Son Dakika: Türkiye'den Lübnan'a GKRY uyarısı!
Dışişleri Sözcüsü Keçeli, "Lübnan veya bölge ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası toplumu GKRY'nin bu tek taraflı adımlarına destek vermemeye ve gasp etmeye yönelik girişimlere alet olmamaya davet ediyoruz." dedi.
ABONE OLSON DAKİKA HABERİ: Lübnan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Deniz Yetki Anlaşmaları kapsamında yeni bir anlaşma imzaladı. İki ülkenin ise Doğu Akdeniz'de gaz arayacağı ve işbirliği yapacağı ifade edildi.
Bu gayrimeşru adıma Türkiye'den sert tepki geldi.
"KIBRISLI TÜRKLERİN MEŞRU HAK VE ÇIKARLARINI GASP ETMEYE YÖNELİK GİRİŞİMLERE ALET OLMAMAYA DAVET EDİYORUZ"
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Lübnan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Sınırlandırma Anlaşması'na ilişkin, "Bölge ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası toplumu GKRY'nin bu tek taraflı adımlarına destek vermemeye ve Ada'nın egemen ve eşit unsuru olan Kıbrıslı Türklerin meşru hak ve çıkarlarını gasbetmeye yönelik girişimlere alet olmamaya davet ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından Lübnan ile GKRY arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge Sınırlandırma Anlaşması'yla ilgili paylaşım yaptı.
ANLAŞMAYA KONU BÖLGE TÜRK KITA SAHANLIĞININ DIŞINDA
GKRY'nin, 2003'ten itibaren Kıbrıs Adası'nın egemen eşit unsuru Kıbrıslı Türkleri hiçe sayarak, bölgedeki kıyıdaş ülkelerle Kıbrıs Adası'nın etrafındaki deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ikili anlaşmalar imzaladığına dikkati çeken Keçeli, son olarak Lübnan ile GKRY arasında 2007'de akdedilmiş ancak yürürlüğe girmemiş bulunan MEB Sınırlandırma Anlaşması'nın dün iki ülke arasında yeniden imzalandığını anımsattı.
Anılan anlaşmaya konu bölgenin, 18 Mart 2020'de Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde tescil ettirilen Doğu Akdeniz'deki Türk kıta sahanlığının dışında kalmasıyla birlikte, Türkiye'nin konuya Kıbrıs meselesi ve Kıbrıslı Türklerin hakları bağlamında yaklaştığını ifade eden Keçeli, Lübnan veya bölgedeki diğer kıyıdaş ülkelerin GKRY ile bu tür bir anlaşma imzalamasının, Kıbrıslı Türklerin Ada üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını yakından ilgilendirdiğini vurguladı.
Keçeli, GKRY'nin, Kıbrıslı Türkleri veya Ada'nın tümünü temsil etmediğini ve Ada'nın tümünü ilgilendiren bu tür tasarruflarda bulunmaya yetkisinin olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bölge ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası toplumu GKRY'nin bu tek taraflı adımlarına destek vermemeye ve Ada'nın egemen ve eşit unsuru olan Kıbrıslı Türklerin meşru hak ve çıkarlarını gasbetmeye yönelik girişimlere alet olmamaya davet ediyoruz.
Türkiye, KKTC'yle birlikte, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edecektir."
KKTC'DEN DE TEPKİ GELDİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Lübnan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Sınırlandırma Anlaşması'na, "GKRY’nin Lübnan dahil üçüncü taraflarla yaptığı veya yapmayı sürdürdüğü tüm tek yanlı deniz yetki alanı düzenlemeleri KKTC açısından, daha önce yapılan benzer düzenlemeler gibi, yok hükmündedir." ifadeleriyle tepki gösterdi.
KKTC Dışişleri Bakanlığı, GKRY ve Lübnan arasında imzalanan MEB anlaşmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Lübnan hükümetinin 23 Ekim'de Bakanlar Kurulu toplantısında GKRY ile 2007'de varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının yaklaşık 18 yıl askıda kaldıktan sonra onaylandığını duyurduğu aktarılarak, GKRY Lideri Nikos Hristodulidis'in Beyrut’a gerçekleştirdiği ziyaret marjında 26 Kasım'da düzenlenen bir törenle iki taraf arasında 2017'de varılmış olan MEB sınırlandırma anlaşmasının imzalandığının açıklandığı belirtildi.
Söz konusu anlaşmanın Rum tarafının 2003'ten itibaren Kıbrıs Türk Halkı’nın Ada ve Doğu Akdeniz’deki eşit hak ve çıkarlarını gasp etmeye yönelik olarak yürüttüğü tek yanlı girişimlerin yeni bir unsuru niteliğinde olduğu kaydedilen açıklamada, Kıbrıs Adası’nda egemen eşit haklara sahip Kıbrıs Türk halkını hiçe sayarak imzalanmış olan bu anlaşmanın bundan öncekiler gibi bütünüyle hükümsüz olduğu vurgulandı.
Açıklamada, GKRY'nin Kıbrıs Türk tarafının tüm uyarılarına ve bölgedeki gerçeklere rağmen, uluslararası toplumdan aldığı cesaretle Ada’nın tamamını temsil ettiği sanrısıyla hareket ederek uluslararası hukuka aykırı adımlar atmaya devam ettiği, bu siyasi oldu bittilerin yalnızca Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını ihlal etmekle kalmadığı aynı zamanda Doğu Akdeniz’de halihazırda kırılgan olan dengeleri temelden sarsma tehlikesi taşıdığına dikkat çekildi.
Kıbrıs Türk tarafının Ada ve etrafındaki doğal kaynaklar üzerindeki egemen eşit haklarını korumaktaki kararlı tutumlarının devam edeceği vurgulanan açıklamada, bölgede hakkaniyete dayalı, karşılıklı saygı ve işbirliğini önceleyen bir düzenin ancak iki tarafın karşılıklı rızasıyla ve eşit statüde yapılacak anlaşmalarla mümkün olabileceğinin açık olduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bu çerçevede, GKRY’nin Lübnan dahil üçüncü taraflarla yaptığı veya yapmayı sürdürdüğü tüm tek yanlı deniz yetki alanı düzenlemeleri KKTC açısından, daha önce yapılan benzer düzenlemeler gibi, yok hükmündedir. KKTC, hem kendi kıyı yetki alanlarında hem de Kıbrıs Türk halkının Ada genelindeki ortak haklarını ilgilendiren tüm konularda gerekli adımları atma iradesine sahip olup, doğal kaynaklardaki eşit haklarına yönelik her türlü saldırıya karşı gerekli siyasi, diplomatik ve teknik tedbirleri almaktan imtina etmeyecektir.
Uluslararası toplumu, Rum tarafının bölgedeki gerginliği tırmandıran tek yanlı adımlarına destek vermemeye; ilgili devletleri ise Kıbrıs meselesinin hassasiyetlerini gözeterek iki tarafın rızası olmadan yapılan düzenlemelere taraf olmamaya davet ediyoruz. KKTC, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile hak ve çıkarlarını korumaya devam ederken, Doğu Akdeniz’de işbirliği ve istikrarın ancak müktesep haklara saygı ve diyalogla mümkün olabileceği inancıyla hareket etmeyi sürdürecektir."
LÜBNAN VE GKRY ARASINDA DENİZ YETKİ ALANLARININ SINIRLANDIRILMASI ANLAŞMASI
Lübnan hükümeti, 23 Ekim tarihli toplantısında, GKRY ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını onaylamıştı.
Lübnan ve GKRY arasında 26 Kasım'da deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzalanmıştı.
Başkent Beyrut'taki Baabda Sarayı'nda düzenlenen imza törenine, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve GKRY Lideri Nikos Hristodulidis ile Lübnan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasamini katılmıştı.