Ege'nin otları sofralarda

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü Eğitmen Şefi Tolgahan Kamiloğlu, özellikle Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde kalp damar ve hipertansiyon gibi belirli hastalıkların düşük seviyede olmasının dikkatleri bu bölgedeki beslenme şekline çektiğini bildirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 23.03.2018 11:47 GÜNCELLEME 23.03.2018 11:47 KÜLTÜR
Ege'nin otları sofralarda

Kamiloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, şevketi bostan, arapsaçı, cibez, ısırgan, kuzukulağı gibi Ege otlarının sofraların ve bahar diyetlerinin vazgeçilmezi olduğunu ifade etti.

Ege otlarının körpe sürgünleri ve yaprakları ile sofraları süslediğini aktaran Kamiloğlu, şunları kaydetti:

"Özellikle Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde kalp damar, hipertansiyon gibi belirli hastalıkların düşük seviyede olması dikkatleri bu bölgedeki beslenme şekline çekiyor. Tahıl, kuru baklagil, taze sebze-meyve, balık, zeytinyağını içeren beslenme şekli günümüzde sağlıklı yaşamın ilk kurallarını oluşturmaya başladı. Özellikle Ege Bölgesi'nde ot ve balık ağırlıklı beslenme düzeni tipik Akdeniz beslenme stili diyebiliriz. Arapsaçı, şevketi bostan, radika, ısırgan otu, turp otu, cibez, kuzukulağı en çok tüketilen Ege otları arasında yer alıyor. Sağlıklı yaşamın kapıları beslenme tarzındaki değişiklikle aralanıyor."

Otlar dışında özellikle Urla Yarımadası’nda yetişen enginarın da sindirim sistemi ve kolesterole faydası olduğuna dikkat çeken Kamiloğlu, "Enginar, Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu’nda sindirime yardımcı olmak için tüketilmiş. İdrar söktürücü özelliği böbreklerin çalışmasını düzenler, kolesterolü düşürür. Karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli rol oynayan enginarın en bilinen pişirme şekli zeytinyağlıdır." ifadelerini kullandı.

KAYNAK : AA