopterler ikincisini takip etti ancak radarda izi kayboldu. İsrail güçleri de siren çalmadığı için hava savunma sistemi tarafından imha edildiğini düşünüp peşini bıraktı. Ancak İHA’nın alçak irtifaya geçtiği ve bu yüzden tespit edilemediği belirtildi. İsrail ordusu, saldırıda 67 askerin yaralandığını, 4 askerinse öldüğünü açıkladı. 67 yaralıdan 8’inin ise durumu ağır.
HALEVİ YAŞIYOR
Sosyal medyada öldüğü yönünde iddialar bulunan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, hedef alınan askeri üsse dün bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada askerlerle bir araya gelen Halevi, dünkü saldırının acı verici sonuçları olduğunu söyledi.
ELİT BİRİM HEDEF ALINDI
Hizbullah’ın saldırıda hedef aldığı Golani Tugayı, İsrail’in en elit birimi olarak olarak kabul görüyor. Tarihi İsrail’den eski olan piyade tugayı 22 Şubat 1948'de Lübnan sınırında kuruldu. İsrail Savunma Kuvvetleri'ndeki en çok madalya alan piyade birliklerinden biridir.
İsrail’in Filistin topraklarını işgale giriştiği 1950’lerde çok sayıda katliam gerçekleştiren Golani Tugayı, Refah işgali, Golan tepelerinin işgali ve Lübnan’ın işgalinde de aktif rol oynadı.
Gazze’deki soykırımda da aktif rol oynayan ama verdiği kayıplar sonrası itibar kaybeden ve Aralık 2023’de geri çekilen tugay, son olarak Lübnan’ın işgali için bölgeye konuşlandırılmıştı.
ŞECERELERİ KATLİAMCI DOLU
İsrail ordusu, Hizbullah saldırısında öldürülen 4 askerin kimliklerini açıkladı. Öldürülen askerlerin hepsinin 19 yaşında olduğu, isimlerininse Çavuş Omri Tamari, Çavuş Yosef Hieb, Çavuş Yoav Agmon ve Çavuş Alon Amitay olduğu belirtildi. Golani Tugay’ında yer alan askerler, asker ailelerinden seçiliyor. İsrail merkezli Hayom Gazetesi’nin haberine göre öldürülenlerden Alon Amitay, Alharar ve Alon ailesinden geliyor. Amitay’ın dedesi, Golani Tugayı’nın ilk birliklerinde görev aldı. Aynı şekilde babası da asker olan Amitay’ın soyu, Filistinlilere yönelik sayısız katliamda görev aldı. Amcası Avi Alharr da 6 ay önce Golani Tugayı’na katıldı. Amitay’ın annesi de Kuzey Komutanlığı’nda görev almış bir yarbay.
ATALARI 1919’DA GELEN İLK İŞGALCİLERDEN
Çavuş Omri Tamari de yine asker kökenli bir ailenin son kuşağı. Tamari’nin ataları, Bolşevik ihtilalinden kaçarak 1919’da Filistin’in önemli liman kentlerinden Yafa’ya geldi. Alexandra Tamari, Edmond Tamari, Helaneh Abdo Tamari, Abdullah Tamari, Julia Burdoch Tamari, Faik Tamari, Olga Tamari ve Emile Tamari, ilk göçen kafilede yer aldı. Sonrasında Golani Tugayı’na katılan aile fertleri, Filistin topraklarının işgalinde önemli rol oynadı.
BM GÜCÜNÜ KİMYASALLA VURDU
İsrail, işgale giriştiği Lübnan’da,
Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücü’
nü (UNIFIL) ve dolayısıyla dünyanın en köklü barış organizasyonu kimyasal silahla hedef alarak uluslararası hukuku bir kez daha ayaklar altına aldı. Önceki gün tanklarla UNIFIL karagâhına baskın düzenleyen işgalci gücün cilt ve mide sorunlarına yol açan kimyasal bir silah kullandığı ortaya çıktı. UNIFIL’ın X hesabından yapılan açıklamada,“
İsrail bölgede birtakım dumanlar yayan mühimmat ateşledi. Yayılan kimyasal madde, UNIFIL görev grubu askerlerinde cilt tahrişi ve mide sorunları gibi etkilere yol açtı” denildi. Yaşanan olaylar, İsrail’in geri çekilmesini istediği UNIFIL’in önemini bir kez daha gündeme getirdi. Siyasi krizlere, birçok defa çatışmalara ve büyük göçlere tanıklık eden 87 kilometrelik Lübnan-İsrail sınırının güvenliği, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararıyla 19 Mart 1978'de UNIFIL’e emanet edildi. BMGK, 1978'de İsrail’e kuvvetlerini Lübnan'dan çekmesi için çağrı yaptı ve UNIFIL’i bölgeye konuşlandırdı. BMGK kararına göre, UNIFIL Lübnan'a üç hedefi yerine getirmek için konuşlandırıldı: "İsrail güçlerinin çekilmesini teyit etmek, uluslararası barış ve güvenliği yeniden sağlamak, Lübnan Hükümeti'nin bölgedeki etkili otoritesinin geri dönmesini sağlamasına yardımcı olmak."
SADECE BMGK KARARI İLE ÇEKİLEBİLİR
2006’da yaşanan Lübnan İsrail çatışmasında ise birliğe ekstra görevler tanımlandı. Kuvvetlerinin konuşlandığı alanlarda ve kendi imkânları dahilinde gördüğü her türlü gerekli eylemi yapmak, operasyon alanının herhangi bir türden düşmanca faaliyetler için kullanılmamasını sağlamak, Güvenlik Konseyi'nin yetkisi altındaki görevlerini yerine getirmesini engellemek için zorlayıcı yollarla yapılan girişimlere direnmek ve Birleşmiş Milletler personelini, tesislerini, tesislerini ve ekipmanlarını korumak UNIFIL güçlerinin görevi haline geldi.
UNIFIL güçleri İsrail’in son saldırılarına karşılık verme yetkisine sahip olmasına karşılık, krizin büyümemesi için çatışma yoluna girilmedi. UNIFIL bünyesinde, Eylül 2024 tarihi itibarıyla 50 ülkeden 10 bin 460 asker görev yapıyor. En fazla asker gönderen ülkeler, 1.231 askerle Endonezya, 1.068 askerle İtalya, 903 askerle Hindistan ve 876 askerle Nepal olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin de 92 asker gönderdiği birliği İspanyol General Aroldo Lázaro Sáenz, 2022’den beri komuta ediyor. Ana karargâhı Lübnan-İsrail sınırına yakın Nakura'da yer alan barış gücü, İsrail’in geri çekilin tehditlerine rağmen sadece BMGK kararı ile geri çekilebilir.