Kaybedenlerin şiiri: Aşk Odur Ki

Hülâsa, ‘Aşk Odur Ki’ adlı kitapta yer alan şiirleri, sindire sindire ve döne döne okumadan sevdânın ve aşkın hüzün geçidinde olduğunuzu kavramakta zorlanabilirsiniz.

ABONE OL
GİRİŞ 16.03.2022 10:27 GÜNCELLEME 16.03.2022 10:27 KİTAP
Kaybedenlerin şiiri: Aşk Odur Ki

BirNokta okuyucuları şâir Bünyamin Durali’nin şiirlerine âşinadır. Şâirin uzun yıllardır birçok sanat-edebiyat dergisinde ve bazı seçkilerde şiirleri yanında eleştirel denemeleri yayımlanmakta. “Eksik Kırlangıç” adlı kitabı, İstanbul Yayınları-BirNokta Kitaplığı’ndan 2014 yılında çıkmıştı. Her türlü yılgınlığa karşı inatla sevdâ şiirleri yazmaya devam eden şâirin, ikinci şiir kitabı ‘Aşk Odur Ki’ adıyla ve ‘bambaşka bir duruş’la İzan Yayıncılık arasında yayınlanarak okurlarla buluştu. ‘Yalansız Şiir’ olur mu demeyin; ben Durali’nin bugüne kadarki tüm şiirlerine bu gözle bakıyor ve âdeta imrenerek okuyorum yazdıklarını. ‘..Kim okuyor ki benim gibi ünsüzleri, bencilliğinin anaforunda boğulmadan, sessiz-sedasız yazanları?’ dese de kendim çalıp oynuyorum duygusuna kapılsa da şâir, ben önemsiyorum yazdıklarını. Hoş, hangimiz yazarken, yayınlarken ürünlerimizi böyle düşünmüyoruz ki? Edebiyatın geçer akçe olmadığı zamanlarda bu duyguya kapılmamız çok olağan bir şey. Poetikası açık ve net olan biri Durali. ‘Baştan sona özerk-özgür ruhlu ve vicdanını sosyo-ekonomik, siyasal, yazınsal vs. hiçbir güç odağına kiralamayan/satmayan biri’ olduğuna şahitlik ederim. İstanbul BirNokta Aylık Edebiyat Dergisi’in yayın ilkeleri ile karakteristik sanat ve düşünce yapısına muvafık bir insan kısaca Bünyamin Durali. Bu yüzdendir belki de kendisine duyduğumuz muhabbet ve güven. Şiirleriyle ‘özgürlüğün solmaz pankartını’ açar sürekli ve şiirlerle içten sorular sorar muhatabına, çıktığı sevdâ kalesinde, seslenerek, ‘söylesene’ der hepimize: ‘denizine kavuşamayan ırmak mısın ne/çağıldayıp duruyorsun yanı başımda’.

‘YÜZÜNÜ OKUYA OKUYA’

Ele aldığımız ‘Aşk Odur Ki’ adlı bu şiir kitabında da şâir hüznün, acının, mahzunluğun, sürgünlüğün, ihanetin, âsi sevdânın, kırık bir kalbin muhabbetinin, uğrunda bir ömür çürütülen sevgilinin, kabilesinden kovulup vatanından dışlanan şairin, aşka yenik düşenlerin, içinde fırtına kopanların, hayattan incinmişlerin, kolu-kanadı kırıkların, yersiz-yurtsuzların, yağmuru sevenlerin, umutsuz yakarışların, sükûtun, absürt rûyaların, aşk’a ve ayrılığa zaafı olanların, şafak vakti mor sulara gömülenlerin, yaşamak belasına sevgiyle-sabırla katlananların, yaşamak ağrısına bulaşanların, “soytarı dünya”nın mahzunluğuna kıvananların, şiir için bir ömür eskitenlerin, babasızlar kervanına katılanların, eksikliklerine kırlangıç uçuranların, “hiçliğin kilidini” paslı diliyle açmaya çalışanların, yağmuru sevenlerin, “bir yitik gül içinden” susuzluğa koşanların, yaşı şiir tarihiyle eşit olan has şairlerin, en çok da sevdalananların, karasevdalıların ömürlerinde eksik kalan gizemi “beyhûde hamlelerle” çözmeye çalışanların, uçmak isteyip uçamayanların hikâyesini yazmaya devam ediyor, eskiterek tüm acemiliklerini. ‘Sedef sözlerle’ bahtına seslenir bir bakıma. ‘Yüzünü okuya okuya’ sevgilinin aydınlanmaya çalışır: ‘hırçınlığın tarihçisi’ olur, ‘hem ıssız, hem kalabalık’ olsa da duygularını sakla(yama)yan esmer kıza şiir’ yazmak düşer nasibine. Sevdâsı ‘bir şiirden çıkarak ötekine geçiyor’sa da sevilmeyi bekler hep: ‘beni sev, sevgilim/beni neden sev, biliyor musun:/-her sevdâyı bir dağla kıyasladığım için’.

Hülâsa, ‘Aşk Odur Ki’ adlı kitapta yer alan şiirleri, sindire sindire ve döne döne okumadan sevdânın ve aşkın hüzün geçidinde olduğunuzu kavramakta zorlanabilirsiniz. Çünkü hüzne bulanmış ‘aşk görür/görmediğini birçoğumuzun/mehtaplı gecelere çizer de görür/bir yaranın usul usul kanayışını’.

KAYNAK : YENİ ŞAFAK